Abdullah Işılak - Ben Bu Yolun Yolcusuyum 1990

Türkçe,Şiir,Ozanlar ve Aşıklar Albümleri > Abdullah Işılak

Abdullah Işılak - Ben Bu Yolun Yolcusuyum 1990

<< < (4/4)

erten86:
Allah (C.c.) Tüm Müslümanlardan Razı Olsun İnşaallah...

rhg.fatih:
TEŞEKKÜR EDERİM.

sakaboy:
Teşekkürler.

Sivasli_14:
Paylaşım için teşekkürler, Bu albümü nereden indirdiysem kayıt hep aynı.. Eski olduğu için normal ama bozuk kasetten kayıt yapılmış sanırsam.. Bu albümdeki beğendiğim 'Merhamet Eyle' türküsünün kaliteli kaydı varsa hatta albümün lütfen konuyu güncelleyip eklersek memnun olurum..

Saygılar.

hakansen967:
BEN BENİ
Hayal mıdır rüya mıdır düş müdür
Nere baksam görüyorum ben beni
Menzil aradığım dağlar kış mıdır
Boşuna mı yoruyorum ben beni
****
Söylenecek söz çok dile gelmiyor
Gönül laf anlayıp yola gelmiyor
Zaman gölge gibi ele gelmiyor
Arkasından sürüyorum ben beni
****
Abdullah’ım yanmış solmuş değilim
Çilemin sırrını bilmiş değilim
Anladım ki daha bulmuş değilim
Yıllar oldu arıyorum ben beni

BİLMEM
Muhabbet küpünün olsam şarabı
Yar beni doldurup içer mi bilmem
Mamur olmak için gönül harabı
Bir mimar elinden geçer mi bilmem
Bülbüle gül gerek deveye diken
Âşıklar maşukun çilesin çeken
Tarlasına haram tohumu eken
Helal mahsulünü biçer mi bilmem
Kim bir mevtasına kefen biçmiyor
Kim rızkı miktarı yiyip içmiyor
Seyrani kelp yavrusundan geçmiyor
Yaradan kulundan geçer mi bilmem

SEN Mİ GELDİN
Kına yakar gibi gönül
Yakan dilber sen mi geldin
Ak göğsüne kırmızı gül
Takan dilber sen mi geldin
Beni dinle hele dur da
Hani sende insaf nerde
Bu başımı dertten derde
Sokan dilber sen mi geldin
Kara yaslar bağlatarak
Şu sinemi dağlatarak
Beni böyle ağlatarak
Bakan dilber sen mi geldin
Attın üstüme ağını
Sararttın gönül bağını
Abdullah'ın ocağını
Yıkan dilber sen mi geldin

BEN BU YOLUN YOLCUSUYUM
Kim ne derse desin artık ben bu yolun yolcusuyum
Karar verdim dönmem artık ben bu yolun yolcusuyum
Bu yol Hakka düşkün yolu muhabbetin meşkin yolu
Bir ilâhi aşkın yolu ben bu yolun yolcusuyum
Bağlanmışım özüm ile alnımdaki yazım ile
Sazım ile sözüm ile ben bu yolun yolcusuyum
Bak bu yolsan binler geçmiş şehit gazi canlar geçmiş
Ey bak gönül günler ben bu yolun yolcusuyum
Zalimlerin gelse şahı ben buyum ben buyum ya hu
Sorarlarsa Abdullah'ı ben bu yolun yolcusuyum

BÖYLE BÖYLE
Gurbet ellerinde akşam olunca hasret ile yanar öz böyle böyle
Garibin aklına sıla gelince yaşlar ile dolar göz böyle böyle
Anlamadım hayat bunun neresi can ile cananın uzak arası
Yanmazdım olsaydı kılınç yarası beni yaraladı söz böyle böyle
Abdullah'ım talih gülmedi gitti gurbetin vadesi dolmadı gitti
Uzak yollar yakın olmadı gitti bu sene de geçti yaz böyle böyle

AYRILIK HAVASI
Ben nefret eyledim sizin gerçekten
Yalanı severim, yalanı gayrı..
Tiksindim bülbülden, gülden, çiçekten
Yılanı severim, yılanı gayrı..
'Sapıtmış bu' diye beni yeriniz
Hakkımda bin türlü hüküm veriniz
Omuzumda yüktür dirileriniz
Öleni severim, öleni gayrı..
İyinin ardından 'kötü' demezdim
Kötünün elinden ekmek yemezdim
Birlikten kopana selâm vermezdim
Böleni severim, böleni gayrı..
Yıllarca boş yere canımı sıktım
Nihayet yol buldum, çığırdan çıktım
'Bey'den, 'efendi'den, 'sayın'dan bıktım
'Ulan'ı severim, 'ulan'ı gayrı..

GİDELİM SILAYA
Gel söz anla deli gönül gidelim sılaya doğru
Gülden ayrı olmaz bülbül gidelim sılaya doğru
Türlü türlü hallerinden elalemin dillerinden
Bıktım gurbet ellerinden gidelim sılaya doğru
Abdullah çeker ahuzar gelmiştir sılaya bahar
Orda bizi bekleyen var gidelim sılaya doğru

MERHAMET EYLE
Yeter bunca çile merhamet eyle çiğnene çiğnene yoruldum artık
Üç dünyada nedir bu böyle uğrunda bir kuru dal oldum artık
Gün be gün çoğaldı derdim merağım anladım ki saadete uğrarım
Ne mekânım belli ne de durağım esip de savrulan yel oldum artık
Büyülü sözlere kanacağım yok eski günlerime döneceğim yok
Daha bundan öte yanacağım yok yandım yeterince kül oldum artık
Der Abdullah derdi medet bekleme kapat bu defteri unut bekleme
Bundan sonra benden umut bekleme ben kendime bile el oldum artık

HABER BEKLER
Baka baka gözden oldum
Yollar yardan haber bekler
Susa susa sözden oldum
Diller yardan haber bekler
****
Solmuş sararmış bağlarım
Nerde o güzel çağlarım
Yüzüm gülmez hep ağlarım
Seller yardan haber bekler
****
Yüreğim dertle sıralı
O yardan ayrı duralı
Bağa bostana varalı
Güller yardan haber bekler
****
Başıma sardın hüzünü
Çektim vefasız nazını
Abdullah'ın çal sazını
Teller yardan haber bekler

BÖYLE OLUR
Yürü be hey yalan dünya, yol dediğin böyle olur,
Nice mecnun Devr eylemiş, Çöl dediğin Böyle olur
Yürü gönül yol boyunca keder etme ince ince
Altı diken üstü gonca gül dediğin böyle olur
Abdullah'ım bendeki dert birbirine uymuyor fert
Kimi kalleş kimisi mert kul dediğin böyle olur
Yürü gönül yol boyunca keder etme ince ince
Altı diken üstü gonca gül dediğin böyle olur

SAY
Ey nefsim şu dünyada
Haydi yüzyıl durdun say
Sonuç yine beyhude
Sen kendini yordun say
****
Bu dünya konak yeri
Herkes yapmış seferi
Uzak sanma mahşeri
Orayı öz yurdun say
****
Ne yapsan da çıkar can
Ecel vermezmiş aman
Diyelim ki her zaman
On ikiden vurdun say
****
Gel kendine sora dur
Geldiğin yer neredir
Sonuç yine oradır
En sonunda vardın say
****
Hak yerini bulacak
Sanma herkes gülecek
Münker nekir gelecek
Orda hesap verdin say
****
Bu rüya erer sona
Hakkı bulmaya dene
Abdullah ak kefene
Bugün yarın girdin say

GÜVENME
Gökten beyaz yağar, yerde kirlenir
Rengine bakıp ta kara güvenme
Evladına haram sadedir denir
Aslı haram olan kâra güvenme
****
Özü beslenmeyen kabuk tükenir
Dibi sulanmayan çubuk tükenir
Çalışmazsan eğer çabuk tükenir
Babadan kalacak vara güvenme
****
Ne sevgiden vazgeç ne iyilikten
Zarar gelmez dostun efendilikten
Tatlı dille çıkar yılan delikten
Aman ha hayatta zora güvenme
****
Be hey sinesini döven Abdullah
Seni dinler seni seven Abdullah
İki gözü köre güven Abdullah
Sen sen ol vicdanı köre güvenme

OSMAN DAYI
Haydi Osman Dayı haydi,
Kalk ayağa kalk kalk kalk!
Gelen giden bizi soydu,
Kalk ayağa kalk kalk kalk!
Öğrettiler yıllar boyu,
Uyu uyu, yat, uyu,
Bırak artık şu uykuyu,
Kalk ayağa kalk kalk kalk!
Soruyorsan eğer bana,
Aldırma ona buna,
Sarıl Hakkın kitabına,
Kalk ayağa kalk kalk kalk!
Şah namussuz vezir yalan,
Yılan çıktılar yılan,
Bize lazım bizden olan,
Kalk ayağa kalk kalk kalk!
Haksız mıyım düşün bir tart,
Nedir Eylül, Mayıs, Mart,
Bir hayırlı hadise şart,
Kalk ayağa kalk kalk kalk! ,
Dinle Osman Dayı dinle,
Ozan Arif seninle,
Hareket şart beni anla,
Kalk ayağa kalk kalk kalk!

Navigasyon

[0] Mesajlar

[*] Önceki Sayfa

Ilahi-Ezgi - Manevi Dünyanız kayıtlı değil gibi görünüyorsunuz. Kayıt olmak için buraya tıklayın...
Tesekkur ederken bir hata olustu
Tesekkur ediliyor...
Tam sürüme git