Ahmet Mercan - Maruf - Münker 1995 nette ilk

[Mehmedim]

Ahmet Mercan - Maruf - Münker 1995
----------------------------------------------


[01:53] .  - Ahmet Mercan - 1. Maruf Münker Nedir
[10:28] .  - Ahmet Mercan - 2. Yusuf Kıssası İle Maruf Münker
[04:01] .  - Ahmet Mercan - 3. Kuranda Maruf Münker
[06:12] .  - Ahmet Mercan - 4. İyiliği Merhametle Kuşat
[04:27] .  - Ahmet Mercan - 5. İhanete Karşılık İyilik Yap
[08:56] .  - Ahmet Mercan - 6. Günümüz İnsanının İyilik Anlayış
[06:59] .  - Ahmet Mercan - 7. Dünyada Maruf Münker Anlaşılmazsa Ne Olur
[04:11] .  - Ahmet Mercan - 8. Seccaden Kumlardı Şiir
[04:54] .  - Ahmet Mercan - 9. Seccaden Kumlardı Ezgi
[01:35] .  - Ahmet Mercan - 10. Kalbin En Zayıf Hali
[01:49] .  - Ahmet Mercan - 11. Mutsuz Kentlerde Marşımız.Ezgi

Bu icerigi gorebilmeniz icin yapmaniz gerekenler:

• içeriği görmek için tesekkur butonuna tiklamaniz gerekir (Mesajin sag kosesinde)

[KurbanAmca]

Paylaşım için teşekküler.

[Fedakar]

sagolasin abi

[muvahhidim]

Paylaşım için Allah (c.c) razı olsun..

[emrah.dedo]

allah razı olsun

[ilahiezgi]

linki yenileyebilir misiniz?

[musa2001]

linki yenileyebilir misiniz?

[Mehmedim]

linki yenileyebilir misiniz?

rapid link ve solidfiles link eklenmiştir

[diamon63]

ALLAH (C.C) Razı Olsun kardeşim.
Paylaşım İçin Teşekkürler
Ellerinize ve  Emeklerinize Sağlık

[mmmutlu93]

ﷲ razı olsun.

[hak aşığı]

Teşekkür ederim ALLAH razı olsun link mevcut değil bilginize

[kardelen01]

ALLAH (C.C) Razı Olsun kardeşim.
Paylaşım İçin Teşekkürler
Ellerinize ve  Emeklerinize Sağlık

[erten86]

Allah (C.c.) Tüm Müslümanlardan Razı Olsun İnşaallah...

[hasanyöndem]

Emeği Geçenlerden Allah Razı Olsun

[menomenli]

Allah razı olsun

[hakansen967]

MARUF MÜNKER NEDİR
Maruf Allah rızasına uygun düşen
İslam'ın güzel kabul ettikleri anlamına gelen bir kavramdır
Münker Marufun karşıtı
İslam'ın kabul ve tasdik etmediği yapılması uygun görülmeyen olumsuzlukları anlatan bir kavramdır
Ayrıca Birr kavramı da iyilik ihsan hayır anlamlarını içeren benzer anlamlı bir kavramdır
İyilik kötülük anlamlarının zamanla değişen değiştirilen kısımları olmuşsa da
İyilik ve kötülükten net olarak anlaşılanlar
İnsanlık tarihi süreci ile günümüze kadar var ola gelmiştir
Rabbimiz Bakara Suresi 177. Ayetiyle iyilikte ihtilafa düşenlere sesleniyor=
“Yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz iyilik değildir. Asıl iyilik o kimsenin iyiliğidir ki, Allah'a ahiret gününe meleklere kitaba ve Peygamberlere inandı. Allah rızası için yakınlara yetimlere yoksullara yolda kalmışlara dilencilere ve boyunduruk altında bulunanlara mal verdi. Namaz kıldı zekât verdi. Antlaşma yaptıkları zaman antlaşmalarını yerine getirenler sıkıntı hastalık ve savaş zamanlarında sabredenlerdir. İşte doğru olanlar onlardır Allah'ın azabından korunanlar da onlardır”
İyiliğin yerine getirilmesi iyiliği tarif etmek kadar kolay değildir
İyiliği hayatın her anına yaymak ve ona süreklilik kazandırmak her müslüman üzerinde Allah'ın bir emridir.

YUSUF KISSASI İLE MARUF MÜNKER
Tarih boyunca toplumlar ne zaman iyiliği emredip kötülükten sakındırma konusunda başarısız oldular
O zaman dünyaya kötülük hâkim oldu
Hud Suresi 116 ve 117. Ayetlerde Allah önceki kavimlerin ibret dolu haberlerini bildiriyor
“Sizden önceki nesillerden akıllı kimselerin insanları yeryüzünde bozgunculuk yapmaktan men etmeleri gerekmez miydi? Fakat onlar arasından ancak kendilerini kurtardığımız pek az kişi böyle yaptı. Zulmedenlerse kendilerine verilen refahın peşine düşüp şımardılar ve suç işleyen insanlar olup çıktılar. Halkı ıslah edici kimseler olsaydı Rabbin o şehirlere haksız yere helak edecek değildi.”
Peygamber Efendimiz bir hadislerinde şöyle buyuruyorlar=
“Allah bütün halka bir kısım insanların yaptıkları kötülük yüzünden azap etmez, ancak aralarında kötülüğü görüp ve onu ayıplamayıp nehyetmeye güçleri yettiği halde bunu yapmazlarsa böyle yaptıkları zaman Allah hepsini mahveder.”
Kötülüğü zulmü görüp ona karşı çıkmayan ona ortak olmuştur.
Rabbimiz hayra çağırıp kötülükten sakındır topluluğun var olması gerektiğini Ali İmran Suresi 104. ayeti ile bize şöyle bildiriyor=
“İçinizden hayra çağıran iyiliği buyurup kötülükten men eden bir topluluk olsun işte onlar kurtuluşa eernlerdir.”
Maruf'u emredip Münker’den alıkoyan bir topluluk oluşmadığı zaman tek tek her müslüman bu emirden mesul olur
Maruf'u emredip Münker’den sakındırmak yeryüzünde işlenecek en salih amellerdendir
Kişi iyiliği anlatırken tebliğ ettiği özelliğe inanmış özümsemiş ve anlattığını yaşıyor olması gerekir.
Kendi aydınlanmamış fert başkasını aydınlatamaz.
Bir güzellik destanıdır Hz Yusuf kıssası
Zamanlar boyu eskimeden üstümüzde parlayan
Kur'an'ın sayfalarından yüreğimize bilgimize karışan
Hz Yusuf Hazreti Yakub'un güzellik sembolü oğlu
Henüz çocuk Yusuf
Gördüğü güzel rüyada on bir yıldızın güneşin ve Ay'ın kendine secde ettiğini babasını anlatır
Babası gördüğü rüyayı kardeşlerine anlatmamasını ister.
Çünkü der Şeytan apaçık bir düşmandır
Rabbi Yusuf'a rüya yorumunu öğretiyordu.
Kardeşleri Yusuf ve aynı anneden olan Bünyamin'i çekemez olmuşlardı.
Şeytan onları kıskıvrak bir vesvese ile yakalayıverdi.
Babalarından izin alıp Yusuf'u kıra götürdüler.
Tedirgin baba Yusuf'u kurt yer diye üzüledursun
Kardeşleri Yusuf'u kuyuya atıp babalarına onu kurt yedi dediler
Hz Yakup oğlunun kanlı gömleğini gömdü yüzüne
Nefsiniz sizi aldatıp kötü işlere sürükledi.
Artık bana güzelce sabretmek ve Allah'tan yardım istemek düşer dedi.
Acılar büyüdükçe sabır da büyür.
Peygamberler dağ gibi yalnızlıkları ile Allah'ın rahmetine onun dostluğuna bürünürler
Ay yüzlü Yusuf'un acısı can acısı
Yüreğinden gözlerine fışkıran yaşlarına sabrediyor Hz Yakup
Güzelce sabredip yardım diliyordu.
Yusuf kuyuda tek başına sanılır, tevekkül ona teni kadar yakın
Teslimiyet suluklarına karışmıştır
Kervanlar gelir suya ağırlaşan kırbalar su yerine Yusuf’u çeker kuyudan
Bir çelimsiz çocuk sanılan Yusuf satılır köle pazarlarından saraylara
Sarraf olmayanın elinde bir taş değilim ya
Yusuf gelişmiş serpilmiştir.
Ay onun güzelliğini överek kıskanmakta
Aynalar onu gösterme yarışındadır.
Sahibesi Zeliha onu arzu etmektedir.
Yusuf'tan yine bir güzellik yükselir.
Rabbi ona doğru yolu göstermiştir.
Sabırla ve dayanılmaz bir iradeyle direnir.
Karşı koyar çirkinliğe
Haddi aşan pervasız saldırıya
Yusuf'un gömleği paramparça
Zeliha kınanır Mısır'ın diğer kadınlarınca
Toplar kadınları Zeliha önlerine meyveler koyar
Bıçakla meyve soyarken kadınlar Yusuf'u içeri alır
Kınanan keyifli onları seyrediyor kadınlar meyve yerine ellerini soyuyorlar
Karşılarındakinin melek olup olmadığını düşünüyorlar
Hazine Rabbim katındadır o İstediğine istediğini verir
Nimet verilerinin İmtihanı da çetindir
Yusuf zindana seçer iffetini erdemini korumak uğruna zindan
Rabbim dedi,  bana göre zindan bunların beni davet ettiği şeyden iyidir
Eğer onların düzenini benden savmazsan onlara meyleder cahillerden olurum.
Yusuf zindanı anlatıyor=
Ey benim zindan arkadaşlarım
Putlardan tanrılık iddia eden acizlerden uzaklaşın
Her şeyi yoktan var eden Allah'ın emrine teslim olun
Hüküm ancak Allah'ındır
Yusuf anlatıyor duvarlar aydınlanıyor
Yusuf konuşuyor çehreler karanlıktan nura koşuyor
Yusuf rüya tabiri etmeye devam ediyor
Zindandan yaptığı tabir gerçekleşiyor ünü yayılıyor
Mısır hükümdarı bir rüya görür
Yedi semiz ineği yedi zayıf inek yiyor
Yedi yeşil başağı da yedi kuru başak
Tüm tabirciler suskun ta ki Yusuf geliyor
Yedi sene bolluk yedi sene kıtlık olacak tedbir almak gerekir diyor
Hükümdar seviniyor ona geniş yetkiler veriyor
Allah buyuruyor=
“Biz dileğimiz kimseye rahmetimizi ulaştırırız gzel davranın ecrini zayi etmeyiz”
Karanlık kuyulardan Mısır'a sultanlığı
Nice imtihanlar sabırla duayla yakarış ve azimle aşılmıştır
Hayat devam ediyor imtihan sürüyor
Vezirlik sorumluluk bozuk yıllarında yapılan depolamada ülkeler komşu kabileler gelmekte cömert vezir yardımda.
Ve nihayet kardeşleri de geldi, tanıdı onları Yusuf
Onlar habersizdiler sordu Yusuf anlattı onlar
Bir kardeşlerinin çöle gidip kaybolduğunu anlattılar
Yusuf Bünyamin'i istedi onlar direndi
Getirmezlerse erzaksız kalacaklarını söyledi Yusuf
Allah adına söz vererek zorla izin alabildiler babalarından
Bünyamin geldi Yusuf onunla konuştu hasret giderdi
Yükler hazırlandı erzaklar arasında bir tas Bünyamin'in yüküne saklandı.
Sonra bir münadi kaybolan tasın önemli olduğunu kimde bulunursa onun alıkonulacağını duyurdu
Kervanlar durdu Bünyamin’in yükünden çıkan tas kardeşleri şaşkına çevirdi
Çaldıysa o çaldı bundan önce kardeşi de çalmıştı dediler
Yusuf üzüntüler acılar içinde kendi kendine
Siz fena bir durumdasınız Allah sizin anlattıklarınızın iç yüzünü biliyor dedi.
Alıkonulmak için kendilerini öne attılar olmadı
Babalarına şimdi ne cevap vereceklerdi Bünyamin’siz döndüler
Anlattılar babaları üzgün sabra sıkıca sarıldı.
Kuruyan gözlerinde yaş bitti umudu hiç bitmedi
Zira kâfirlerden başkası Allah'ın rahmetinden ümit kesmez.
Oğulları tekrar Mısır'a gönderdi Yakup
Gidin bulun onları Yusuf'un kokularını duyuyorum diyordu
Yıllarca Mevlaya yalvardı durdu esen rüzgârlardan Yusuf’u sordu
Yusuf'um Yusuf'um nerde diyordu ağlar Yakup ağlar Yusuf'um deyu
Vardılar Yusuf’un huzuruna yalvardılar, zordayız bize tasadduk et
Allah tasadduk edenleri mükâfatlandırır dediler
Yusuf=Siz cahilken Yusuf'a ve kardeşine yaptıklarınıza pişman olup tövbe ettiniz mi deyince
Hepsi dondu birden gözleri birbirinde kenetlendi
Yoksa sen sen Yusuf musun dediler
Ben Yusuf'um bu da kardeşim Allah bizi korudu ve yüceltti.
Kim Allah'tan korkar ve sabrederse şüphesiz Allah iyilik edenlerin ecrini zayi etmez.
Kardeşlerine sabır kuyuda sabır Zeliha'nın isteğine karşı nefsine sabır zindanda sabır
Yusuf bir güzellik sergisi sunuyor
Karanlığa karşı bir meşale olarak yürüyor
Kötülüğe karşı iyilikle karşılık veriyor
Korku içindeki kardeşlerine şöyle diyordu=
Bugün size kınama yok Allah sizi bağışlar, O merhametlilerin merhametlisidir.

KUR’AN’DA MARUF MÜNKER
Münker’den sakındıran kişinin Münker’i bilmesi ve ondan sakın olması gerekir
Yoksa en güzel anlatım tarzı olan hal ile anlatımdan uzak olur
Kişi yapmadığı şeyleri söylemeye başlar ki
Rabbimiz bu konudaki uyarıyı Bakara Suresi 44. Ayetiyle yapıyor=
“Siz Kitabı okuduğunuz halde insanlara iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz, aklınızı kullanmıyor musunuz?”
İyiliği yaygınlaştıran sakındırmak iyiliğin karakterine uygun estetik ve etkili yöntemlerle yapılmalıdır
İyilik yoz ve kaba bir yöntemle sunulduğunda amaçlanan tesirden uzak olacaktır
Bir hayır yapıp başa kakmaktan bağışlamanın samimi ve güzel bir tavsiyenin daha kıymetli olduğunu
Bakara suresinin 263. Ayetinden öğreniyoruz=
“Güzel bir söz söylemek ve affetmek peşinden eziyet gelen sadakadan iyidir. Allah zengindir Halim’dir”
İnsan yapılan iyiliğin karşılığını er ya da geç görecektir karşılıkların en güzeli Allah katındadır
Nisa Suresi 40 ayetinde Rabbimiz iyilik sahiplerine müjdeliyor=
“Allah zerre kadar haksızlık etmez zerre miktarı bir iyilik olsa onu kat kat yapar ve kendi katından büyük mükâfat verir”
İyilik zengin fakir güçlü güçsüz demeden her insanın yapabileceği güzel bir eylemdir.
Rabbimiz iyi işlerin evlat ve zenginlikten daha önemli olduğunu Kehf Suresi 46. Ayetiyle bize bildiriyor=
“Mal ve oğullar dünya hayatının süsüdür, baki kalacak olan güzel işlerse Rabbinin katında sevapça da daha hayırlıdır umutça da daha hayırlıdır”
İyilik karşılıksız yapıldığında güzeldir iyilik karşılığını en güzel veren Allah'tan umarak yapıldığında güzeldir
Ve insanları iyiliğe Allah'a ve ahiret gününe olan inançları yöneltir
Rabbimiz Tevbe Suresi 112 ayetinde iyilik edenleri tarif ediyor=
“Tövbe eden, ibadet eden hamd eden oruç tutan rükû eden secde eden iyiliği emredip kötülükten men eden ve Allah'ın yasak sınırlarını koruyan insanlardır, o müminleri müjdele.”
Maruf'u hâkim kalıp hayatı yaşanır ve anlamlı kılmak isteyenler yardımlaşmalı güç birliği ederek Münker’e karşı koymalıdırlar. Allah'ın yardım edeceği rızasının üzerlerinde olduğu insanlar birbirlerinin dostlarıdırlar.
Rabbimiz Tevbe Suresi 71 ayeti ile onların güzel eylemlerini sıralıyor=
İnanan ve erkekler ve kadınlar birbirlerinin dostudurlar
İyiliği emrederler kötülükten men ederler
Namazı kılarlar zekâtı verirler
Allah'a ve Resulüne itaat ederler
İşte onlara Allah rahmet edecektir
Allah daima üstündür hikmet sahibidir

İYİLİĞİ MERHAMETLE KUŞAT
Allah'ın kullarına seçmiş olduğu dosdoğru yol olan sırat-ı müstakimden sapanlar niçin iyi davransınlar
Ahiret günü mükâfatına inanmayan kendilerini bulacak olan cezayı anlamayanlar iyiliği kendilerine göre yorumlayacak ambalajı sağlam kötülükler üreteceklerdir.
İşte onların iktidar oldukları dönemler onların iktidarında yaşayan diyarlar sömürüye talana zulüm ve gözyaşına düçar olmuştur.
Dün tarih bugün biz şahidiz.
Bir de Allah'ın seçtiği elçiler ve onların izleyicilerinin iktidar olduğu zamanlara baktığımızda insan ilişkilerinin en sıcağına dostlukların en güçlüsüne paylaşımların en adiline şahit oluruz
Rabbimiz Hac Suresi 41 ayetinde onları tarif ediyor=
“Onlar o kimselerdir ki, kendilerine yeryüzünde iktidar verdiğimiz takdirde zorbaların yoluna sapmazlar namazlarını kılarlar zekâtı verirler iyiliği emrederler kötülükten vazgeçirmeye çalışırlar bütün işlerin sonu Allah'a aittir.”
Kötülüğün izleyicilerine neden böyle yapıldığı sorulduğunda atalarını atarlar ortaya
Allah da böyle emretti diye hevalarını yalana yükleyip sunarlar.
Rabbimiz Araf Suresi 28 ayetinde onların halini tarif ediyor=
“Onlar bir kötülük yaptıkları zaman babalarımızı bu yolda bulduk Allah da bize böyle emretti derler Allah kötülüğü emretmez de, Allah'a karşı bilmediğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?”
Kötülerin iddia ettikleri yapmak istediklerin ne kötüdür.
Allah Nahl suresi 90 ayetinde emrettiği güzellikleri ve yasakladığı kötülükleri tarif ediyor=
Allah adaleti ihsanı akrabaya vermeyi emreder, kötülükten Münker’den azgınlıktan men eder
Öğüt almanız için size böyle öğüt verir.”
Dünyevi çıkarları için dünyayı kana bulayan çocuk yaşlı demeden ölüm yağdıran günümüz şer güçlerinin temsilcilerinin Allah'ın huzurunda mazeretleri olamayacaktır
Rabbimiz En’am suresi 151 ayetinde elçisine seslenerek şu uyarıda bulunuyor=
“De ki gelin Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım;
Ona hiçbir şeyi ortak koşmayın ana babaya iyilik edin fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin
Sizi de onları da biz besliyoruz kötülüklerin açığına da kapalısına da yaklaşmayın ve haksız yere Allah'ın yasakladığı cana kıymayın düşünesiniz diye Allah bunları size tavsiye etti”
Düşünelim diye düşünsünler diye
Allah'ın akılla nimet verdiği insanlar çoğu kez düşünmezler düşünmek istemezler
Bir düşünseler insan olduklarının farkına bir varsalar
Rabbi insana ne kadar kıymet verdi O’nu her yönüyle nasıl nimetlendirdi bir anlasalar anlayabilseler
Yürekleri kararmış ihtiyaçları gözlerini bürümüş çağımız güçleri kötülükte sınır tanımıyor
Haklar talan ediliyor zayıflar eziliyor güçlüler işlerine geldiği gibi kurallar koyup istedikleri yerleri işgal edip istedikleri yerden arzularını zorla da olsa alıyorlar
Fert fert hepimiz kötülüğe şahit oluyoruz
Her fert görüşü ile tavrı ve hareketi ile ya kötülüğe destek oluyor ya da karşısında yer alıyor
Günümüz dünyasının büyük çoğunluğu kötülük üreten güçlüler karşısında güçsüz bırakılmışlardan oluşuyor
Bilgi olarak güçsüz ekonomik olarak güçsüz fiziki güç olarak güçsüz
Güçsüz yığınlar bu halleriyle şer güçlerin işlerini kolaylaştırıyorlar
İnsanlar hesap gününde yanlarında kimseyi bulamayacaklar
Onayladıklarımdan ve retlerinden hesaba çekilecekler
Allah'ın insana yüklediği anlamı kavramış bir insan lehine dahi olsa kötülüğe Rıza göster
İnsan olmanın erdemini kavrayan kişi karşısına tüm dünyanın güçleri dahi dikilirse bir kötülüğü bir haksızlığı onaylamaz onaylayamaz.
Bedenini eğseler işkencelere düçar etseler dahi kalbine hükme demezler
Kötülüğün hedefsizliğin anlamsızlığın bir yerinde düşünmeyi akletmeyi başaran için dönüş kapıları sonuna kadar açıktır
Tevbe edip Rabbin razı olduğu iklime gelenleri Allah bağışlayacağını Maide suresinin 39 ayeti ile müjdeliyor=
“Kim yaptığı haksızlıktan sonra tövbe eder halini düzeltirse şüphesiz Allah onun tövbesini kabul eder
Çünkü Allah bağışlayan merhamet edendir.”

İHANETE KARŞILIK İYİLİK YAP
Şuraya bak Ebu Süfyan şu yanan ateşleri görüyor musun?
Evet, ne zaman nasıl bu kadar çoğaldılar
Mekke'den ayrılan birkaç çulsuz çıplak bu kadar kısa bir sürede Mekke'yi ezip geçecek bir çığa dönüştü. Onların Medine'ye göç ettirirken Mekke'yi de götürdüklerini görmemişiz anlayamadık
Biz duvarlar ördük Muhammed'in önüne tuzaklar kurduk
Ama O bir ok gibi kalplere sarktı O’nu önleyemedik önleyemezdik de
Yanlış olduğumuzu kabullenmedik güvendiğimiz tanrılar bizden de beter çıktı
Şimdi onlar bir bir yere devrilmeye bekleyen zavallı durumuna düştüler
Ama bir şeyler yapmalı Mekke'ye girmelerine engel olmalı
Yoksa hayatımız tehlikede karşı koymak o kadar kolay değil artık eğer Mekke onların hâkimiyetine girerse bizi yaşatmazlar ya karşı koyup çarpışmalı ya da Mekke'yi terk etmeliyiz
İkrime ne pahasına olursa olsun savaşmaktan yana tek tek herkesle konuşup adam topluyor hele bir sabah olsun bakalım belki geri dönerler
Geri dönerler ha onların Mekke'ye nasıl susadıklarını görmüyor musun?
Sabah çok geç. Yarın her şey bitmiş olur
Ben gidip konuşmalıyım sahi mi bu çok tehlikeli bir iş.
İşte beklenen çığ yaklaşıyor
Bir eli kolu bağlanmış bir çaresiz olarak bize ne yapacaklarını bekliyoruz.
Muhammed ile konuştum içiniz rahat olsun
Karşı koyulmadıkça çağı tek kişinin burnu dahi kanamayacak
Yoksa Yoksa sen de mi Ebu Süfyan
Evet, ben evet ben geç kalmışım Hind duymasın Ebu Süfyan
Bu korkaklık sana hiç yakışmadı
Biliyorum buna çaresizlik diyeceksiniz.
İkrime’yi yalnız bıraktık artık başımıza gelecek her şeyi hak ettik o merhametlere yön veren bir elçidir.
O herkese iyilik ve güzellik getirir.
Yaptıklarımızı ne çabuk unutuyorsun Ebu Süfyan onları kızgın kumlarda inletmedik mi,  ateşlerde dağlamadık mı açlıkla acıyla işkencenin her türlü ile buluşturduk
Sen olsan bu kadar cezaya karşı ne yapardın
O ben değil o Muhammed-ül Emin artık konuşmaktan nafile
Kadınlar gibi pencereler arkasından seyretmeye dayanamayacağım
Putlarımız yere düşerken biz seyrediyoruz
Bakın şu zamanında Mekke'den kovduklarımıza ne kadar da seviniyorlar
Sevinmeyi hak ettiler gelin siz devinin
Kapa çeneni Ebu Süfyan
Sen Bedir’i Uhud’u görmüş birisin bunları nasıl söylersin
Durun durun aralayın şu pencereyi birisi konuşuyor
Ey Mekke halkı Allah'ın Resulü
Bugün ondan nasıl bir karşılık beklediğinizi soruyor
O emin bir kardeştir.
Ondan iyilik bekleriz Allah'ın Resulü
Size Yusuf'un kardeşlerine davrandığı gibi davranıyor
Yemin olsun ki bu bir hükümdar değil olsa olsa bir peygamberdir
Hiçbir hükümdar eziyet gördüğü bir şehri fethettiğinde böyle söylemez
Söylemek bir yana o şehirde taş taş üstünde bırakmaz
Yusuf’un kardeşlerine davrandığı gibi
Dünya bu barış gününü bir daha göremeyecektir.
Hiç kimseyi dinine girmede zorlamadı.
Düşmanlık gütmeyen herkese eman verdi.
Gitmeliyim bugün hasretlerin azaldığı gündür.
Yusuf'un kardeşlerine davrandığı gibi. Yusuf kardeşine nasıl davranmıştı.
İhanete karşı bile iyilikle

GÜNÜMÜZ İNSANININ İYİLİK ANLAYIŞI
Tövbe edip Rabbin razı olduğu iklime gelenleri Allah bağışlayacağını Maide suresinin 39 ayeti ile müjdeliyor=
“Kim yaptığı haksızlıktan sonra tövbe eder halini düzeltirse şüphesiz Allah onun tövbesini kabul eder
Çünkü Allah bağışlayan merhamet edendir.”
Tevbe karanlık gelecekten dönmek sonsuz aydınlığın kapısına yönelmektir.
Tevbe çirkinden çirkeften kötülük dolu her şeyden sıyrılıp ahenk dolu güzelliğe yönelmektir.
Tevbe insan olmanın anlamını yürekten kavrama Allaha sığınmadır.
Tevbe ateşli bir humma içinde pişmanlık duyup Rabbin sonsuz merhametine sığınmaktır.
Tevbe Allah'ın kullarına bahşettiği büyük bir nimet büyük bir fırsattır.
Tevbe kapısı kıyamet saatine kadar açık duran kurtuluş çadırıdır.
Tövbe eden insanın eski halinden pişmanlık duyması ve o güne kadar yapmış olduğu haksızlıkları telafi edip hak sahipleri ile helalleşmesi gerekir.
İyilik etmek kötülüğü gelenek edinmişlerce ne kadar zorsa iyi olmanın insan olmanın güzergâhındaki
Bilinçli müslümanlar için de kötülük etmek o kadar zordur
Allah'a çağırmak o güzergâh üzerinde olmak ve Kötülüğe karşı iyilikle karşı koymak Allah'ın övgüsüne mazhar olur.
Rabbimiz Fussilet suresi 33 ve 34. Ayetlerinde şöyle buyuruyor=
“İnsanları Allah'a çağıran iyi iş yapan ve ben Müslümanlardanım diyenden daha güzel sözlü kim olabilir
İyilikle kötülük bir olmaz sen kötülüğü en güzel olan şeyle sav o zaman bakarsın ki seninle arasında düşmanlık bulunan kimse sanki sıcak bir dost oluvermiştir.”
Nice insan bu ayetin tavsiyesiyle birçok insanın tövbesine vesile olmuşlardır.
Kahkaha yükselir gözyaşım sızlar dilim solukları kelepçelendi
Taşınsın sancısı mutlu haberin Peygamber muştusuna vurgun kentlerde
Yık duvarları kır kapıları güneş doğsun içine
Işık sözlerin içinde dal bengisu nehrine
Rabbimiz ben Müslüman'ım diyenden daha güzel sözlü kim olabilir fermanı ile Müslüman olmanın
Mümin olmanın barındırdığı güzellikleri yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim'e serpiştiriyor
Kur'an'da müminleri Allah tarif ediyor=
Müminler o kimselerdir ki Allah'a ve Resulüne iman ederler Allah anıldığı zaman yürekleri ürperir
Onun ayetleri onlara okunduğunda imanlarını arttırır ve sadece Rablerine tevekkül ederler
Rabbimiz Kur'an'da müminleri tarif ediyor=
Namazlarını dosdoğru kılarlar namazlarında huzur içindedirler namazlarına titizlikle devam ederler
Zekâtlarını verirler ve onlar ahirete de kesin bilgi ile iman ederler Maruf’u emreder Münker’den sakındırırlar rızık olarak verdiklerimiz İnfak ederler hiç kuşkuya kapılmadan Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad ederler tüm boş şeylerden yüz çevirirler
Rabbimiz Kur'an'da müminlerin özelliklerini bildiriyor=
Yeryüzünde alçak gönüllü olarak yürürler ve cahiller kendilerine muhatap oldukları zaman da güzel söz söylerler onlar yalan şahitlikte bulunmayanlar boş ve yararsız sözle karşılaştıkları zaman onurlu olarak geçenlerdir. Emanetlerine ve ahitlerine riayet edenlerdir.
Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'de Müminlerin özelliklerine bildiriyor=
Onlar Allah'ın ahdini yerine getirir ve verdikleri kesin sözü bozmazlar Allah'ın ulaştırılmasını emrettiği şeyi ulaştırırlar Rablerinden içleri saygıyla titrer ve sorgulamanın kötü olanından korkarlar
Rablerinin azabına karşı devamlı bir korku duymaktadırlar
Hayırda yarışmaktadırlar ve bundan dolayı öne geçmektedirler
Rablerinin ayetlerine iman ederler
Ortak koşmaz din gününe kesinlikle inanırlar
Rabbimiz Kur'an'da Müminlerin özelliklerine bildirmeye devam ediyor=
Onlar harcadıkları zaman ne israf ederler ne de kısarlar harcamaları ikisi arasında orta bir yoldur
Zengin olanların mallarında yoksun ve yoksulların payları vardır. Onlar Allah'la beraber başka bir İlaha tapmazlar. Allah'ın haram kıldığı canı haksız yere öldürmezler ve zina etmezler ırzlarını korurlar
Rabbimiz Kur'an'da müminleri tarif ediyor=
Allah'a ve Resulüne çağırdıkları zaman sözleri işittik ve itaat ettiktir
Şahitliklerini dosdoğru gerçekleştirirler haklarına tecavüz edildiğinde birlik olup karşı koyarlar
O iman edenler ki Allah yolunda savaşır işte gerçek Müminler bunlardır. Rableri katında onlar için dereceler bağışlanma ve üstün bir rızık vardır
İşte Allah'ın razı olacağı özellikler.
Bu özellikler herkesin üzerinde belirginleşmiş olsaydı dünyada iyilik güzelden söz eder olacaktık.
Oysa günümüz dünyası çelişkilerin kargaşanın tahakkümün talanın hâkim olduğu bir dünya
İyilikler iyiler zor altında
Dünyaya adalet ve güzellik ekmeği aday Müslümanların yaşadığı coğrafyalar ölüm harmanı
Dünyanın hâkim gücü kötülüğü çok iyi ambalajlayarak iyilik adı altında sunmaktadır
Farkında olmadan ambalajına konularak alınan kötülüğün değerleri yanı başımıza kadar sokulunca insanın özlediği sıcak insan ilişkileri özlemlerde kalmaya başlamıştır.

DÜNYADA MARUF MÜNKER ANLAŞILMAZSA NE OLUR
Baylar Amerika Birleşik Devletleri dış politikasını oluşturmada siz ülkemizin kıymetli uzmanlarıyla yapacağımız tartışmaların önemini anlatmaya ihtiyaç duymuyorum hemen konuya girmek istiyorum
Amerika Birleşik Devletleri dünyanın en büyük süper gücüdür.
Süper güç olmanın bilinciyle dış politikamızı oluşturmak zorundayız
Başkanlar yönetimler değişir kalıcı olan Amerika'nın çıkarlarıdır
Sözünü kesiyorum sayın sekreter
Amerika'nın çıkarları konusunda hem fikiriz.
Sanırım onun için de burdayız. Benim söylemek istediğim biz uzmanların yıllarca zorluklara katlanarak hazırladığı raporlardan yeterince yararlanıldığı kanaatinde değilim. Merkez kendi görüşlerine fazla önem veriyor
Söylediklerinize kısmen ben de katılıyorum
Biz Ortadoğu’dan sıcak bilgilerle geliyoruz getirdiğimiz bilgilerin aynı hızda kararlara yansıyacağını söyleyebilir miyiz?
Baylar bu kanaatlerinizde haklı olduğunuzu söyleyemeyeceğim
Bakın Amerika dış politikası Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyini istediği ölçüde yönlendirebiliyor
Bu konuda şimdiye kadar hiçbir sıkıntımız olmadı
Bu rahatlığın Rusya ve ona bağlı devletlerin kurduğu Varşova Paktı’nın dağılmasıyla elde edildiğini unutmayalım
Artık karşımızda Demir perdeden rakiplerimiz yok fakat bu rakipsiz kalacağımız anlamına gelmemeli.
Sizce katılıyorum yenidünya düzeni Demir perdenin çözülüşü ile Amerika yıldızının parlamasının adıdır Amerikan çıkarları dünya için serbest piyasa ekonomisini öngörmektedir serbest ekonomiyi demokrasi korur.
Dünyayı Amerikan hayat tarzının empoze edilmesi nehirlerin okyanuslara bağlanması anlamına gelir.
Benim itirazım burada başlıyor
Bölge ülkeleri eskisi kadar kolay ikna edilemeyecekler.
Hayır hayır bir iki pürüz dışında problem yok.
Şu an için problem olmayabilir. Ama Ortadoğu mafsalına yerleşmiş ülkelerin ortak özelliği İslam dinine mensup oluşlarıdır. Hemen her ülkede köktenci İslam dalgası uyanışa geçebiliyor yönetimler bizimle iyi ilişkiler içinde olsalar dahi bu dalganın isteklerinin yönetime yansıdığını düşünün
Yenidünya düzeninin muhatabı İslamdır. Demokrasiye karşı söylem geliştiren ve anlaşılmaz bir şekilde büyüyen bu dalgayı ancak etnik unsurları gündeme alarak bastırabiliriz etnik kökenli bu bölgede çeşitlilik arz etmekte dolayısıyla etnik yargı bu bölge için çok kullanışlı buna ben de katılıyorum
Siyasi bilgileri yetersiz yapmak istediklerini önceden söylemeleri bizim için bir başka avantaj
Konuşulanlar verdiğiniz raporlarınızda da var
Bölge ülkelerinde ayrı bir özelliğe bürünen İran’ı değişik değerlendirmeye aldığımızda bizi rahatsız eden tek unsuru Saddam olarak görürüz.
Saddam aslında olumsuz bir unsur değildir
Devamlı kullanılabilecek bir prototip örneğidir
Irak'tan çekinen bölge ülkeleri ilişkilerinde bizi önemsemek zorundalar.
Körfez Savaşı'nda Saddam çok işe yaramıştır Kuveyt Petrolleri çocuklarımızın geleceğine akmaktadır.
Suudi Arabistan ve onun paralelinde ki sultanlıklarla aramız oldukça iyidir.
Mısır Suriye Pakistan politikalarımıza destek vermekteler.
Türkiye İran'ın devreden çıkmasıyla şimdi bizim için daha önemli
Türkiye'nin iki problemi var birisi doğudaki etnik huzursuzluk öteki diğer müttefikimiz Yunanistan ile arasındaki Kıbrıs sorunu.
Yo Türkiye yönetimi Amerika'ya hiç problem olmadı.
Nihai tahlilde yeni Türk Devletlerini düşündüğümüzde Türkiye'nin sorunlarından kurtulması bizim menfaatimize değildir.
Katılıyorum size. Türkiye'nin diğer bir problemi Avrupa topluluğuna alınmayışı
Bu konuda bizden yardım talep ediyor.
Alınması ya da alınmaması iki halde de lehimize kullanabileceğimiz kaslarımız var
Bana göre Türkiye jeopolitik konumu itibariyle önemli bir ülke
Asıl problemi İslam'ın uyanışı.
Gerçi yetkilileri uyardık. İslamcıları yönetime almalarını havayı yumuşatıp bazı bireysel İnançlara serbestlik vermelerini tavsiye ettik. Fakat anlaşıldığımızı hiç sanmıyorum
Bu arada İsrail unutuluyor İsrail bölgede Amerikan çıkarlarını temsil eden güvenilir devlet
Yalnız dış politikamızı zamanlama açısından oldukça fazla uğraştırmakta.
Yahudi lobisi Amerika gücünün içinde bir güçtür.
Bu gücü ayırmak ayrı değerlendirmek oldukça zordur
İsrail konusunu kapatalım
Bahsettiğimiz İslami dalgayı Filistin'de çocuklara bakarak anlayabilirsiniz
III Dünya ülkeleri sadece gösteri yapmakla yetinmiyorlar artık sorular sorulmakta
Evet, Birleşmiş Milletler Güvenlik konseyine daimi üye olan Amerika İngiltere Fransa Rusya ve Çin'in daimi üyeliklerinin ve veto haklarının nedeni soruluyor
Bu tutumun demokrasi ile bağdaşamayacağı anlatılıyor
Ben de şunu eleştiriyorum. Bosna olayı sürerken tutup Sudan tehlikesi ve Afrika kontrolü için Somali’ye çıkılmamalıydı. Zamanlama yanlış
Baylar sizi dinledim ve de istifade ettim.
Bosna Avrupa'ya havale edilmiştir Avrupa bünyesinde İslamı kabul etmiyor
Biraz şekilci davrandıkları söylenebilir
Bu bizi fazla ilgilendirmiyor
Bu konuyu çözemedikleri oranda da Amerika'nın önemi artmaktadır
Amerika'nın veto hakkı tartışılmaz
Körfez Savaşı'nda görüldü
Dünya patronluğunun bedeli vardır.
Bu bedel Amerika halkının hakkıdır.
Bizim görevimiz dünyaya empoze ettiğimiz hayat tarzını sunmak beklenmedik olayları lehimize çevirmek olmalıdır. Mc Donald’s Coca Cola Marlbora'nın basit görevler yüklendikleri sanmayın
İnsanları damak zevkinden midelerine yüreklerinden beyinlerine biz ulaşmalıyız
Bütün bunlar Cezayir safhasına gelinmemesi içindir.
O safhada çıkarlarımızın teminatı olan demokrasi sarsılır.
Dünya gittikçe daha çok eşya daha çok ayıp daha çok acıyla doluyor
Ya umut, umut sevgiyi anlamı merhameti ölüm ve ölüm ötesini doğru değerlendiren Müslümanlarla yeşerecektir. Önce kötülüğe zulme karşı koyacaklar ve insanlığı esenlik toplumuna yüreklerinden çağırmaya başlayacaklardır.
Yoksa devam eden kötülük içinde Müslümanlar da yok olacaklardır.

SECCADEN KUMLARDI(ŞİİR)
Seccaden kumlardı..
Devirlerden, diyarlardan
Gelip, göklerde buluşan
Ezanların vardı! .
Mescit mümin, minber mümin…
Taşardı kubbelerden tekbir,
Dolardı kubbelere “amin”..
Ve mübarek geceler dualarımız;
Geri gelmeyen dualardı…
Geceler ki pırıl pırıl
Kandillerin yanardı..
Kapına gelenler ya Muhammed,
– uzaktan, yakından –
Mümin döndüler kapından…
Besmele, ekmeğimizin bereketiydi;
İki dünyada aziz ümmet,
Muhammed ümmetiydi…
Konsun – yine – pervazlara
Güvercinler,
“hu hu” lara karışsın
Aminler,
Mübarek akşamdır;
Gelin ey fatihalar, yasinler…
Şimdi seni ananlar,
Anıyor ağlar gibi…
Ey yetimler yetimi,
Ey garipler garibi;
Düşkünlerin kanadıydın
Yoksulların sahibi..
Nerde kaldın ey resul,
Nerde kaldın ey nebi! ..
Günler ne günlerdi, ya
Muhammed! ..
Çağlar ne çağlardı;
Daha dünyaya gelmeden
Müminlerin vardı…
Ve bir gün ki gaflet
Çöller kadardı,
Halime’nin kucağında,
Abdullahın yetimi,
Amine’nin emaneti ağlardı..
Hatice’nin goncası
Aişe’nin gülüydün..
Ümmetin göz bebeği
Göklerinresulüydün..
Elçi geldin, elçiler gönderdin;
Ruhunu Allah’a; elini ümmetine verdin,
Beşiğin, yurdun, yuvan
Mekke’de bunalırsan;
Medine’ye göçerdin..
Biz,
Bu dünyadan nereye
Göçelim ya Muhammed!
Yeryüzünde riya, inkar, hıyanet
Altın devrini yaşıyor…
Diller, sayfalar, satırlar
“ebu leheb öldü” diyorlar;
Ebu leheb ölmedi ya Muhammed!
Ebu cehil; kıt’alar dolaşıyor…
Neler duydu şu dünyada
Mevlidine hayran kulaklarımız;
Ne adlar ezberledi ey nebi!
Adına alışkın dudaklarımız..
Artık yolunu bilmiyor,
Artık yolunu unuttu
Ayaklarımız
Kabene siyahlar
Yakışmamıştır ya Muhammed!
Bugünkü kadar!
Hased gururla savaşta;
Gurur; kaf dağında derebeyi..
Onu da yaralarlar kanadından
Gelse bir şefkat meleği..
İyiliğin türbesine,
Türbedar oldu iyi..
Vicdanlar sakat
Çıkmadan ya Muhammed yarına!
İyilikler getir, güzellikler getir
Adem oğullarına…
Şu gördüğün duvarlar ki
Kimi taiftir, kimi hayberdir…
Fethedemedik ya Muhammed
Senelerdir…
Ne doğruluk, ne doğru;
Ne iyilik, ne iyi;
Bahçende en güzel dal,
Unuttu yemiş vermeyi…
Günahın kursağında
Haramların peteği..
Bayram yaptı yabanlar
Semave’yi boşaltıp;
Save’yi dolduranlar
Atını hendeklerden – bir atlayışta –
Aşırdı aşıranlar..
Ağlasın yesrib!
Ağlasın selmanlar…

SECCADEN KUMLARDI(EZGİ)
Gözleri perdeleyen toprak,
Yüzlere serptiğin topraktı…
Yere dökülmeyecekti ey nebi!
Yabanların gözünde kalacaktı!
Konsun – yine – pervazlara
Güvercinler,
“hu hu” lara karışsın
Aminler,…
Mübarek akşamdır;
Gelin ey fatihalar, yasinler…
Ne oldu ey bulut,
Gölgelediğin başlar?
Hatırında mı ey yol,
Bir aziz yolcuyla
Aşarak dağlar, taşlar
Kafile kafile, kervan kervan
Şimale giden yoldaşlar….
Uçsuz bucaksız çöllerde
Yine izler gelenlerin;
Yollar gideceklerindir….
Şu tekbir getiren mağara,
Örümceklerin değil;
Peygamberlerindir, meleklerindir.
Örümcek ne havada
Ne suda, ne yerdeydi
Hakkı göremeyen
Gözlerdeydi
Şu kuytu cinlerin mi, perilerin yurdu mu,
Şu yuva ki bilinmez;
Kuşları hüdhüd müdür, güvercin mi
Kumru mu..
Kuşlarını bir sabah,
Medine’ye uçurdu mu..
Ey abva’da yatan ölü,
Bahçende açtı dünyanın
En güzel gülü;
Hatıran uyusun çöllerin,
Ilık kumlarıyla örtülü..
Dinleyene hala
Çöller ses verir….
Yaleyl, susar,
Uğultular gelir…
Mersiye okur uhud,
Kaside söyler bedir;
Sen de bir hac günü
Başta Muhammed, yanında
Ebu bekir,
Gidenlerin yüz bin olup dönüşünü,
Destan yap ey şehir!
Konsun – yine – pervazlara
Güvercinler,
“hu hu” lara karışsın
Aminler,…
Mübarek akşamdır;
Gelin ey fatihalar, yasinler…
Vicdanlar sakat
Çıkmadan ya Muhammed yarına!
İyiliklerle gel, güzelliklerle gel
Adem oğullarına…
Yüreklerden taşsın
Yine imanlar!
Itri, bestelesin tekbirini;
Evliya okusun kur’anlar..
Ve kur’anı göz nuruyla çoğaltsın
Kayışzade osmanlar…
Na’tını galib yazsın, mevlidini
Süleymanlar..
Sütunları, kemerleri, kubbeleriyle
Geri gelsin sinanlar..
Çarpılsın, hakikat niyetine
Cenaze namazı kıldıranlar!
Gel ey Muhammed!
Bahardır
Dudaklar ardında saklı
“amin”lerimiz vardır..
Hacdan döner gibi gel……….
Miraçtan iner gibi gel………..
Bekliyoruz yıllardır!
Bulutlar kanat, ruzgar kanat;
Hızır kanat, cibril kanat,
Nisan kanat, bahar kanat;
Ayetlerini ezber bilen,
Yapraklar kanat…
Açılsın göklerin kapıları
Açılsın perdeler, kat kat..
Çöllere dökülsün yıldızlar,
Dizilsin yollarına
Yetimler, günahsızlar..
Çöl gecelerinden yanık
Türküler yapan kızlar
Sancağını saçlarıyla dokusun;
Bilal-i habeşi sustuysa;
Ezanlarını Davud okusun!
Konsun – yine – pervazlara
Güvercinler,
“hu hu” lara karışsın
Aminler,…
Mübarek akşamdır;
Gelin ey Fatihalar, Yasinler…

KALBİN EN ZAYIF HALİ
Peygamber Efendimiz bir hadis-i şerifinde şöyle buyuruyor=
“Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin olsun ki iyiliği emreder kötülükten vazgeçirmeye çalışır
Kötülük yapana engel olur onu tam olarak Hakk'a çevirirsiniz. Eğer bunları yapmazsanız Allah kalplerinizi birbirine çarpar veya onlara lanet ettiği gibi size de lanet eder.”
Bütün bu beyanları duyan bilen müminler düşünmeli bilgi ve gayretle donanıp kötülüğü durdurup iyiliği yaygınlaştırma uğraşı vermelidirler
Asr suresi çağımızı ve yapmamız gerekenleri özetliyor=
“Asr’a andolsun ki insan ziyan içindedir ancak inanıp salih amellerde bulunanlar birbirlerine Hakk’ı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler müstesna”
Ve işte Kötülüğe karşı Sevgili Önderimiz Hz Muhammed'in bize bildirdiği ölçü=
“Sizden birisi bir kötülük gördüğü zaman onu eliyle değiştirsin buna gücü yetmezse dili ile kınasın
Ona da gücü yetmiyorsa kalbi ile reddetsin. Kalp ile reddetmek imanın en zayıf halidir.”

MUTSUZ KENTLERDE MARŞIMIZ
Burçlarına güneş doğan ülkenin aldım haberini harabelerden
Ağıtlar söylenen çaresizlikten marşları söyledim mutsuz kentlerde
Yık duvarları kır kapıları güneş doğsun içine
Işık sözlerin içinde dal bengisu nehrine