CİMRİ

Gönderen Konu: CİMRİ  (Okunma sayısı 345 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

mehmet ali

  • Kıdemli Üye
  • ******
  • İleti: 1344
  • Etkinlik:
    0%
  • Tesekkur Edildi: 607 kez
  • Rep Puanı: 5
  • Cinsiyet: Bay
CİMRİ
« : 27 Haziran 2020, 21:50:08 »
Pazarda gördüğü elbiseyi almak için para istediğinde eşinin adeta elinin titrediğini hissetmesi canını fazlasıyla acıtmıştı Nezaket hanımın...-"Bu kadarı da ayıp bey. Bir fistanlık değerimdemi yok gözünde? ..Bana karşı cimriliğin üç kuruşluk parayı verirken elinin titremesine kadar vardıysa, ben istemiyorum böyle bir evliliği-" demişti. Birazda pişman hissetsede kendini laf ağızdan çıkmıştı bir kere...Latif bey tam birşeyler diyecek olmuş," cimri"kelimesini duyduğunda ise herşeyi içine atmıştı. O akşam ise odasına gitmedi. Eşi uyurken balkonda sessizce gözyaşı dökmüş, sabaha kadarda o tek kelime yüzünden uyku girmemişti gözüne...

Nezaket hanım o sözleri dediğinden pişmandı elbette ama, son aylarda yüklü telefon faturalarını da yüzüne çarpmadığı için bir o kadar içi içini yiyordu...Saatlerce telefonda fısır fısır bir şeyler konuşmasıda faturanın meblağının tek sebebiydi elbette... Küsmüşlerdi ve bu küsüş aynı evde yaşayıp birbirlerine tek cümle kurmayacak kadar da büyük olmuştu...

Hatta Latif bey, kendi yemeğini kendisi yapmaya bile başlamıştı. Yüreği acıyordu. Bunca yıllık eşi düşünmeden nasıl diyebilirdi o can acıtan kelimeyi?...Hemde onun için canını verebilecekken...Küslüklerinin onbeşinci günü, bahçeye çamaşır asmış içeriye girdiğinde ise, eşi Latif beyi haraketsiz yerde yatarken bulmuştu...Ne yapsada uyandıramamıştı... Komşuları taksici Osman'ı çağırdı hemen, birlikte arabaya kadar taşıdılar. Sonrasında ise hastahaneye götürmüşlerdi...Doktor üzülerek, Latif beyin vücudunda bulunan kemik erimesi ve yüksek oranda kas rahatsızlıklarının son noktaya varmış olduğunu ve bundan sonra ise yürüyemeceğini ve konuşamayacağını söylemişti...

Tekerlekli sandalyeyle eve varıp, eşini yatağına yatırdığında daha bir pişman olmuştu Nezaket hanım...-"Keşke o kadar ağır konuşmasaydım -" diye geçirirken içinden, kapı çalmıştı ve açtığında postacının bir zarf getirdiğini görmüştü.Zarfı açtığında ise bir hayli şaşırmıştı. Emekliliğini bildiren bir tebligattı zarftan çıkan kağıt...Dakikalar sonra kapı tekrar çalmıştı. Bu defa emlakçı Rüstem'di gelen. Önce geçmiş olsun demiş, sonrasında ise eline bir kağıt tutuşturup gitmişti. Dikkatlice baktığında ise bir sene önce iki üst mahallede gördüğü ve eşine imrenerek kendilerinin olmasını istediğini söylediği müstakil evin tapusu olduğunu anlamıştı...Sabahına ise bankadan bir telefon almıştı. Bankaya gelmesini rica ediyordu Müdür bey. Saatler sonra bankaya gittiğinde ise, eşinin kendisine bir hesap açtığını ve elinde avucunda ne varsa o hesaba yatırdığını anlamıştı...

Eve varana kadar içi içini yemişti...Artık kendisini sadece duyabilecek olan Latif beyden özür dilemeyi aklından geçiriyordu. Eve girdiğinde ise çalan telefona zor yetişebilmişti. Arayan Latif beyin sürekli gittiği doktoru olarak tanıttı kendini... Ve artık kendisi için yapılabilecek hiçbir müdahale kalmadığını ve seansların kesilmesi gerektiğini anlatmıştı Nezaket hanıma...Hastalığının biraz daha geç ilerlemesi hakkında ne yapması gerektiğini öğrenebilmek için saatlerce telefonda bilgi almasının da gereksiz olduğunu anlatmıştı. Nezaket hanım Duyduklarıyla derin bir pişmanlık yaşıyordu. Şimdi neden Latif  beyin elinin titrediğini çok iyi anlamıştı. Ömür boyu yatağa mahkum olacak eşinin, bundan sonraki hayatında çalışamayacak olduğu için, kendisine sunabileceği tüm imkanları sağladığı gerçeği yüreğini yakmıştı...Cimri dediği biricik eşinin, sahip olduğu herşeyi uğrunda verebilecek karakterde biri olduğunu ancak anlayabildiği için utanıyordu kendinden....
 
Bu mesaj icin tesekkur eden uyeler: medet42

medet42

  • Aktif Üye
  • ***
  • İleti: 101
  • Etkinlik:
    0%
  • Tesekkur Edildi: 3 kez
  • Rep Puanı: 0
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: CİMRİ
« Yanıtla #1 : 19 Ekim 2020, 14:50:09 »
Teşekkürler