BİZİM DİLİMİZ
Zikirle sırdaştır bizim dilimiz dünya ve ahiret iki elimiz
Hu ile çağıldar ırmak selimiz Hazret-i Kur’an’la dost olanlarız
Biz ziyadan isteriz canan isteriz biz Hüda uğrunda yanar isteriz
****
Nurlu yüzde parlayan nurlu imanız belki bir çağrıyız belki damarız
Mazlumlar yanında belki dumanız dergâhta dervişe dost olanlarız
Gönlünde Hak akı var olan gelsin Cenab-ı Mevlaya yâr olan gelsin
****
Serdarı bulunca serden geçmişiz biz Arş-ı Âlâ’ya kanat açmışız
Pınar şöyle dursun derya geçmişiz Hakkın şerbetiyle mest olanlarız
Şefkatle bakışan gözü severiz içinde Hak geçen sözü severiz
UYAN ARTIK
Sen Ey Uyuyan Gonca! Uyan bak Nergis gibi
Hünerin sarayını hüzünler yağmaladı
Ezan sesleri ile Çemen Kuşu ağladı
Ateş her bir yanı hararetle dağladı
Bak her taraf perişan uyan ağır uykudan
Ağır uykudan uyan! Ağır uykudan uyan!
****
Hırkanı, seccadeni, kılıcını kuşan gel
Gizli sırları açan bak hangi noktadır
Toprak bedenin mülkse, din de ruhuna candır.
Tenle can birleşince ölümsüzlük yaşanır
Yaşamak istiyorsan uyan ağır uykudan
Ağır uykudan uyan! Ağır uykudan uyan!
****
Ey Kabenin mimarı! Kalk dünyayı tamir et
Büyücü Avrupa’dan Avrupa’ dan el aman!
Onun şirinliğinden üstünlüğünden aman
Onun Cengizliğinden bütün cihan perişan
İşin zorlu ve yaman! Uyan ağır uykudan!
Uyan ağır uykudan! Uyan ağır uykudan!
SILAYA DOĞRU
Kara toprakların yağız evladı
Düşün koruduğun yurdu ahfadı
Üstünde sen varken neylesin yâdı
Uzayan kıvrılan bükülen yollar
Sinesinde hasret çekilen yollar
****
Yaklaş doya doya su iç pınardan
Haber sorma gayrı yağmurdan kardan
Belki haber vardır anadan yardan
Kenarına fidan dikilen yollar
Sinesinde hasret çekilen yollar.
****
Bakıp bakıp dalma gonca güllere
Kavuştun hep hasret çektiğin yere
Bir yanı ağaçlık bir yanı dere
Tohum diye şehid ekilen yollar
Sinesinde hasret çekilen yollar
****
Yaklaş doya doya su iç pınardan
Haber sorma gayrı yağmurdan kardan
Belki haber vardır anadan yardan
Kenarına fidan dikilen yollar
Sinesinde hasret çekilen yollar.
SENSİN
Çiğne düşmanını hiç verme fırsat tüfeğin yok ise yumruğun sensin
Kalırsan gazisin ölürsen şehit vur Allah adına darben ses versin
****
Düşün bu anını yarını düşün yılarsan bizlerin ahını düşün
Ölürsen bu yolda kârını düşün imanınla dolu mü’min nefersin
****
Cisminde milyonlar nabız atarken galipsin Allaha canı satarken
Gurupta bir güneş daha batarken üzülme gevşeme sen muzaffersin
****
Sensin hep beklenen hasret çekilen ümit bu denilen kalbe ekilen
Hürriyet bayrağı diye dikilen sabırsın cihadsın her an sefersin
YOLCULAR
Bunalıp boğulmuşlara
Kanadlar, yollar, uzaklar
Yerle göğün arasında
Hürriyete salıncaklar
Masallara kalsın artık
Bayraklar, tüller, duvaklar
*****
Adımı çağırır gökten
Tanımadığım dudaklar
Başka güller açar dalda
Tarlada başka başaklar
*****
Hak yolunda gidenlere
Demir el, tunçtan ayaklar
Ölmüşlere bulutlarda
Rahmet döşeli yataklar
Şehitliğe siyah selvi
Sulara solgun kavaklar
*****
Öksüz kıza öksüz ağlar
Yoksula yoksul kucaklar
Ve öksüz doğacaklara
Siyah kumaştan kundaklar
FETHE KADAR
Sükutumuz oldu tamam
Elde Kur’an kalpte iman
Alnı secdede komutan
Rüzgar bulacak bayraklar
****
Birimiz yeteriz bine
Tekrar ayaktayız gene
Beyaz Köşk’ten, Çin içine
Dört bir yana/Kızıl Meydana sefer var
****
Hiç kimse etmesin tasa
Değişmez ilahi yasa
Denize dalıyor Musa
Boğulacak Firavunlar
****
Hepsi gerçek yalan değil
Emanete biziz ehil
Kahrolacak Ebu Cehil
Yaşıyor Ammar Yasirler
****
Bedir’le yükseldi hilal
Haram açık belli helal
Kâbe’nin üstünde Bilal
Davet edecek ezanlar
****
Domaniç’te dörtyüz çadır
Gazi Eren, Alp Bahadır
Karış karış, satır satır
Devlet kuracak Osman’lar
****
Tecelli edişi nurun
Dize gelişi gavurun
Kerpeten dişinde surun
Bayrak dikecek Hasan’lar
****
Yüce peygambere selam
Buyruğuna kurban olam
Duysun dünya duysum alem
Ayaktayız fethe kadar
****
Bulutla müjdeli haber
Yağacak Allahu Ekber
DÖNÜŞÜM
Yıllardır bağrımı yakan şu azap
Rahmete dönüşür, dönüşür bir gün
Kimsesiz günlerin dostu ızdırap
Şefkate dönüşür, dönüşür bir gün
****
Aynı yöne akan bu derin çaylar
Yıkacak bentleri birleşse sular
Aynı yolda ayrı düşen yolcular
Vahdete kavuşur, kavuşur bir gün
****
Gözümden sessizce akan gözyaşı
Yeşertir günleri geceler boyu
Harabe olsa da gönül bahçesi
Cennete dönüşür, dönüşür bir gün
****
Başka iklimlerde ağaran şafak
Işıktan bir demet sunacak elbet
Ruhumda şaklayan kırbaçtır Firak
Vuslata dönüşür, dönüşür bir gün
BİZ BİLİRİZ
Ezildi başımız, hiç eğilmedi
Kutsal sevdaları bir biz biliriz
Hasret yüreğimden hiç eksilmedi
Yasak sevdaları bir biz biliriz
****
Gün oldu sılada gurbeti gördük
Çile ve özlemle duygular ördük
Filizdik yeşerdik, çiçeğe döndük
Yaprak sevdasını bir biz biliriz
****
Göz görür bir gün sürgünümüzü
Kuşlar duyurur düğünümüzü
Uzatsana dünya sürgünümüzü
Toprak sevdasını bir biz biliriz…
AZ KALDI
Allah diyor dört bir yandan her seda
Rahmet ile sarılacak bu dünya
Yağmurla yağar gibi
Güneşle doğar gibi,
Bin ölüp bin dirilip,
Geleceğiz göreceksin az kaldı..!
****
Ölenlerle otuzuna kırkına
Çalışırsak yıllar sığar bir güne
Tutuşursak el ele,
Adımları aynı yöne,
Atarsak doğan güne,
Varacağız göreceksin az kaldı…!
****
Durulmasın alnımızın karası
Hak emriyle silinecek bu yazı
Yeşil çimenler üstünde,
Dönerek Kâbe yönüne,
Allah’a şükür namazı
Kılacağız göreceksin az kaldı…!
YİĞİT
Seher vakti gelir hasretin yiğit
Serçeler duaya durduğu zaman
Sızım sızım sızlar yüreğim yiğit
Elalem uykuya daldığı zaman
****
O’ndan geldik dönüş o’nadır yiğit
Rabbinin övgüsü sanadır yiğit
Al kanın alnında boyadır yiğit
Parlak gün ışığı vurduğu zaman
****
Huzura ne güzel varışın yiğit
Mümine yakışan yarışın yiğit
Dindirir gönlümde kalışın yiğit
Ayrılığın hüznü sardığı zaman
****
Bağrında şehadet lalesi yiğit
Yüzünde Bedir’in halesi yiğit
Ben de seninle gelesi yiğit
Seni vuran mermi vurduğu zaman
BAHAR
Biliyorum bir yerlerden gelecek bahar
Bütün çiçekler açacak düşünce cemre
Yağmuru ellerinden öpüyorken zambaklar
Envai renkleriyle gülecek bize.
****
Biliyorum bir yerlerden gelecek bahar
Yeşillere bürünecek rahmet inince
Sunacak tüm çocuklara papatyalı kırlar
Kelebekler konacaklar kardelenlere.
****
Biliyorum bir yerlerden gelecek bahar
O gün insanlar sevgiden güller derecek
Gönlümüzde yandıkça bu özlem, bu duru sevda
İnanalım, yılmayalım gerçekleşecek.
ZAMAN
Kaybolur hayatın tarifsiz ahengi
Zaman bir tablodur düşer duvarlardan
Düşüncemi aşan gizli bir mimari
Yükselir sonsuzluk manzaralarından
****
Yaslasam başımı hatıralarıma
Bir şah damar gibi vuruyor hayaller
Vuslat bilemem ki hangi rüyalarda
Ayrılıktan şimdi üşür durur eller
****
Bir yağmur sonrası gurbetimde akşam
Ruhumun dinmeyen nedametleridir
Ağarmış saçında eskiyen şu zaman
Sonsuza dökülen gizemli bir nehir
****
Bir terennüm olur ah dudaklarımda
Gönlümde vuslatı sürükleyen hicran
Rüzgârdır içimi körükleyen sevda
Bir yağmur sonrası gurbetimde akşam
