BİR YERDE İNSANLAR ÖLÜR
Bir yerde insanlar ölür bir yerde yeni doğarlar bir yerde kıyamet kopar bir yerde umursamazlar
Bir yerde insanlar ölür bir yerde yeni doğarlar bir yerde kıyamet kopar bir yerde umursamazlar
Kardeşlerim dağ başında kayalara omuz verir kimileri kulak tıkar yer içer, güler eğlenir.
Kardeşlerim dağ başında kayalara omuz verir kimileri kulak tıkar yer içer, güler eğlenir.
HANİ DÜNYA KOCAMANDI
Hani dünya kocamandı her çocuğa bir düş vardı yıldızlardan yıldızlara salıncaklar kurarlardı
Hani dünya kocamandı çocuklar hiç ağlamazdı ardından gökkuşağının hayallere koşarlardı
Hani dünya kocamandı ne siyah ne beyaz vardı gökte maviler yeşil tüm renkler onlarındı
Hani dünya kocamandı çocuklar hiç ağlamazdı ardından gökkuşağının hayallere koşarlardı
Hani dünya kocamandı ne siyah ne beyaz vardı gökte maviler yeşil tüm renkler onlarındı
BABA
Sen gelirdin yaz getirirdin güneş gelirdi evimizin içine
Bir cebinden gün ışığı kır havası diğerinden çam kokusu yayılırdı bıyıklarından genzimize ellerine çiçek tozu bulaşmış kimbilir nerden adımlarından tanırdık seni dağ yürür gibi
Çam kokusu yayılırdı bıyıklarından genzimize ellerine çiçek tozu bulaşmış kimbilir nerden adımlarından tanırdık seni dağ yürür gibi
****
Sen gelirdin bahar gelirdi güneş gelirdi kalbimizin içine
Bir cebinde Ay ve Yıldızlar, ebemkuşağı diğerinde.
Oyunlara renk verirdin binbir çeşit nerden bulursan
Başımıza bambaşka bir tat katardı varlığın senin
Ve şimdi artık Ne kadar uzak güneş bizden
YETİM
Nerede bir çocuk görsem aklıma hep sen düşüyorsun
Sıcak yatağında başka çocuklar yel vurdukça sen üşüyorsun
Sen ateşin koynunda ben naçarlık koyunda gözlerini üstümden çek yaşayamam sonra
****
Hayran olup çocuk gönlünce gülmediğin geçer aklımdan
Hayalin karşıma gelip durunca kahrolurum utancımdan
Sen ateşin koynunda ben naçarlık koyunda gözlerini üstümden çek yaşayamam sonra
HANİ DOSTUM
Hani bizdik dünyanın beklediği, hani bizdik rahmetin bereketin mayaladığı hamur, biz bölecektik ekmekleri kan değmeden gözyaşı yürümeden damarlarına. Hani bizdik her tarlayı sulayan yağmur, hani bizdik birbirini yıkayan eller, hani. Ne çok değiştik farkında mısın, gün dönmeden karardı gölgelerimiz. Yalancı ırmaklarımız var dipsiz göllere dökülen. Hani söz demiştik, mavi gözlerin vardı senin. Deniz gibi, gök gibi, hep terleyen ellerin, hep sevdadır yüreğin, umutlu.
Bir rüyamız vardı ya hani hayata dair ne çok yol yürüdük çıkmayan sokaklarda
Ay kaç kez doğup battı kaç mevsim geldi geçti
Ne ben aynı kalabildim ne sen o eski sensin ne dünya eski dünya
Sokaklar bizimle şen, kuşlar avucumuzdaydı
Uzayıp giden yollarda hayalleri kovalardık yüreğimiz çarpa çarpa
Hani nerde çocukluğumuz siyah beyaz bir kare
Şimdi güneş tutuldu zaman nasıl da geçti habersiz aramızdan
Arsalarda binalar huzur başka iklimde
Böyle değildi tatlar böyle değildi renkler
Umutlar önümüzde ardımızdaydı rüzgâr
Tüm dağlar bizimdi şahidiz yıldızlar
Ne ben aynı kalabildim ne sen o eski sensin ne dünya eski dünya
Sokaklar bizimle şen, kuşlar avucumuzdaydı
Uzayıp giden yollarda hayalleri kovalardık yüreğimiz çarpa çarpa
Hani nerde çocukluğumuz siyah beyaz bir kare
Şimdi güneş tutuldu zaman nasıl da geçti habersiz aramızdan
Arsalarda binalar huzur başka iklimde
KÜÇÜK ÇOCUKLAR
Küçük çocukları küçük kurşunlarla mı vuruyorlar anne düşmanlar ağlamaz mı?
Küçük çocukları küçük kurşunlarla mı vuruyorlar anne düşmanlar ağlamaz mı?
Toprak sıcak mıdır anne senin kucağın kadar mezardaki çocukların ellerinden kim tutar?
Toprak sıcak mıdır anne senin kucağın kadar mezardaki çocukların ellerinden kim tutar?
****
Mavi uçurtmadan salsam gökyüzüne kuyruğundan tutunup anne kardeşlerim gelir mi?
Toprak sıcak mıdır anne senin kucağın kadar mezardaki çocukların ellerinden kim tutar?
Toprak sıcak mıdır anne senin kucağın kadar mezardaki çocukların ellerinden kim tutar?
BİZ NE ZAMAN BÜYÜDÜK
Biz ne zaman büyümüşüz kaşla gözün arasında işte şurda çocuk yaşım kitapların arasında
Şimdi bazan çıkar gelir düşlerimin ortasında annemin hayali durur şu kapının arkasında
Ellerimi uzatsam tutacak sanırım düşten uyanırım düşekalırım
KARDEŞİZ BİZ
Sen dünyanın kimbilir neresinde ben dünyanın bir başka ülkesinde
Aynı havayı soluyoruz kardeşim birbirimizin varlığından habersiz
İsimlerimiz ayrı rengimiz başka başka gözlerimiz başka başka gözyaşlarımız aynı
Biz kardeşiz acın acım olsun neşen neşem olsun biz kardeşiz gözyaşın gözyaşım olsun ağlama haydi tut ellerimi
****
Sen yokluğun kopkoyu ayazında ben konforun kupkuru dünyasında
Aynı kitaba inanmışız kardeşiz birbirimizi varlığından habersiz
İsimlerimiz ayrı rengimiz başka başka gözlerimiz başka başka gözyaşlarımız aynı
Biz kardeşiz acın acım olsun neşen neşem olsun biz kardeşiz gözyaşın gözyaşım olsun ağlama haydi tut ellerimi
ANLA YÜREĞİM SENİNLE
Asla yalnız kalmayacaksın yüreğin her zaman seninle olacak
Sen gidersen ellerim hangi eli tutacak sen gidersen gözlerim hangi göze bakacak
Sen gidersen dünya eski dünya olmayacak sen gidersem yüreğim hep seninle olacak
Anla benim için önemlisin anla asla vazgeçmemelisin çünki yüreğim seninle
****
Bir an için bunalırsam hayatın zorluğundan kır kokusu nefesin hoş odama dolacak
Uyanınca her sabah kanadında kelebeğin ellerine hafif deyip dualarım konacak
Anla benim için önemlisin anla asla vazgeçmemelisin çünki yüreğim seninle
MAVİ MARMARA
Maviydi Marmara çok maviydi Akdeniz kanlı kırmızı vuruldu güvercinler utandı savaş bile
Deniz anladı toprak anladı anlamadı kirli yüzler anladı anladı taş bile
****
Beyazdı alınları kar beyaz kıskanırdı güneş bile böyle bir sevda yükü yanardı ateş bile
Deniz anladı toprak anladı anlamadı kirli yüzler anladı anladı taş bile
NEDEN OLMASIN
Bir sabah uyansam ki
güneş odama doğmuş
ormanların yeşili
arka bahçemiz olmuş
****
çiçekler sereserpe
kurtla kuzu sarmaş dolaş
tüm çocuklar kardeş gibi
güneylisi kuzeylisi
belki hayal benimkisi
neden olmasın
****
bir sabah uyansam ki
gökkuşağı penceremde
kahvaltıda misafirim
binlerce minik serçe
****
çiçekler sereserpe
kurtla kuzu sarmaş dolaş
tüm çocuklar kardeş gibi
güneylisi kuzeylisi
belki hayal benimkisi
neden olmasın
GÜL KURUSU
Ey kalbim, kalbimin efendisi, yetimler efendisi, size iki emanet bırakıyorum demiştin giderken.
Ne emanetlerine sahip çıkabildik nede hatırana yaşadığımız gibi inanıyoruz senden sonra
Uzak durduklarına yakınız, yakın durduklarına uzak, sen son yağmurdun evrenimize yağan
Kimsesizlerin kimsesi, yetimlerin efendisi, seni gördüm seni gördüm dün gece rüyamda, teninde son yağmurun kokusu bakmadın yüzüme.
Ateşin zevale erdiği makbul insanların bile gölgen sığındığı o günde ne olur böyle durma. Sen böyle durdukça içimde çoğalıyor unutma korkusu. Dokun yine güneşe aya yıldıza suya şenlensin kâinat. Bize umut ol. Bizi unutma. Yetimler aşkına, yoksullar hatırına. Ey kalp, ey yetim, yetimler Efendisi.
Seni gördüm dün gece rüyamda ağlıyordun
Teninde son yağmurun kokusu hangi baharda terledin bilmem. Avuçlarında gül kurusu
Gözlerin ellerin dokunsun güneşe yeniden ve sevda toprağa ve suya düşsün cemre gibi
İçimde çoğalır unutma korkusu. Gül kurusu gül kurusu.
Seni gördüm dün gece rüyamda ağlıyordun sesinde müjdelerin Hangi yıldızda dökülmüş bilmem saçarlında gül kurusu. Gözlerin ellerin dokunsun güneşe yine, sevda toprağa ve suya düşsün cemre gibi. İçimde çoğalır unutma korkusu. Gül kurusu gül kurusu.
GÖZLERİM KANAR
Her yerde gözyaşı var her yerde acı hangi yana dönsem de karşıma çıkar
Kaçırsam gözlerimi boş ufuklara yüreğim yakalar bedenim dolar
Ovadan ormandan kuş sesinden bahsedecek olsam sözlerim kanar
Neşeden sevinçten çocuk seslerinden gül desem elime dikeni batar
****
Eğer susar geçersem bir yanım yarım aynada yüzüm kara kanar vicdanım
Kalbimin çocuk yanı kalsın Allahım yoksa bu karanlık âlemi yakar
Yine çocukları vuru avcılar yine yetim karlı masum yavrular
Şaşırır yolunu göçebe bulutlar yağmurla toprağa gözyaşı damlar
İKİNCİ CEMRE
Gaiplerden gönlüme cemre düştü bu gece
Ve yeniden yaşadım ömrümü en başından
Hangi ışık getirdi bu keskin dönemece
İlki tebessüm gibi sonuncu gözyaşında
****
Sevmek ince sanatmış, çözülüverdi tılsım
Ses donar, kar yakarmış sevdanın ikliminde
Leyla sırlı bir admış mahyalardan anladım
Ruhum kanatlandı o sırların peşinde
****
Mahreminde göğeren, namahrem tüm günahlar
Birbir yazılıversin mezarımın taşında
Gül yağdı ellerime, beyaz kesti tüm aşklar
İçimde bir çocuk var henüz dokuz yaşında
****
Anladımki dünyayı yaldızlı bir oyunmuş
Bir mekik gibi zaman ömrümüzü dokurmuş
Şah damarla atarmış bütün gizem velhasıl
Gördüm nazar yüreğe nasıl kurşun atarmış
