Cengiz Numanoğlu - Ey Azrail (Zalim Nefsim)

Gönderen Konu: Cengiz Numanoğlu - Ey Azrail (Zalim Nefsim)  (Okunma sayısı 2069 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mehmedim

  • Administrator
  • *
  • İleti: 11761
  • Etkinlik:
    0.2%
  • Tesekkur Edildi: 310733 kez
  • Rep Puanı: 584
  • Cinsiyet: Bay
Cengiz Numanoğlu - Ey Azrail (Zalim Nefsim)
« : 15 Aralık 2010, 19:26:45 »


Cengiz Numanoğlu - Ey  Arzail (Zalim Nefsim)  (9 / 39:51)
----------------------------------------------------------
02:52 -  Cengiz Numanoğlu - 1 Nesine Guvenir
04:05 -  Cengiz Numanoğlu - 2 Ben Cahilim Abi
04:13 -  Cengiz Numanoğlu - 3 Ey Azrail
04:14 -  Cengiz Numanoğlu - 4 Desinler Diye
04:25 -  Cengiz Numanoğlu - 5 Dostlarim
04:49 -  Cengiz Numanoğlu - 6 Nefsimmis Meger
04:55 -  Cengiz Numanoğlu - 7 Daha Kuran Ne Desin
04:59 -  Cengiz Numanoğlu - 8 Insan Olmak Zorlasti
05:14 -  Cengiz Numanoğlu - 9 Oluye Mektup

Bu icerigi gorebilmeniz icin yapmaniz gerekenler:
  • içeriği görmek için tesekkur butonuna tiklamaniz gerekir (Mesajin sag kosesinde)

kenankamil

  • Ziyaretçi
Ynt: Cengiz Numanoğlu - Ey Arzail
« Yanıtla #1 : 07 Nisan 2011, 15:32:49 »
paylaşım için teşekkürler eline sağlık
 

muvahhidim

  • Kahraman Üye
  • *******
  • İleti: 1696
  • Etkinlik:
    0%
  • Tesekkur Edildi: 1147 kez
  • Rep Puanı: 43
  • Cinsiyet: Bay
Cengiz Numanoğlu - Ey Arzail
« Yanıtla #2 : 09 Aralık 2011, 04:29:27 »
Paylaşım için Allah (c.c) razı olsun..
 

*veysel karani*

  • Ziyaretçi
Ynt: Cengiz Numanoğlu - Ey Arzail (Zalim Nefsim)
« Yanıtla #3 : 19 Temmuz 2012, 10:45:00 »
paylaşım için teşekkürler eline sağlık
 

ilahiezgi

  • Kahraman Üye
  • *******
  • İleti: 2956
  • Etkinlik:
    0%
  • Tesekkur Edildi: 1481 kez
  • Rep Puanı: 0
Ynt: Cengiz Numanoğlu - Ey Azrail (Zalim Nefsim)
« Yanıtla #4 : 14 Şubat 2013, 22:42:37 »
Allah razı olsun.
 

diamon63

  • Emektar Üye
  • ********
  • İleti: 3761
  • Etkinlik:
    0%
  • Tesekkur Edildi: 194 kez
  • Rep Puanı: 6
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Cengiz Numanoğlu - Ey Azrail (Zalim Nefsim)
« Yanıtla #5 : 29 Ekim 2014, 07:02:42 »
Allah (C.C.) Razı Olsun Kardeşim
Emeklerinize ve ellerinize sağlık
 

erten86

  • Emektar Üye
  • ********
  • İleti: 6994
  • Etkinlik:
    0%
  • Tesekkur Edildi: 239 kez
  • Rep Puanı: 1
Ynt: Cengiz Numanoğlu - Ey Azrail (Zalim Nefsim)
« Yanıtla #6 : 06 Mart 2019, 18:19:21 »
Allah (C.c.) Tüm Müslümanlardan Razı Olsun İnşaallah...
 

kardelen01

  • Emektar Üye
  • ********
  • İleti: 9345
  • Etkinlik:
    0%
  • Tesekkur Edildi: 2302 kez
  • Rep Puanı: 54
Ynt: Cengiz Numanoğlu - Ey Azrail (Zalim Nefsim)
« Yanıtla #7 : 21 Ağustos 2019, 14:07:09 »
ALLAH (C.C) Razı Olsun kardeşim.
Paylaşım İçin Teşekkürler
Ellerinize ve  Emeklerinize Sağlık
 

hak aşığı

  • Vip Üye
  • *****
  • İleti: 6040
  • Etkinlik:
    2.4%
  • Tesekkur Edildi: 3668 kez
  • Rep Puanı: 85
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Cengiz Numanoğlu - Ey Azrail (Zalim Nefsim)
« Yanıtla #8 : 30 Ocak 2020, 08:48:22 »
Teşekkür ederim Allah razı olsun
 

43Kütahya

  • Vip Üye
  • *****
  • İleti: 3017
  • Etkinlik:
    2.8%
  • Tesekkur Edildi: 627 kez
  • Rep Puanı: 56
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Cengiz Numanoğlu - Ey Azrail (Zalim Nefsim)
« Yanıtla #9 : 10 Şubat 2021, 12:00:29 »
Allah razı olsun teşekkür ederim
 

hasanyöndem

  • Super Moderator
  • *
  • İleti: 3280
  • Etkinlik:
    0.8%
  • Tesekkur Edildi: 1527 kez
  • Rep Puanı: 151
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Cengiz Numanoğlu - Ey Azrail (Zalim Nefsim)
« Yanıtla #10 : 03 Mart 2021, 12:42:37 »

Emeği geçenlerden Allah razı olsun

Sessizlik; söyleyecek sözü olmayanın değil, boş lafta gözü olmayanın işidir
Linklerin Gorulmesine Izin Verilmiyor. Kayit ol ya da Giris Yap
 

Hasan_54

  • Vip Üye
  • *****
  • İleti: 4109
  • Etkinlik:
    5.4%
  • Tesekkur Edildi: 491 kez
  • Rep Puanı: 150
  • Cinsiyet: Bay
  • ☾☆ Mekke'ye Hasret Gönüller İçin, MEKKE FM ☆☽
    • MEKKE FM
Ynt: Cengiz Numanoğlu - Ey Azrail (Zalim Nefsim)
« Yanıtla #11 : 28 Kasım 2021, 18:13:37 »
Emeği Geçenlerde ALLAH Razı ve Memnun Olsun...
☾☆ Mekke'ye Hasret Gönüller İçin, MEKKE FM ☆☽

owner  :  Linklerin Gorulmesine Izin Verilmiyor. Kayit ol ya da Giris Yap
owner  :  Linklerin Gorulmesine Izin Verilmiyor. Kayit ol ya da Giris Yap
Merkez :  Sakarya
 

hakansen967

  • Vip Üye
  • *****
  • İleti: 3624
  • Etkinlik:
    4.4%
  • Tesekkur Edildi: 868 kez
  • Rep Puanı: 574
  • Cinsiyet: Bay
    • ilahisözleri.net
Ynt: Cengiz Numanoğlu - Ey Azrail (Zalim Nefsim)
« Yanıtla #12 : 16 Kasım 2022, 10:18:04 »
NESİNE GÜVENİR
Akıl dizginleri, nefsin elinde,
İdrâki boğulmuş, kibir selinde,
''Zayıf'' tır sıfatı, Kur'ân dilinde,
Nesine güvenir.. Şu insanoğlu?
****
İlâhî Mesaj'a , dudak bükerken,
Hakk'ça yaşamaya,''Bağnazlık'' derken,
Allah'a bu kadar, isyan ederken,
Nesine güvenir.. Şu insanoğlu?
****
Dağlar dikip, denizleri kazamaz,
Kendi kader kısmetini yazamaz,
Vâdesini bir sâniye bozamaz,
Nesine güvenir.. Şu insanoğlu?
****
Bir mum alevine dayanmaz teni,
İncitir canını, bir gül dikeni,
Kara toprak değil midir kökeni,
Nesine güvenir.. Şu insanoğlu?
****
Yarınki lokması, bilemez kaçtır,
Rızkını veren var, vermese açtır,
İbret için, karıncaya muhtaçtır,
Nesine güvenir.. Şu insanoğlu?
****
Bir hücrenin, can sırrına eremez,
Gaybı sorsan, bir tek cevap veremez,
Karanlıkta, âciz kalır göremez,
Nesine güvenir.. Şu insanoğlu?
****
Kurgu-bilim çemberinden çıkamaz,
Güneş desen, çıplak gözle bakamaz,
Bir sineğe, bir kanatçık takamaz,
Nesine güvenir.. Şu insanoğlu?
****
Ne zamana hükmü geçer, ne cana;
Tâcı, tahtı, bırakarak bir yana,
Girecektir, bir daracık mekâna,
Nesine güvenir.. Şu insanoğlu?
****
Sual melekleri, gelince dile;
Dünyalar dolusu fidye nâfile,
Münker Nekir, kopya vermez gâfile,
Nesine güvenir.. Şu insanoğlu?

BEN CAHİLİM BE ABİ
Ben cahilim be abi, anlamam ki edepten,
Bir kusurum olursa, anla ki bu sebepten.
Okullarda vermedi, bana kimse dans dersi,
Lisan desen; aklımda kaldı bir 'boku mersi'...
****
Anlamam felsefeden, sosyoloji, mantıktan,
Adaletten, hukuktan, iradeden, sandıktan.
Bana öğret be abi ! Kadeh nasıl tutulur?
Hangi renkli şarapla, hangi etler yutulur?..
****
Korkuyorum be abi, bende yürek ne arar,
İçki haram diyorlar, veremedim bir karar.
Gör ki dilim dönmüyor, bir viskinin adına;
Nerde kaldı varayım, onun damak tadına...
****
Yalvarırım be abi ! Deme bana mürtecî,
İnan ki; bu iftirâ, küfürden daha fecî.
Razıyım.. Yeter ki sen, arada bir tokat at,
Korkma, bende beyin yok, benimkisi sakatat...
****
Bana öğret be abi ! Çağdaş insan nasıldır?
Şu çapkınlık dersinin, kitabı kaç fasıldır?
Bu konuda tecrüben, denizler kadar engin...
Görüyorum ki sende, koleksiyon çok zengin...
****
Hepsi aynı potada; esmer, kumral, sarışın,
Sırrı nedir be abi , bu toplumsal barışın?
Ben de olmak isterdim (!), senin gibi zampara;
Ama, gel gör ki ben de, ne yetenek ne para...
****
Ben cahilim be abi , ne anlarım paradan,
Doğuştan fakir kılmış bendenizi Yaradan.
Bir hocaya danıştım; faizin câizini,
Dedi ki; zor bulursun, sistemin vâizini.
****
Geçenlerde aradım, bir tefeci dostumu,
Birkaç yara bereyle, zor kurtardım postumu.
En sonunda kavuştum, bir kredi kartına,
Ocağımı söndürdü, faiz denen fırtına...
****
Biliyorum be abi, benim kalbim bulaşık,
Oysa seninki temiz, sütten çıkmış bir kaşık...
Ben gariban bir zenci, siyaha çalmış tenim,
Yani sözün kısası.. Kurtuluşum yok benim....

EY AZRAİL
Ey Azrail ! Bilirim, bu sözlerim çok yersiz,
Neden böyle ansızın, geliverdin habersiz?
Ne olurdu üç beş yıl, önce haber verseydin,
Hiç değilse rüyama, bir kerecik girseydin.
****
Aşk, meşk derken dünyadan, bir türlü kopamadım.
Senden özür dilerim, hazırlık yapamadım.
Görüyorsun yanımda, ne valiz var, ne bavul,
Uykum öyle ağır ki; ne zil duydum , ne davul.
****
Yaşım yetmiş olsa da, gör ki; fıkır fıkırım,
Bu cümbüşlü âlemi, ben nasıl bırakırım?
Hani bir söz vardır ya ; ''Yaş yetmiş, işi bitmiş.''
İnan ki; bu bir yalan, bunu diyen halt etmiş.
****
Ey Azrail ! Dur biraz, sana yalvarıyorum;
Yasal haklarım için; bir avukat arıyorum.
Hayallerim, düşlerim, yarım kalan işlerim.
Estetik yapılacak, daha burnum, dişlerim.
****
Elli yaşımda ancak, voleyi vurabildim,
Hortumlar sayesinde, holdingi kurabildim.
Gerçi ucuza verdim, şerefin kilosunu.
Ama böyle kazandım, şu uçak filosunu.
****
Ey Azrail ! Ne olur, bozulmasın pazarım.
Sana şöyle yüklüce, bir çek bile yazarım.
Şu masmavi havuzlu, sarayıma baksana,
O daracık mezarda, yazık olmaz mı bana?
****
Bazen çoluk çocuğa, içimden kızıyorum,
Ölmemi bekliyorlar, inan ki; seziyorum.
Arkamdan göstermelik, iki damla gözyaşı,
Bir de şöyle büyükçe, yaldızlı mezar taşı.
****
Tahmin ediyorum ki; mevlid de okuturlar,
Ortalığı birazcık, gülsuyu kokuturlar.
Araya reklam konur; bir ilahi aryası,
Mevlid bitince başlar, dedi-kodu furyası.
****
Etlerim, kemiklerim, didik didik edilir,
Ben az gelirsem eğer, köklerime gidilir.
Ey Azrail !. İnan ki, hazırlığım yok daha,
Hele şu din konusu çok karışık bir saha.
****
Bazı büyük abiler, köşeleri tuttular,
İrtica diye diye, beni de korkuttular.
İlâhiyat adına; ekranda iki kaçık;
Kimlerin kuklaları oldukları apaçık.
****
Alim zalim karıştı, renkleri seçilmiyor,
Velisiz kaldı sokak; deliden geçilmiyor.
Bu cinnet kervanına, kocabaşlar dahiller,
Tuz bozulmuş, ne yapsın bizim gibi cahiller?
****
Henüz daha gündemde, ne oruç var, ne zekat,
Ne Kur'an'la tanıştım, ne de kıldım bir rekat.
Gönül desen, henüz genç, daha haccım duruyor,
Nerde bir taze görsem, kalbim küt küt vuruyor.
****
Edemedim bir türlü, şu nefsimi terbiye,
Ortalıkta ne görse; tutturuyor ver diye.
Ey Azrail ! Bilirim, gelince beklemezsin,
Tükenen vadelere, saniye eklemezsin.
****
Bu satırlar boş geçen, bir ömrün hikayesi,
İbret alanlar için, son pişmanlığın sesi.
Bilmem ki, bir duvarda, bu mütevazi çaba;
Bir küçücük pencere, açacak mı acaba?

DESİNLER DİYE
Şu insan denilen, iki cinsiyet;
Bazen, şeytan ile kurar ünsiyet.
Namus, şeref, hayâ, edep, haysiyet,
Ne bulursa harcar.. Desinler diye.
****
Kimi var, öyle bir süsler ki sözü;
''Allah'' derken bile, reklamda gözü.
Kırk yılda bir kollar, iki öksüzü,
Ne cömert bir insan.. Desinler diye.
****
Kimi, iffetini koyar masaya;
Sattıkça doldurur, çelik kasaya,
Bir maymuncuk bulur, her tür yasaya,
Ne akıllı insan.. Desinler diye.
****
Kimi, şuuraltı, cinsel özürlü;
Dürüst evliliğe, kalbi mühürlü.
Kolyesi boynundan, çıkmaz bir türlü;
Ne çapkın bir erkek.. Desinler diye.
****
Kimi var, modanın dümen suyunda,
Teşhir hastalığı vardır huyunda.
Kimlik arar durur, etek boyunda;
Ne modern bir kadın.. Desinler diye.
****
Kimi, kırkbeşini devirmiş çoktan;
Bütçe delik deşik, anlamaz yoktan.
Kaşları kemandır, kirpikler oktan;
Aman ne hoş kadın.. Desinler diye.
****
Kimi, yaşlandıkça isyankâr olur,
Yılda bir çâreyi neşterde bulur.
Altmışlık cildini, gerdirir durur;
Hâlâ güzel kadın.. Desinler diye.
****
Kimi, beş yıldızlı salon züppesi;
Eğildikçe, yer süpürür cübbesi.
Kopacak gibidir, o kalın sesi;
Ne nâzik bir insan.. Desinler diye.
****
Kimi, gönül vermiş, güyâ bilime;
Beyni muhâliftir, aklı selime.
Ezberlemiş, birkaç yaban kelime;
Ne kültürlü insan.. Desinler diye.
****
Kimi, şöhret yapar, ilim vesîle,
Allah rızâsını, düşünmez bile.
Tepeden bakar ki, cümle câhile;
Ne âlim bir insan.. Desinler diye.
****
Kimi, iflâs etmiş, ahlâktan yana,
Politik virüsler, karışmış kana.
İhânet vız gelir, hatta vatana;
Siyaset cambazı.. Desinler diye.
****
Kimi, kıyâmeti, almaz nazara;
Râzı olmaz taştan, normal mezara.
Mermer ısmarlatır, türlü pazara;
Ne büyük adammış.. Desinler diye.
****
Daha kimler var ki; saymakla bitmez,
Hiçbirine, doğru kelâm, kâr etmez.
Gaflet kapısından, ölse de gitmez;
Son nefeste bile, Desinler diye.

DOSTLARIM
Neden beni getirip, teneşirde soydunuz ?
Arkasından yıkayıp, bir tabuta koydunuz ?
Neden toplandı bugün, burada bunca kişi ?
Bir yanlışlık olmalı, anlamadım bu işi !..
****
Niçin bağlandı çenem?.. Bu kefen neyin nesi ?
Söyleyin!. Gerçek midir, duyduğum salâ sesi ?
Ne işim var ki benim, bu musalla taşında ?
Oysa olmam gerekir, işlerimin başında…
****
Yoksa bu yaptığınız; bir oyun , bir şaka mı ?
Tadında kalsın artık, bırakın şu yakamı.
Ya sen, hoca efendi!. Oyuna dahil misin ?
Ben nasıl ölürüm ki; bu kadar cahil misin ?
****
Yoksa kim olduğumu, sen de mi bilmiyorsun ?
Bir özür dileyip de, kendine gelmiyorsun ?
Haberin var mı benim, şöhretimden, şânımdan?
O derin mafyadaki, büyük itibarımdan?..
****
Belki merak edersin, ünvanımı rütbemi;
Ulemâ susta durur, bir giyersem cübbemi.
Bana yakışıyor mu, burada böyle yatmak ?
Sanki ölmüşüm gibi, omuzlarda tur atmak ?..
****
Lütfen, hoca efendi, sürdürme şu oyunu;
Benim gibi bir kurda, güldürme şu koyunu..
Hele, şu cebindeki, telefonu bir ver de;
Bak nasıl açılacak, kapılar perde perde…
****
Şu gördüğün hüzünlü maskelere aldırma;
Onlara inanıp da, sakın namaz kıldırma.
Duydum ki; işgüzarlar, mezar bile kazmışlar.
Görüyorsun ya hocam, bunlar hepten azmışlar…
****
Kaldır artık tabutun, kapağını üstümden;
Sıkılmaya başladım, şu dikişsiz kostümden.
Aklını kullan hocam!.. Ben sözümü tutarım;
Seni Ulu Cami’ye imam bile atarım…
****
Karar ver de bu işi, tatlıya bağlayalım;
Maaşına ilâve , bir katkı sağlayalım.
Bu kadar şaka yeter, beni artık salıver;
İlk taksitin yerine, şu zarfı da alıver…
****
Dinle ey âciz mevta!. Bu konuşan hocadır;
Gördüklerin ne şaka, ne de kandırmacadır.
Sağlığında ”yobaz” der, beni hep küçümserdin;
Şimdi ne oldu sana, hocaya postu serdin ?..
****
Uyan artık ey mevta!. Sen öldün.. Sağ değilsin ;
Çırpınışın boşuna, o dik başın eğilsin!.
Bu tabutlara daha, ne şöhretler girecek,
Neler gördü bu hoca, daha neler görecek…
****
Bekliyor Münker Nekir, şimdi seni mezarda;
Rüşvet müşvet geçmiyor, gideceğin pazarda.
Bu dünyada put yaptın, şan ,şöhreti, parayı;
Az sonra göreceksin, orda akla karayı.
****
Gelecek kulağına, önce şöyle bir hitap;
”Duymadın mı dünyada , Kurân diye bir kitap?”
Duydum desen bir türlü, duymadım desen yalan
Kurtarır belki seni, mafyadan arta kalan…
****
Gerçekleri bu fakir, böyle getirdi dile,
Bilirim.. Bu satırlar, anlayana çok bile.
Uzatıp bozmayalım, şiirin kıvamını;
Herkes kendi getirsin öykünün devamını

NEFSİMMİŞ MEĞER
Yıllardır kendimi, güyâ tanırdım;
Sanık ben, yargıç ben, hep aklanırdım.
Şeytanı, en büyük düşman sanırdım;
Ondan da beteri.. Nefsimmiş meğer.
****
Gönlümü, hevâya kaptıran oymuş,
Şuûru şehvete saptıran oymuş,
Tutkuları, putlar yaptıran oymuş,
En sinsi düşmanım.. Nefsimmiş meğer.
****
Övgü dolu sözlerine kanmışım;
''Kalbin temiz'' demiş, gerçek sanmışım.
Hakk'ı ancak, zor günümde anmışım,
İçimdeki nankör.. Nefsimmiş meğer.
****
Öyle sevdirmiş ki,dünyayı bana;
Saraylar kurmuşum, üç günlük cana.
Hevâ heves denen, çöplükten yana
Beni sürükleyen.. Nefsimmiş meğer.
****
Meyhâne meyhâne, hayâl kurmuşum,
Çamurlu yollarda, yalpa vurmuşum,
Adresi hep, münâfıktan sormuşum;
Koynumdaki yılan.. Nefsimmiş meğer.
****
Dalmışım.. Her akşam cümbüşle meşke,
Kalmamış dilimde, riyâdan başka.
Bir kadehlik, ömrü olan bir aşka;
Beni kul eyleyen.. Nefsimmiş meğer.
****
Tutkuya döndükçe, giyim markası,
Yerde paspas olmuş, hayâ hırkası.
Kuşatmış kaleyi, şeytan fırkası;
İçindeki casus.. Nefsimmiş meğer.
****
Ne kadar soyarsa, insan bedeni;
O kadar olurmuş, güyâ medenî.
Bu afyonu, bir çağdaşlık nedeni,
Diyerek yutturan.. Nefsimmiş meğer.
****
İkbâl korkusuyla, kıstırmış beni,
Kur'ân kapısına, küstürmüş beni,
Zulüm karşısında, susturmuş beni;
Nefsimin zâlimi.. Nefsimmiş meğer.
****
Namaza, ''Bayramlık'' fetvâsı veren,
Kullukta, ''Mevlid''i yeterli gören,
Farz dururken, nâfileyi gösteren;
Dalâlet rehberi.. Nefsimmiş meğer.
****
Ağzım bağlı, güya oruç tutmuşum,
Haramları, gözlerimle yutmuşum.
Seher vakti, yorgan döşek yatmışım;
Secdeye musallat.. Nefsimmiş meğer.
****
Bağ bahçede, hasat vakti gelince;
Hesaplar yapmışım, inceden ince,
Lâkin, Allah için zekât denince;
Elimi bağlayan.. Nefsimmiş meğer.
****
Vermişim, ''Ne cömert'' desinler diye;
Üç beş çürük çarık, güyâ hediye.
Arkasından, dilenmişim medhiye;
Bu alkış delisi.. Nefsimmiş meğer.
****
Komşuda katık yok, ben tok yatmışım,
''Tembel'' demiş, gıyâbında çatmışım,
Şevkât dersi vermiş, nutuk atmışım;
Bu sahtekâr maske.. Nefsimmiş meğer.
****
Kur'ân ehli görmüş, küçümsemişim,
Üstelik cür'etle ''Yobaz'' demişim.
Nice kul hakkını, böyle yemişim;
Oysa gerçek yobaz.. Nefsimmiş meğer.

DAHA KUR’AN NE DESİN
Ey insan! Yaşıyorken, hem de Kur’ân çağında;
Çırpınıp duruyorsun, cehâlet batağında.
Kalbin katı, gözün kör, başın kibir dağında
Kur’ân sana gel diyor, bak bendedir adresin,
Ey eşref-i mahlûkat ! Daha Kur’ân ne desin !
****
Özgürce seçmen için, iki yoldan birini;
Apaçık bildiriyor, bütün âyetlerini.
Ya Peygamber, ya şeytan.. Seç diyor rehberini;
Öyle seç ki; sırattan rüzgar gibi geçesin,
İlle şeytan diyorsan.. Daha Kur’ân ne desin !
****
Ya Cennet bahçesidir, ya ateştir o mezar,
Mekân var mı dünyada, öyle derin, öyle dar?
Hiçbir şey yakın değil, insana ölüm kadar.
Diyor ki; hesabı var, aldığın her nefesin;
Mezarlar konuşurken..Daha Kur’ân ne desin !
****
Malın, mülkün, şöhretin, dünyada herşeyin var;
Ya dünyadan Rabb’ine, götürecek neyin var?
Bana yeter diyorsan, şu üç günlük îtibar;
Bir dördüncü gün var ki; çok çetindir bilesin,
Bunlar masal diyorsan.. Daha Kur’ân ne desin !
****
Âyet diyor ki; eğer, dağa inseydi Kur’ân;
Paramparça olurdu.. Dağ Allah korkusundan.
Hangi insan durup da, ibret almaz ki bundan?
Sen ki, bir dağ yanında, ne kadar da cücesin,
Haddini bilmen için.. Daha Kur’ân ne desin !
****
O münezzeh ruhundan, ruh vermekle insana;
Erişilmez bir şeref, bahşetti Allah sana,
Ne kadar sevdiğini, buradan anlasana !
Sen ki; taparcasına, kendine kul kölesin,
Nefsini put yapana.. Daha Kur’ân ne desin !
****
Bir gün var ki; çok yakın, dağların yürüdüğü,
Göklerin, güneşleri önünde sürüdüğü,
Kâinatı toz duman, dehşetin bürüdüğü;
Kıyâmet senaryosu, oyun değil bilesin;
Hâlâ ürpermiyorsan.. Daha Kur’ân ne desin !
****
O büyük mahkemede, bütün diller susacak;
Konuşacak bu defa, göz, kulak, el, kol, bacak.
Uzuvlar birer birer, haramları kusacak;
Açılacak önünde, defterleri herkesin;
Kendine gelmen için.. Daha Kur’ân ne desin !
****
O gün, buyruk verenler, buyruğa baş eğecek,
Cehennem öfkesinden, köpürüp kükreyecek,
Ve doldun mu dedikçe, daha yok mu diyecek;
Yandıkça o deriler, değişecek bilesin;
Hâlâ secde yok ise.. Daha Kur’ân ne desin !
****
Gör ki, dünya sırtında, nice insan taşıyor;
Kimi yaşarken ölmüş, kimi ölmüş yaşıyor.
Kimi Arş-ı Âlâ’ya dolu dizgin koşuyor;
İşte Cennet.. İşte sen.. Gayret et ki giresin;
Ey Eşref-i mahlûkat ! Daha Kur’ân ne desin !

İNSAN OLMAK BU KADAR MI ZORLAŞTI
Varmaz oldu, vermeye hiç elimiz,
Dönmez oldu, bir özüre dilimiz,
Teşekküre çoktan bitti pilimiz;
En küçük damlada, sabrımız taştı,
İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?..
****
Bilgisizlik, ne vehimler üretti;
Önyargılar, vicdanları kör etti.
Dürüst olmak.. Affedilmez cür etti,
Öfkemizden, yüreğimiz korlaştı,
İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?..
****
Çağdaşlığı, maske yaptık yüzlere;
Bu çifte yüz, yakışmadı bizlere,
Merhametten, haktan yana sözlere,
Hoşgörümüz, neden böyle darlaştı?
İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?..
****
Bir tarafta, ilme şaşı bakanlar,
Bir tarafta at gözlüğü takanlar,
İrfan desen, bu lisandan kim anlar?
Gerçek âlim, gözümüzde horlaştı,
İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?..
****
Helâl kazanç, nefsimize az geldi,
Bankerlere tavuk verdik, kaz geldi,
O gözyaşı sağnakları, vız geldi;
Saçlarımız, değirmende kırlaştı,
İnsan olmak bu kadar mı zorlaştı?..
****
Yedik içtik, haram helâl bir tuttuk,
Dişe göre ne bulursak hep yuttuk,
Mahşer, Mîzan, Kur ân, vicdan unuttuk;
Yollarımız, hep zulümde birleşti,
İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?
****
Paspas oldu; sevgi, saygı, paraya,
Ahlâk döndü, kanayan bir yaraya,
Ailede, şeytan girdi araya;
Karı, koca, kardeş, bacı hırlaştı,
İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?..
****
Evde pişen, bizi tatmin etmedi,
Beş yıldızlı sofra kurduk yetmedi,
Şişelerle yarışımız bitmedi;
Kalp gözümüz, şehvetlerle körleşti;
İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?..
****
Kendimizi, masaya hiç sermedik,
Başkasına hiç söz hakkı vermedik,
Sövdük, dövdük..Bunda vahşet görmedik
Mazlum yüzler, yumruklarla morlaştı,
İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?..
****
Bayramlarda, beş dakika mezarlık,
Bir senede, iki namaz... Nazarlık,
Ettik hâşâ Allah ile pazarlık;
Bir gaflet ki; içimize yerleşti,
İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?..
****
Oysa bizler, ihsan için varolduk;
Meleklerin secdettiği bir kulduk.
Bu şerefi taşımaktan yorulduk.
Edep, hayâ, akıl, fikir yozlaştı,
İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?..
****
Dîn.. İslâm dinidir, Allah indinde,
İlim, irfan, sevgi, barış bu dinde,
İnsanlık, ne buldu, nefrette kinde?
Sağduyumuz, hedefinden çok şaştı;
İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?..
****
Ey Mübarek akl-ı selîm, nerdesin?
Sen, ateşle aramızda perdesin,
Hasreti var, gör ki sana herkesin;
Cür etimiz, haddimizi çok aştı;
İnsan olmak, ne kadar da zorlaştı...

ÖLÜYE MEKTUP
Minâreden bir salâ yükselince kuşlukta;
Hazırlandı teneşir, camideki taşlıkta.
Neler söylendi neler, gıyâbında bir bilsen;
İkindiye kadar ki, bir kaç saat boşlukta…
****
Sağlığında can ciğer bildiğin o dostların;
Toplandılar önünde, evdeki minik barın.
İçiyordu hepsi de, belli ki üzüntüden,
Hepsinden de üzgündü, otuz beş yıllık karın..
****
İlk dubleler bitince, dağıldı kasvet biraz,
Menüye dahil oldu, yeşil erik ve kiraz.
Biri kadeh kaldırdı, şerefine ruhunun;
Hiç kimseden gelmedi, bu teklife itiraz…
****
Kadehler, birbirini izledikçe peşpeşe;
Çehreleri kapladı, sanki bir gizli neş’e.
Ne kadar da severmiş, seni meğer dostların;
Bir saatte boşaldı, inan ki üç beş şişe…
****
Gerçi sen öldün amma, anıların diriydi,
Çapkınlığın, en renkli konulardan biriydi.
Bir puan daha aldın, cinsiyetin yüzünden;
Çünkü; bu türlü işler, erkeğin el kiriydi…
****
Bu sohbet potasında, kaynadıkça taştılar,
Hepsi de, temiz kalpli, hepsi de çağdaştılar.
Seni gömdükten sonra, hani o çok sevdiğin;
Balık lokantasında, yemekte anlaştılar…
****
Derken.. İkindi vakti, duyuldu ezan sesi;
Hiç kimsenin câmiye, gelmiyordu giresi.
Cenâzeyi bekledi, bir kaçı kılmak için;
Ne rükû vardı çünkü, ne de onun secdesi…
****
Biraz sonra mezarlık, alkışlarla inledi,
Alkışlar.. isyan dolu, kalpleri perçinledi.
Bu görkemli törenin, bu çağdaş korosunu;
Münker Nekir isimli, melekler de dinledi…
****
Dostların, ağlamaklı pozlar verdi basına,
Birkaç kürek toprakla, katıldılar yasına,
Lâkin Kur’ân başlarken, duyunca Besmeleyi;
Mezarlığı terketti, hepsi koşarcasına…
****
Bir rahatlık hissetti, eve dönüşte karın;
Haftalık programda, konken günüydü yarın.
Yaşamıştı dünyanın, nice zevkini ama,
Bir başka tadı vardı, bir başka şu kumarın…
****
Yaşına rağmen hâlâ, dikkat çeken bir tipti,
Hâlâ, yürek hoplatan, bir vücuda sahipti.
Ve bundan böyle artık, bütün güzel dullara;
Sosyete pazarında, korkulu bir rakipti…
****
Hayat yeni başlıyor, diye düşündü birden;
Ne senden eser kaldı, ne yattığın kabirden.
Vız gelirdi, şu ahlâk masalları toplumun;
Kurtulmuştu nihayet, baskılardan cebirden…
****
İlk önce silmeliydi, hâfızadan cismini;
İndirdi duvardaki, yağlıboya resmini.
Arkasından çıkardı, mektupluk ve zildeki,
Sarı pirinç üstüne, yazdırdığın ismini…
****
Ertesi gün dostların, akıl verdi eşine;
Çoluk çocuk düştüler, mîrasının peşine,
Ne kadar sevinirdin, öldüğüne kimbilir;
Görseydin yaptığını, kardeşin kardeşine…
****
Üç gün sonra kutlandı, baldızının yaş günü,
Haftasına kalmadı, küçük kızın düğünü.
Yâni sözün kısası; sen gittiğinle kaldın,
Hiç kimse fark etmedi, inan ki öldüğünü…
****
Bu mektuptan pek hoşnut kalmadın biliyorum,
Daha neler yazmıştım…Vazgeçtim, siliyorum.
Bu dünyada hesabın, iyi kötü bağlandı ;
Sana öte dünyada , kolaylık diliyorum…
Linklerin Gorulmesine Izin Verilmiyor. Kayit ol ya da Giris Yap
 

andrewmemut

  • Vip Üye
  • *****
  • İleti: 2614
  • Etkinlik:
    0.2%
  • Tesekkur Edildi: 251 kez
  • Rep Puanı: 6
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Cengiz Numanoğlu - Ey Azrail (Zalim Nefsim)
« Yanıtla #13 : 14 Ekim 2023, 01:58:09 »
ALLAH Razı Olsun Ellerinize ve  Emeklerinize Sağlık çok Teşekkür ederim