Erol Eren - Dört Satır (Gönüllere Dokunan Şiirler) 2017

Gönderen Konu: Erol Eren - Dört Satır (Gönüllere Dokunan Şiirler) 2017  (Okunma sayısı 2052 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mehmedim

  • Administrator
  • *
  • İleti: 11761
  • Etkinlik:
    0.4%
  • Tesekkur Edildi: 310653 kez
  • Rep Puanı: 583
  • Cinsiyet: Bay
Erol Eren - Dört Satır (Gönüllere Dokunan Şiirler) 2017 320 Kbps
10 / 00:00:49:07 / 112,90 MB



Erol Eren - Dört Satır (Gönüllere Dokunan Şiirler) 2017 (10 / 49:07)
---------------------------------------------------------------------
Erol Eren - 01. Alan Sensin Veren Sen  *6:33*
Erol Eren - 02. Ölüm Bile Hoştur  *4:12*
Erol Eren - 03. Hicaz Gülü  *6:49*
Erol Eren - 04. Dört Satır  *3:45*
Erol Eren - 05. Mühr-ü Aşk  *4:45*
Erol Eren - 06. Sedace Hitap  *6:01*
Erol Eren - 07. İstanbul  *4:30*
Erol Eren - 08. Aşk Değil Midir_  *2:34*
Erol Eren - 09. Ey İmtihan-ı Yusuf  *6:05*
Erol Eren - 10. Sen Yoksun Diye  *3:55*
Bu icerigi gorebilmeniz icin yapmaniz gerekenler:
  • içeriği görmek için tesekkur butonuna tiklamaniz gerekir (Mesajin sag kosesinde)


hak aşığı

  • Vip Üye
  • *****
  • İleti: 6039
  • Etkinlik:
    2.8%
  • Tesekkur Edildi: 3662 kez
  • Rep Puanı: 85
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Erol Eren - Dört Satır (Gönüllere Dokunan Şiirler) 2017
« Yanıtla #1 : 25 Aralık 2017, 21:38:49 »
Teşekkür ederim Allah razı olsun
 
Bu mesaj icin tesekkur eden uyeler: Mehmedim, refrefsuvarisi

münih

  • Vip Üye
  • *****
  • İleti: 519
  • Etkinlik:
    0.2%
  • Tesekkur Edildi: 4970 kez
  • Rep Puanı: 28
    • FANİDUNYA.NET
Ynt: Erol Eren - Dört Satır (Gönüllere Dokunan Şiirler) 2017
« Yanıtla #2 : 25 Aralık 2017, 22:14:07 »
Teşekkür ederim mehmedim.
 
Bu mesaj icin tesekkur eden uyeler: Mehmedim

yunus emre54

  • Usta Üye
  • *****
  • İleti: 750
  • Etkinlik:
    0%
  • Tesekkur Edildi: 105 kez
  • Rep Puanı: 3
Ynt: Erol Eren - Dört Satır (Gönüllere Dokunan Şiirler) 2017
« Yanıtla #3 : 25 Aralık 2017, 22:53:40 »
ALLAH razi olsun
 
Bu mesaj icin tesekkur eden uyeler: Mehmedim

kardelen01

  • Emektar Üye
  • ********
  • İleti: 9346
  • Etkinlik:
    0%
  • Tesekkur Edildi: 2301 kez
  • Rep Puanı: 54
Ynt: Erol Eren - Dört Satır (Gönüllere Dokunan Şiirler) 2017
« Yanıtla #4 : 26 Aralık 2017, 10:37:43 »
ALLAH (C.C) Razı Olsun kardeşim.
Paylaşım İçin Teşekkürler
Ellerinize ve  Emeklerinize Sağlık
 
Bu mesaj icin tesekkur eden uyeler: Mehmedim

cennet vadisi

  • Vip Üye
  • *****
  • İleti: 2297
  • Etkinlik:
    0%
  • Tesekkur Edildi: 512 kez
  • Rep Puanı: 17
Ynt: Erol Eren - Dört Satır (Gönüllere Dokunan Şiirler) 2017
« Yanıtla #5 : 26 Aralık 2017, 17:35:57 »
Allah Razi Olsun Paylasim Için Tesekkür Ederim
 
Bu mesaj icin tesekkur eden uyeler: Mehmedim

82_yusuf

  • Vip Üye
  • *****
  • İleti: 468
  • Etkinlik:
    0%
  • Tesekkur Edildi: 3511 kez
  • Rep Puanı: 66
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Erol Eren - Dört Satır (Gönüllere Dokunan Şiirler) 2017
« Yanıtla #6 : 26 Aralık 2017, 18:25:02 »
Yıllardır Akra FM de seslendirme yapan ve son zamanlarda sinama reklam kamu spotu seslendirmeni yapan sanatçının ilk albümü hayırlı olsun. Paylaşım için teşekkürler Mehmet abi
Herşey Gönlünce Olsun......
 
Bu mesaj icin tesekkur eden uyeler: Mehmedim

hak aşığı

  • Vip Üye
  • *****
  • İleti: 6039
  • Etkinlik:
    2.8%
  • Tesekkur Edildi: 3662 kez
  • Rep Puanı: 85
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Erol Eren - Dört Satır (Gönüllere Dokunan Şiirler) 2017
« Yanıtla #7 : 26 Aralık 2017, 19:14:51 »
Acizane Destek Olmaya çalışıyorum Mehmedim e İlettim Albümü O da sağolsun ekledi
 
Bu mesaj icin tesekkur eden uyeler: Mehmedim

hasanyöndem

  • Super Moderator
  • *
  • İleti: 3280
  • Etkinlik:
    1.2%
  • Tesekkur Edildi: 1525 kez
  • Rep Puanı: 151
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Erol Eren - Dört Satır (Gönüllere Dokunan Şiirler) 2017
« Yanıtla #8 : 30 Aralık 2017, 17:21:31 »
Allah razi olsun

Sessizlik; söyleyecek sözü olmayanın değil, boş lafta gözü olmayanın işidir
Linklerin Gorulmesine Izin Verilmiyor. Kayit ol ya da Giris Yap
 

menomenli

  • Vip Üye
  • *****
  • İleti: 3039
  • Etkinlik:
    0.6%
  • Tesekkur Edildi: 540 kez
  • Rep Puanı: 150
Ynt: Erol Eren - Dört Satır (Gönüllere Dokunan Şiirler) 2017
« Yanıtla #9 : 02 Ocak 2018, 22:42:02 »
Allah razı olsun
 

erkandyk23

  • Kıdemli Üye
  • ******
  • İleti: 1318
  • Etkinlik:
    0.8%
  • Tesekkur Edildi: 329 kez
  • Rep Puanı: 3
  • Cinsiyet: Bay
  • ÇORUM
Ynt: Erol Eren - Dört Satır (Gönüllere Dokunan Şiirler) 2017
« Yanıtla #10 : 13 Ocak 2018, 16:45:33 »
ALLAH C.C RAZI OLSUN
 

erten86

  • Emektar Üye
  • ********
  • İleti: 6995
  • Etkinlik:
    0%
  • Tesekkur Edildi: 239 kez
  • Rep Puanı: 1
Ynt: Erol Eren - Dört Satır (Gönüllere Dokunan Şiirler) 2017
« Yanıtla #11 : 08 Mart 2019, 09:04:14 »
Allah (C.c.) Tüm Müslümanlardan Razı Olsun İnşaallah...
 

Mehmedim

  • Administrator
  • *
  • İleti: 11761
  • Etkinlik:
    0.4%
  • Tesekkur Edildi: 310653 kez
  • Rep Puanı: 583
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Erol Eren - Dört Satır (Gönüllere Dokunan Şiirler) 2017
« Yanıtla #12 : 07 Mayıs 2019, 23:19:35 »
Albüme Flac Eklendi
Linklerin Gorulmesine Izin Verilmiyor. Kayit ol ya da Giris Yap
 
Bu mesaj icin tesekkur eden uyeler: kardelen01

kardelen01

  • Emektar Üye
  • ********
  • İleti: 9346
  • Etkinlik:
    0%
  • Tesekkur Edildi: 2301 kez
  • Rep Puanı: 54
Ynt: Erol Eren - Dört Satır (Gönüllere Dokunan Şiirler) 2017
« Yanıtla #13 : 08 Mayıs 2019, 09:01:42 »
Linklerin Gorulmesine Izin Verilmiyor. Kayit ol ya da Giris Yap
Albüme Flac Eklendi

ALLAH (C.C) Razı Olsun kardeşim.
Paylaşım İçin Teşekkürler
Ellerinize ve  Emeklerinize Sağlık
 

43Kütahya

  • Vip Üye
  • *****
  • İleti: 3015
  • Etkinlik:
    2.4%
  • Tesekkur Edildi: 621 kez
  • Rep Puanı: 56
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Erol Eren - Dört Satır (Gönüllere Dokunan Şiirler) 2017
« Yanıtla #14 : 15 Şubat 2021, 16:51:32 »
Allah razı olsun teşekkür ederim
 

Hasan_54

  • Vip Üye
  • *****
  • İleti: 4102
  • Etkinlik:
    6.2%
  • Tesekkur Edildi: 480 kez
  • Rep Puanı: 150
  • Cinsiyet: Bay
  • ☾☆ Mekke'ye Hasret Gönüller İçin, MEKKE FM ☆☽
    • MEKKE FM
Ynt: Erol Eren - Dört Satır (Gönüllere Dokunan Şiirler) 2017
« Yanıtla #15 : 05 Kasım 2021, 21:03:13 »
Emeği Geçenlerden Allah Razı ve Memnun Olsun..
☾☆ Mekke'ye Hasret Gönüller İçin, MEKKE FM ☆☽

owner  :  Linklerin Gorulmesine Izin Verilmiyor. Kayit ol ya da Giris Yap
owner  :  Linklerin Gorulmesine Izin Verilmiyor. Kayit ol ya da Giris Yap
Merkez :  Sakarya
 

hakansen967

  • Vip Üye
  • *****
  • İleti: 3622
  • Etkinlik:
    4.6%
  • Tesekkur Edildi: 864 kez
  • Rep Puanı: 574
  • Cinsiyet: Bay
    • ilahisözleri.net
Ynt: Erol Eren - Dört Satır (Gönüllere Dokunan Şiirler) 2017
« Yanıtla #16 : 19 Ocak 2024, 22:59:26 »
ALAN SENSİN VEREN SEN
Yalancı dünyâya aldanma yâ hû,
Bu dernek dağılır dîvân eğlenmez.
İki kapılı bir virânedir bu,
Bunda konan göçer, konuk eğlenmez.
Bakma bunun karasına ağına,
Gönül verme bostanına bağına,
Benzer hemân çocuk oyuncağına,
Burda aklı olan insan eğlenmez.
Vârını îsâr et Mevlâ yoluna,
Bunda ne eylersen anda buluna,
Bir gün sefer düşer berzah iline,
Otağı kalkacak Sultan eğlenmez.
Sen ey gâfil ne sandın rûzigârı,
Durur mu anladın leyl-ü-nehârı,
Yükün yeynildigör evvelden bârı,
Yoksa yolcu gider kervan eğlenmez.
Doğrusuna gidegör bu yolların
Geçegör sarpını yüce bellerin,
Dünyâ zindânıdır mümin kulların,
Zindanda olan kul kolay eğlenmez.
Ömür tamam olup defter dürülür,
Sırat köprüsü ve mîzân kurulur,
Hakkın dergâhında elbet durulur,
Buyruğu tutulur fermân eğlenmez.
Hüdâyî n'oldu bu kadar peygamber,
Ebû Bekr u Ömer, Osman u Haydar,
Hani Habîbullah Sıddîk-ı Ekber,
Bunda gelen gider bir cân eğlenmez.
Alan sensin, veren sensin, kılan sen.
Ne verdinse odur dahi nemiz var.
Hakîkat üzere anlayıp bilen sen.
Ne verdinse odur dahî nemiz var.

ÖLÜM BİLE HOŞTUR
Ram ol ruhuma, acılarım sessizce dinsin,
Öyle bir sevki beni, sevdan gönlüme sinsin,
Cem etti gözlerim çehrene, nazarımda esirsin!
Seviyorum seni, sensizken hayat boştur,
Sen de seversen sevgili ölüm bile hoştur!
****
Ağuları yıllandır da içir yudum yudum,
Gözlerin memleketim, gözlerin yurdum,
Hayallerin şeref verir, hasretin umudum,
Seviyorum seni, sensizken hayat boştur,
Sen de seversen sevgili ölüm bile hoştur!
****
Bir hicazkar bestesi, sende mukadder,
Ölüm toy gelir sevgili, gönlün ise makber,
Ab-ı hayat çeşmesi kalbin, haydi sök ver,
Seviyorum seni, sensizken hayat boştur,
Sen de seversen sevgili ölüm bile hoştur!
****
Yusuf'u kahretti Züleyha'nın bitmez çilesi,
Yesrip'te kervanlar, sevda yüklü Kudüs kalesi,
Fermişah haykırıyor "ey cinlerin efendisi",
Seviyorum seni, sensizken hayat boştur,
Sen de seversen sevgili ölüm bile hoştur!
****
İki idik, bir oldum sende, geçtim serden,
Huriler cennette elbet, peki sen nerden?
İflah olmam, yandım kara gözlerden,
Seviyorum seni, sensizken hayat boştur,
Sen de seversen sevgili ölüm bile hoştur!
****
Leb'in mey olsun sevgili, kıskansın tadlar,
Hz. İbrahim’in ateşi gönlüm, tutuşsun odlar,
Sevmelerini özledim, kurban sana Kürşad’lar,
Seviyorum seni, sensizken hayat boştur…….
Sen de seversen sevgili ölüm bile hoştur!

HİCAZ GÜLÜ
Ey hasret bağlarında açılan hicaz gülü
Bu simsiyah gönlümün biricik beyaz gülü
Diken sahralarından geçip geldim efendim
Kırık kanatlarımla uçup geldim efendim
Avcundan suya muhtaç çatlamış dudaklarım
Şükür, vardı semtine günahkar ayaklarım
Yüzüm babusselamın pür huzur eşiğinde
Kalbim ak mermerlerin sımsıcak döşeğinde
Bak ruhumun saçları ağarmış ey sevgili
Bir geceye kaç asır sığarmış ey sevgili
Alevden kuyularda sen diyerek inledim
Yalnız bana gel diyen nur sedanı dinledim
Ben susayım halimi her zerrem arz eylesin
Bu nasıl sevda imiş gözyaşlarım söylesin
Yesrib semalarında çırpınan bir kuş olsam
Yeşil kubbe altında ağlıyorken taş olsam
Kalkmasam hiç secdeden ömür boyu böylece
Ravzanda cennetlere dalıversem her gece
Kör olsa bu gözlerim senden gayrı cihana
Uçsam ten kafesinden uzanıp asumana
Fecir vakti ezanla dirildim mahşer gibi
Sanki kabrimden çıkıp ismimi soyler gibi
Titreyen sinelerle kıyam ettim kaç defa
Unutulur efendim huzurunda her cefa
En çaresiz dertlere şifadır kutlu belde
Yalnız hasret sancısı baki kalır gönülde
Sırılsıklam tevbeler avuçlarda nedamet
En mahrem dualarım meleklere emanet
Sığınmış asi kulun merhamet divanına
Bir mücrimin dilinden icabet makamına
Cennetlerden sahneler ayandır her tarafta
İnsanlar ve melekler beş vakit aynı safta
Damla damla ruhlara manalar ilham olur
Durunca teheccüde pergamber imam olur
Konar seccadelere ukba güvercinleri
Alkışlar bu vuslatı fezanın sakinleri
Madde birden savrulur dünya derin uykuda
Ezelden sevdalılar sema döner avluda
Boyun büker diz dize kabul kastıyla canlar
Akdini tekrar eder sukut yüklü lisanlar
Her dilde ayrı ukde her kulun bir derdi var
Kulak ver kainatın İsmi Celal virdi var
Ağlayan bir Yemenli secdede bir Mısırlı
Nijerli bir ihtiyar avuçları nasırlı
İnsanın aslı Adem, Adem'in aslı toprak
Bu rahmet sofrasından beni ayırma ey hak
Hangi yola koyulsam yolculuğum sanadır
Ebediyet hicretim beka dergahınadır
Bekanın ötesinde ben seni yaşıyorum
Ravzada kaldı ruhum bir ceset taşıyorum
Tut elimden efendim beraber gidelim can
Seyretsem cemalini sağıma döndüğüm an
Kovsan da gitmem artık öyle meftun olmuşum
Başka bir yar istemem yari baki bulmuşum
Boynumdan bir lahzacık çözülmesin zincirim
Ayak ucunda olsun ey sevgili makberim
Şefaat mevsiminde tanır mısın bendeni
Aciz bülbülün gülüm kokundan tanır seni
Seni değil kendimi şimdi terk ediyorum
Cismim senden giderken ben sana gidiyorum

DÖRT SATIR
Kim bilir hüzün sevince,
Öfke muhabbete kapıdır,
Her acının sonu tatlı,
Şer bildiğinde hayr vardır.
Hakikate susamış nice can,
Hiç uğruna giden hayatlar,
Bir hûû dese aydınlanacak,
Erenler kapısını çalanlar
Hayreti dikkat ki çoğu zaman,
Nasibe inanmıyor insan,
Öyle bir hırsa esir ki; adı,
Kadere küs düzene isyan.
Otağını dünyaya kuran insanlar,
Yol hiç bitmeyecek sanırlar.
Cenneti rahat içinde arayanlar,
Onlardır işte hayale dalanlar.
Bir katre sevgi için,
Heder oluyor yürekler,
Dünya denen zindanda,
Zehir oluyor ömürler.
Şöyle bir temaşa etsen,
Kainatta bir noktasın,
Onca kavgaya gürültüye,
Tefekkür etsen şaşarsın.
Ey zaman yolcusu,
İşte önünde yolun,
İster yürü ister koş,
Yeter ki incinmesin ruhun.
Sözler dökülür dilimden,
İlhamı benden değil,
Varlığım da yokluğum da,
O'ndan!Kendimden değil
Kaleme hak cümleyi yazdıransın sen Ya Hu,
Senle büyür ne düşse bu aciz nesirlerden,
Nuru ayn-ı sen oldun kararmış kalbimizin,
Kulun söyler hep seni, tek seni şiirlerden.

MÜHRÜ AŞK
Solumda bâki olan aşk mührünün sahibesi
Ezelde verilen sözümün yazgısıdır gözlerin
Başımı bürüyen sabah seherlerinde,
Avuçlarıma dokunan yağmurlar gibi, serin sızılar düştü yangınlarıma.
Nakkaşelerin beyhude çabaları yetmedi adını yazmaya
İlahi bir yazgının huzuruyla önce kalbime, sonra ömrüme yazıldın
Uçsuz bucaksız çöllerde, kör kuyular başında beklediğim kervandı gülüşün
Yusuf misali vuslatıma en çokta sen yakıştın..
Gülbahçemin mihmandarı, ezeli sevdam.
Aşka visal nefes alışlarımdan doğdum kalbine
Pürmelal hüzünleri aşırıp gün batımlarından
Sana asude sabahlara uyandırdım yüreğimi
Hiçbir sözden anlamadım bu zamana kadar
Ne bir kasırgadan kurtarıldım, nede gül kanatlı vakitlere hapsoldum
Elemli bir ömrün elinden, ben gözlerinle kurtuldum..
Ey gönlüme hapsolmuş sevgili
Zindanına düştüğümden beri cennet kokuları sarıyor ruhumu
İkbali sen oluyor bütün kör kuyuların
Züleyhalar misali, Şirince bir nazarın hükmüne boyun eğiyor asiliğim
Seninle uzak diyarların hicranlarından sıyrılıyorum
Seninle, aşka hasret pervaneler misali yanıyorum
Rüzgarına hüzün dolan aşk çöllerinde, saçlarıma düşen kum taneleri kadar sıcak
Gül yaprağının dikenli hasretlerinde, kanayan gönüllerde yeşeren bir aşksın
Kalu belada payıma düştü gülüşün
Kalbimi sana harmanlayan bu yazgı bu kalem
Ey yaradanın emaneti, içimdeki sonsuz elem
Ne bir kasırgadan kurtarıldım, nede gül kanatlı vakitlere hapsoldum
Firkatli bir ömrün elinden, ben gözlerinle kurtuldum..

SADECE HİTAP
Bu şiir, bir mektubun, hitap kısmıdır ancak…
Ay Yüzlüm, ne acıdır… yeterli olmayacak…
Sen, yeryüzü Güllerden, göğü nurlardan âlem…
Bir âlemi kağıda, nasıl sığdırsın kalem…
Sen, bütün şâirlerin, yutkunduğu dizesin …
Bir şiire vasfını, gönlüm nasıl özesin …
Türkçe’ye çok bakındım, kelime bulamadım…
Dağıttım Arapça’yı… adım yol alamadım…
Dîvân edebiyâtı büründü sükûnete…
Mesnevî gidemedi, Sen’den bir karış öte…
Bulduğum tek bir zamir, Sen’den hisseme düşen…
Bir muhâtap sîgası: O da “Sen”… yalnızca “Sen…
Ey Yûsuf’un zindanı… Züleyhâ’nın gözleri…
Ey hazin gecelerin ağaran gündüzleri…
İsim verdim olmadı, tasvîr ettim olmadı…
Sırtımdaki heybede, gayrı sözcük kalmadı…
Çatlasam beyhûdedir, “Sen’i anlattım” diye…
Güneşin huzurunda, söz düşer mi gölgeye…
Sende bir cümle varsa, ödünç ver, yalvarırım…
Seni anlatamadan, Sana nasıl varırım…
Hangi kitaplardasın… tercümen var mıdır Dost…
Şu ilim dedikleri, İsmin kadar mıdır Dost…
“Aşk”ın yazılışında, üç noktada gizlisin…
Meçhûle mi nişanlı, meçhûle mi sözlüsün…
Ömrü çöllerde geçmiş, bulsa Mecnûn bulurdu…
Dağlardaysa vuslatın, Ferhat’a yâr olurdu…
Bir Zümrüd-ü Ankâ’nın kanadından tutardım…
Bilsem Kaf Dağı’ndasın… gelmeye can atardım …
Adına Gül demişler, hangi gül bağındasın …
Nazlı bir gelin kızın, telli duvağındasın…
Ne desem, nasıl desem, dilimde kör düğüm var…
Söylediğimden öte bildiğim, gördüğüm var…
Bir yolu yok mu bilmem, yazabilmenin başka…
Ah gözlerim, bir kalem tutabilseydi… keşke…
Çok şeyler hissederim, dile döküp, diyemem…
Çıkmak için yalvaran, kalbi söküp, diyemem …
Belki şimdi, diyerek umutla coşmaktayım …
Kör gözlerimle Senin peşinde koşmaktayım …
Yavru bir güvercinin kanatları, ellerin …
Ayakların, tâcıdır, sevdâ kokan güllerin …
Bilmem ki, gökyüzünde hangi yıldız gözlerin…
Saçların tûfânıdır, en uçsuz denizlerin…
Bağlarsan tûfân diner, savurduğunda eyvâh…
Bir gece ki saçların, upuzun ve simsiyah…
Sûzinâk makâmının, meyan faslıdır sesin,
Hicaz taraflarından, sam yelidir nefesin …
Yüzün dedim, tükendi kalemin tahammülü…
Bir cennet ki, kapısı bir tek bana sürgülü…
İlâhi bir kudretin, tecellîsidir yüzün…
Bir yanağın tebessüm, diğer yanağın hüzün…
Şevvâl müjdecisidir, Gül’üm… Hilâl kaşların…
Alnın güzergâhıdır, göç yorgunu kuşların…
Sen Asılsın… sözlerim, birer kuru izâfet…
Seni anlatamayan, tüm şiirleri affet…
Bir ifâde gayreti, hüsrân oldu böylece…
Ve bütün yazdıklarım, “Bir Hitaptır”… sadece…

İSTANBUL
Her sokak, yalnızlığa çıkar bu şehirde.
Ve her yalnızlığın başkentidir İstanbul...
Ey Yeditepeli sancılar şehri.
Gözlerinin karası düşer her aşkın bahtına.
Ne sevdalar yaşanır sensiz, nede sevdaları yaşatır mâtemin.
Her köşe başı, ve her sokak lambası meskenidir bütün ayrılıkların.
Ve her ayrılığın yazgısıdır yalnızlık.
Haydarpaşadan uğurlanır yitirilmiş düşler.
Emirganda söyler en içli şarkılarını rüzgar.
Ve yere düşen her yağmur damlasıyla denize dökülür Üsküdarda umutlar..
Sonu yoktur hiçbir acının.
Belli ki eski bir film afişinde yazılmıştır sevdalar bu kentte.
Yutkunulan her sözün bittiği o yerde, kalemin kağıda aşkı,
Bir ayrılığın fermanını işler gönüllere.
Soluksuz bir çığlığa gem vurur dalgalar.
Gece, her yakamoz düştüğünde Haliçin yüreğine,
Bir sevdanın fitilini ateşler Galata.
Tophane yakıp kül eder bütün hayalleri,
Ve duman olup uçar bir nargile marpucunda..
İki şekerli çaydır belkide en büyük tesellisi yalnızlığın.
Yakılan yüreklerin, yazılan şiirlerin,
Ve her yalnızlığın ilhâmıdır İstanbul.
Öyle ki, valizler dolusu umudun bileti kesilir Bostancıda.
En anlamsız, en dağınık adımlarla atılır her hasretin voltası Çamlıcanın doruğunda.
Vakitlerin unutulduğu o anda, bir sükut'u gizler Esenler.
Ve sessizlik kaplar her sözü.
Şehir susar, durur zaman, acılar unutulur..
Bu şehirde bir gece vuslatı, her gece hasreti sayıklar dudaklar.
Kaybolmuş her düş'ün kabusudur ıslak kaldırımlar.
Gölgelerin ardına gizlenmiş adımlar ezip geçerken sevdaları,
Yeni bir yalnızlık filizlenir ve kaplar bütün boşlukları.
Eski bir resim, bir kaç kırık hayal ve bir isim.
Baharın hep son demini yaşayan gönüllere yâr olur bütün istasyonlar.
Ve bileti kesilir vuslatın bilinmeze.
Bu kentte her sokak yalnızlığa çıkar.
Ve her yalnızlığın başkentidir İstanbul...

AŞK DEĞİL MİDİR
Niye herkes ille de sevilmeyi bekler?
Sevilmeden sevmek aşk değil midir?
En temiz duyguları içinde bilmek,
Sevgili bilmese de sevmek aşk değil midir?
Hasreti çekerken dertli sinede
Vuslatı beklemek aşk değil midir?
Yanında yokken o nazen de sevgili,
Varmış gibi sevmek aşk değil midir?.
Gülleri koklamak sevgili gibi,
Sevgiliye gül demek aşk değil midir?
Kırarım diyerek dokunamamak,
Uzaktan sevmek aşk değil midir?
Gelmeyen sevgiliye nameler yazmak,
Azda olsa sitem aşk değil midir?
Hasreti ,sevdayı ,armağan bilip,
Acıya sabretmek aşk değil midir?
Sonunu düşünmeden ateşe düşmek,
Yanıp kavrulmak aşk değil midir?
Aşk ile yanmış pervane misali,
Rüzgarla savrulmak aşk değil midir?

EY İMTİHANI YUSUF
Cemalinin nuruna bakarken gözlerim.
Yusufa feda edilen parmaklar misali,
Gönlümü sana feda edesim var.
Firkatinin narı düşerken yüregime,
Ömrümü yoluna hibe edip ölesim var.
****
Ey Yazgısı Ömrüme kazılanım
Leylime rahmet bildiğim, sıdk ile sevdigim.
Kabilden kalma yüreklerde, Habilin kalbini canlandıran yarim
Ey benim kölesi oldugum,
Ey benim tasviben ömrüme yusuf bildiğim gitme.
Vaveylalar düşerken leylime,
Züleyha misali kalbim yine pürmelal.
****
Ey İmtihan-ı Yusuf..!
Canıma can bildigim, dimağımın devri ikbali
Sensiz tarifsizim !
Ezelden levhi mahfuza ebedim diye yazılan yazgım..
Yusufum gözlerin suskun bir nehir,
Yüregin durgun bi ırmak..
Akmayacakca gönlün ömrüme göm beni gözlerinin dehlizine.
****
Ey İmtihan-ı Yusuf…!
Üşüyorum sensiz biten her şiirin içinde
Yüreğimdeki kör kuyular yusuf-u sabır ile bekler..
Zuleyha misali ebedi Aşk’ı bekler …
Ah Suret-i Nur ..Düş yüregimin kuyusuna yusuf misali.
Heybemde senden öte söz gözümden senden ala yaş yok.
Sen yusufum ol, Ben yanmaya razı züleyha…!
****
Ey İmtihan-ı Yusuf …!
Kimseler anlamadı ah-u figanımı,
Yüregimin zindanına zuhur eden yar anlasın,
ömrümü saran hüzün anlasın..!
Aşka ağlayan gözler anlasın, Mevsimi hazan anlasın
Ebed-i Aşk’a talib olan anlasın
Sen anla beyhude ömrümün imtihanı
Sen anla
****
Ey imtihan-ı Yusuf..!
Her aşk bir bir C’an götürürmüş, ne Gam..!
Yüregimden t’aşan aşkın kaynagına dayanan sensin ey can!
Viran ömrümün umudunu nurunla tamamla an be an..!
****
Ey imtihan-ı Yusuf..!
Vakurdur bu Aşk !
Varlık sana feda iken ..
Züleyha kimliğim yokluğunun hafızı olmuşken,
Yusuf-i benligin kimde yar …!!
Ah alem-i nurlara gark eden
Sen cana cefa olup gidensin.
Züleyha yüregimde bizar ateşi yakansın ..
Sen imtİhan diyorsun
Ben ihanet biliyorum firkatini.
Gönülgahımın yaralı mahremi
Ya dönmelisin ya gömmelisin beni.
****
Ey imtihan-ı Yusuf
Haydi gönül ipini sal derinlere.
Hafaza melekleri şahit olsun halvetimize.
S’akla bizi yusufun iffetinde, Züleyhanın zindanında.
Yitir bizden gayrı ne varsa!
Hüzünki bu aşkın vekaleti
Vuslatımız olsun kefareti.
Ölüler içinde dirilsin yeniden aşk
Yusuf yüzünde züleyha sözümde!
****
Ey imtihan-ı Yusuf / ömr’üme sunulan sabır, virdim misali çekiyorum yürek kuyusunda..
” Hüzün var Yusuf Ar ALLAH Yar ..! ”

SEN YOKSUN DİYE
Ne keyfim kaldı ne de neşem,
Şiirlerim sahipsiz sen yoksun diye.
Duman tütüyor şimdi gönül köşem,
Ateşim İbrahim'siz sen yoksun diye.
Kimse bilmiyor usulca kanıyorum,
Ay gecemi kuşattı, sana uyanıyorum.
Semahdayım hasretine cem ediyorum,
Gülbenk'ler dilsiz sen yoksun diye.
Güzelliklerin mimarı gözlerini getir,
Yıllarım feda olsun koy heybene götür.
Esrar Dede zem etti satır satır,
Şairler sözsüz sen yoksun diye.
Hayyam'da demlensin sözlerim,
Zifiri sevdalarda kırılsın sazlarım.
Gözlerin beşiğinde düşlerimi sallarım,
Ninni'ler namesiz sen yoksun diye.
Hallaç olup taşlandım aşk pazarında,
Adını haykırdım Ferhat'ın mezarında.
Boğuldum defalarca ayrılığın girdabında,
Ölümler ecelsiz sen yoksun diye.
Yoksun şimdi ah'u zarım söylesin,
Nabi dile gelsin inkisarım söylesin.
Gamzelerin deruni intizarım söylesin,
Şu gönül sahipsiz, sen yoksun diye.
Linklerin Gorulmesine Izin Verilmiyor. Kayit ol ya da Giris Yap