Hoşgeldiniz
Ziyaretçi
. Lütfen
giriş yapın
veya
kayıt olun
.
1 Saat
1 Gün
1 Hafta
1 Ay
Her zaman
Kullanıcı adınızı, şifrenizi ve aktif kalma süresini giriniz
Ana Sayfa
Forum
Enstrumantal Albümler
İlahi & Ezgi & Şiir Albumleri
Yabancı Ilahi - Ezgi ve Neşidler
A dan Z ye Tüm Albümler
Diğer Paylaşımlar
Sizlerden Gelen Paylaşımlar
Videolar-Klipler
Islami Multimedya
Yardım
Giriş Yap
Kayıt Ol
Önemli
Muyap
İslâm'da Telif Hakkı
Forum Kuralları
Ilahi-Ezgi - Manevi Dünyanız
»
Ilahi-Ezgi.com Genel
»
Forum Dışı Paylaşımlar
»
Hikaye ve Makaleler
»
Sevap Fabrikaları...
« önceki
sonraki »
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Aşağı git
Gönderen
Konu: Sevap Fabrikaları... (Okunma sayısı 1444 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
suskun1
Ziyaretçi
Sevap Fabrikaları...
«
:
31 Mayıs 2011, 11:22:01 »
Sevap Fabrikaları...
Bir anne sızlanıyordu:
"Bazen düşünüyorum da, çocuk bize verdiği mutluluk karşısında 10, belki yüz misli sıkıntı veriyor. Öyleyse bu kadar sıkıntıya değer mi?"
Bir başkası şöyle dertleniyordu:
"Bu çocuğu nasıl büyüteceğim? Kendi hayatımı yaşamak yerine hep onunla meşgul olacağım. Onu, zamanımı alan, hayatımın düzenini bozan, sosyal etkinliğimi zayıflatan bir engel olarak görüyorum. O zaman keşke hiç anne olmasaydım, diyorum!"
Evet, annelik kolay değildir. Fakat her kadının fıtratında anne olmak ve evladını bağrına basıp okşamak duygusu vardır. Bu sebepten annelik güzel bir duygudur.
Kolay olsaydı, Peygamberimiz:"Cennet anaların ayağı altındadır." buyurmazdı...
O hâlde annelik bir nimetse, külfet ister. Bir mutluluksa, bedel ister. Hiçbir şey karşılıksız değildir.
Çocuğunu bağrına basmanın zevkine eren anne, elbette en büyük sıkıntıyı da çeker. Onu eğitmek için maddeten ve manen yıpranır...
Çocuklara harcadığımız zaman asla israf değildir. Çünkü Peygamberimiz, insan öldükten sonra amel defterine sevap yazdıran üç şeyden bahsediyor:
Biri, insanların faydalanacağı ilmî bir eser.
İkincisi, insanların faydalanacakları yol, cami, çeşme gibi bir şey.
Üçüncüsü, arkasından kendisini hayır dua ile yâd ettirecek salih evlat...
Her annenin kitap yazacak, ilmi eser bırakacak zamanı ve imkanı olmayabilir. Ama salih evlat yetiştirmek, elindedir.
Anne, çocuğun eğitimini bir ibadet kabul etmelidir. Onu, öldükten sonra amel defterine sevap yağdıracak bir fabrika gibi görmeli. Ona yaptığı yatırımın ahirette sevap olarak geri döneceğini düşünmeli...
Bu zamanda çocukların salih evlat olmaları için annelere çok iş düşüyor. Bir bahçıvan çok zahmet çeker. Ama ağaçlar meyveye durduğu zaman yorgunluklarını unutur.
Ayrıca çocuğu eğitirken "Cenab-ı Hak kainattaki bütün mahlukatı Rab ismiyle terbiye ediyor, ben de çocuğumu o ismin tecellisi olarak eğitiyorum." diye düşündüğü zaman, çocuğu eğitmek bir ibadete dönüşür ve anneye ağır gelmez.
Günümüzde fedakarlık duygusu mahiyetini kaybetmiş. Fedakarlık, "ezilmek" ya da "enayilik" olarak algılanıyor. Bazılarınca annelik "kölelik," ev hanımlığı "hizmetçilik" olarak görülüyor. Bu yüzden çoğu anneler, kendilerini ispat etme yarışına girip, mutlaka çalışmak, kariyer yapmak ya da sosyal bir etkinlikte bulunmak istiyorlar.
Hatta anneliği sıradan bir meslek bile saymıyorlar. Çocuğunun eğitimini alelade, basit bir görev, bir angarya gibi görüyorlar.
Hâlbuki bütün görevler insanı mutlu etmek içindir. O hâlde en büyük görev, doğrudan doğruya insanı yetiştirecek olan annelerin "annelik" görevidir. Bu görev dünyadaki bütün görevlerden daha kutsaldır.
Anneye kendi yaradılışı dışında ek görevler icat edip asıl görevinden uzaklaştırmak, bugünkü bedbaht nesillerin ortaya çıkmasına sebeptir. Çocuğun yetişmesindeki ihmalin yerini dolduracak hiçbir şey yoktur..
Çocuk ruhunu şefkat, merhamet ve sevgiyle yoğurmak gerek. Biri eksik kalsa kıvamı eksik olur.
Çiçeklerin bile sevgiyle daha çabuk geliştiğini duydunuz mu? Anne çocuğuna sevgisini, ruhunu vermeli ki gelişip olgunlaşsın. Çocukları ahirette bizi kurtaracak bir eser, bir sevap fabrikası olarak görmeli ve onların her türlü zahmetine katlanmalıdır.
Bediüzzaman Hazretleri diyor ki:
"Haneniz bir küçük medrese-i Nuriye, bir mekteb-i irfan olsun ki, bu sünnet tam yerine gelsin... Sünnet-i seniyyenin bir meyvesi olan çocuklar ahirette size şefaatçi olsunlar..
Dünyada da iman dersini alıp size hakikî evlat olsunlar... Yoksa bu 30 senede kısmen olduğu gibi o çocuklara yalnız terbiye-i medeniye verilse, bir cihette o çocuklar dünyada faydasız ve ahirette davacı olarak: 'Ne için imanımı kurtarmadınız?' diyeceklerinden, peder ve valideleri mahzun etmek, sünnet-i seniyyenin hikmetine münafi olur."
Örnek Anne Nasıl Olur?
Gülay Atasoy
Moderatöre rapor et
Kayıtlı
KurbanAmca
Vip Üye
İleti: 2991
Etkinlik:
0%
Tesekkur Edildi: 19256 kez
Rep Puanı: 275
Cinsiyet:
Kütahya'nın Pınarları
Sevap Fabrikaları...
«
Yanıtla #1 :
02 Haziran 2011, 23:57:58 »
Paylaşım için teşekkürler.
Moderatöre rapor et
Kayıtlı
Linklerin Gorulmesine Izin Verilmiyor.
Kayit ol
ya da
Giris Yap
Bu mesaj icin tesekkur eden uyeler:
medet42
kervan
Çalışkan Üye
İleti: 324
Etkinlik:
0%
Tesekkur Edildi: 17 kez
Rep Puanı: 0
Ynt: Sevap Fabrikaları...
«
Yanıtla #2 :
03 Mayıs 2020, 10:48:10 »
emeginize saglık rabbim razı olsun güzel paylasımınız icin
Moderatöre rapor et
Kayıtlı
medet42
Aktif Üye
İleti: 101
Etkinlik:
0%
Tesekkur Edildi: 3 kez
Rep Puanı: 0
Cinsiyet:
Ynt: Sevap Fabrikaları...
«
Yanıtla #3 :
19 Ekim 2020, 15:03:29 »
Teşekkürler
Moderatöre rapor et
Kayıtlı
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Yukarı git
« önceki
sonraki »
Ilahi-Ezgi - Manevi Dünyanız
»
Ilahi-Ezgi.com Genel
»
Forum Dışı Paylaşımlar
»
Hikaye ve Makaleler
»
Sevap Fabrikaları...
Ilahi-Ezgi - Manevi Dünyanız
kayıtlı değil gibi görünüyorsunuz. Kayıt olmak için buraya tıklayın...
Tesekkur ederken bir hata olustu
Tesekkur ediliyor...