Mustafa Caymaz - Şefaat 2012

[emrah.dedo]

Mustafa Caymaz - Şefaat 2012 - 320 Kbps - Wav
18 / 00:01:11:35 / 176 MB - 722,55 MB





Mustafa Caymaz - Şefaat 2012 - Wav (18 / 71:35)
---------------------------------------------------------------------
Mustafa Caymaz - 01 Şefaat 09:33
Mustafa Caymaz - 02 Muhammed'e Aşığım 07:20
Mustafa Caymaz - 03 Boyacı 07:15
Mustafa Caymaz - 04 Kütük Ve İnsan 02:46
Mustafa Caymaz - 05 Gültanem 03:10
Mustafa Caymaz - 06 Asır O Asırdı 03:48
Mustafa Caymaz - 07 Hazreti Muhammed 02:47
Mustafa Caymaz - 08 Hazreti Yunus Misali 02:44
Mustafa Caymaz - 09 Dilenciyim Kapında 02:55
Mustafa Caymaz - 10 Hazreti Veysel 02:59
Mustafa Caymaz - 11 Kusva 02:29
Mustafa Caymaz - 12 Bir Yiğit Vardı 05:01
Mustafa Caymaz - 13 Hazreti Eyyüb Ve Ben 03:39
Mustafa Caymaz - 14 Nasıl Anlatılabilirki O Nebi 03:37
Mustafa Caymaz - 15 Mahşerde Gör Beni 02:21
Mustafa Caymaz - 16 Aşk-ı Muhammed (S.A.V) 02:52
Mustafa Caymaz - 17 Kum Taneleri 03:50
Mustafa Caymaz - 18 Ne Sanırsın 02:20

Bu icerigi gorebilmeniz icin yapmaniz gerekenler:

• içeriği görmek için tesekkur butonuna tiklamaniz gerekir (Mesajin sag kosesinde)

[Mehmedim]

aşagıdaki eserler Nur Kapısı Adlı albümde Mevcuttur..

Linklerin Gorulmesine Izin Verilmiyor. Kayit ol ya da Giris Yap

Eserler Yeniden Okunmuştur..Onun İçin 3 Yeni eserini sunuyorum.Diğerlerini yeniden yükleyip yer kaplamasın  diye yeniden eklemedim

Kaynak
Linklerin Gorulmesine Izin Verilmiyor. Kayit ol ya da Giris Yap


Mustafa Caymaz - 4 Kütük ve İnsan
Mustafa Caymaz - 5 Gültanem
Mustafa Caymaz - 6 Asır O Asırdı
Mustafa Caymaz - 7 Hazreti Muhammed (sav)
Mustafa Caymaz - 8 Hz. Yunus Misali
Mustafa Caymaz - 9 Dilenciyim Kapında
Mustafa Caymaz - 10 Hz. Veysel
Mustafa Caymaz - 11 Kusva
Mustafa Caymaz - 12 Bir Yiğit Vardı
Mustafa Caymaz - 13 Hz.Eyüb (as) ve Ben
Mustafa Caymaz - 14 Nasıl Anlatılır ki O Nebi?
Mustafa Caymaz - 15 Mahşerde Gör Beni
Mustafa Caymaz - 16 Aşk-ı Muhammed (sav)
Mustafa Caymaz - 17 Kum Taneleri
Mustafa Caymaz - 18 Ne Sanırsın

[emrah.dedo]

tesekkur ederim susuz abim albumu duzenledigin icin

[Asikovboy]

emegine saglik kardesim saolasin...

[hasanyöndem]

paylaşım için tesekkürler. Mustafa bii bize torpil geçmişti albüm çıkmadan 3 eser vermişti bize.

[Hak_yol]

Allah  razi olsun kardesim...emeginize saglik...

[zeliha]

tsklerr

[kardelen01]

Allah Razı Olsun kardeşim.
Ellerinize ve emeklerinize sağlık.


+REP

[halilim]

Allah razı olsun.

[Fedakar]

eline saglik abi.

[KurbanAmca]

Paylaşım için teşekkürler.

[Hacicemil]

tesekkurler bu güzel calismalariniz icin

[*veysel karani*]

Allah  razi olsun kardesim...emeginize saglik...

[~YuNuS~]

Emeğinize Sağlık

[mesut]

Paylaşım için teşekkürler

[YasarAmca]

Rapid Link eklenmistir

[ilahiezgi]

Allah razı olsun.

[diamon63]

ellerinize emeginize saglik. Allah c.c razi olsun insaAllah kardesimm

[mmmutlu93]

ﷲ razı olsun.

[hak aşığı]

Teşekkür ederim ALLAH razı olsun

[erten86]

Allah (C.c.) Tüm Müslümanlardan Razı Olsun İnşaallah...

[Hasan_54]

Emeği Geçenlerden ALLAH Razı ve Memnun Olsun...

[hakansen967]

MUSTAFA CAYMAZ-DİLENCİYİM KAPINDA
Hz.Âdem gibi Cennetten kovulan ben olaydım
Hz.Nuh gibi ailemi arkamda bırakaydım
Hz.İbrahim gibi ateşlere atılaydım yeter ki razı ol bu biçareden
Hz.Yusuf gibi dipsiz kuyuya atılaydım Hz.Musa gibi öz yurdumdan kovulaydım
Hz.Yakup gibi ağlamaktan âmâ olaydım yeter ki razı ol bu biçareden
Hz.Eyyub gibi hastalanaydım Hz.Zekeriyya gibi doğranaydım
Hz.İsa gibi toplumdan dışlanaydım yeter ki razı ol bu biçareden
Hz.İsmail gibi kurbanlar olaydım Hz.Yunus gibi denizlere atılaydım
Hz.Muhammed gibi aşkınla yanaydım yeter ki razı ol bu biçareden
Kaldıramam aslında hiçbir Peygamberin yükünü o an içimden geleni yazdım
Sen de biliyorsun ki bu kulunu kapında affını bekleyen bir dilenci yaptın
Ne mutlu ki dilenciyim kapında hükümdarlık değişmem verdiğin şu anki tada
Dilencilik en büyük onurdur aslında bu biçareyi unutmadın kul yaptın
Ben benden bile razı değilken sen tek umudumsun razı ol bu biçareden
Düşüncemde sen varlığımda sen bu kulun başka ilahı yok ki gitsin peşinden

MUSTAFA CAYMAZ-MUHAMMED’E AŞIĞIM
Kalbim bir muamma, gözlerin kilit
Bakışların yaktı beni derinden
Cemalini seyrederken
Ruhum uçtu bedenimden
Ben Muhammed’e âşığım
Varsın kimin olursa olsun bağ bostan
Dünya namına bütün zevkleri benden alsan
Bir tek o sevgiliyi bana bağışlasan
Ben Muhammed’e âşığım
Cennette köşk huri bir de varmış mekân
Irmaklar baldan akarmış hem de ikram
Ben o sevgili olmadan zevk dahi almam
Ben Muhammed’e âşığım
Gözlerim buğulanır adını duysam
Aşk şarabını tatmayana ne anlatsam
Ölümle hayat arasında tek tercih yapsam
Ben Muhammed’e âşığım
Varsın Ferhat Şirin için dağları delsin dursun
Mecnun çöllerde Leyla’sıyla avunsun
Kerem Aslı’sına yansın kül olsun
Ben Muhammed’e âşığım
Ruhum bedenimden ayrılsa
Hem bedenim hem de ruhum âşıktır ona
Kurban olurum ben senin uğruna
Ben Muhammed’e âşığım
En büyük hakikattir bu değişmez
Onu tanıyan başka sevgili istemez
Onu gören göz başka şey görmez
Ben Muhammed’e âşığım
Kalbim bir muamma, gözlerin kilit
Bakışların yaktı beni derinden
Öyle bir aşka düştüm ki ben
Ruhum çıktı bedenimden
Öyle bir aşka düştüm ki ben
Mecnun misali yollara düştüm
Sen yoksan isen inan hepsi de yalan
Tut elimi ey sevgili sultan
Yunus’lar sevildi adınla
Mevlânâ’lar döndü şanınla
Âlemlere rahmet yağdı nurunla
Ben Muhammed’e âşığım
Seven sevdiğiyle beraberdir hadis
Senden başkasını sevmek geçici bir his
Sen cansın canansın yarsın
Ben Muhammed’e âşığım
Allah en çok seni sevdi
Allah’ı en çok sen sevdin
Bu kul yolunda can versin
Ben Muhammed’e âşığım
Ne muhteşem yaratmış üstünlük sende
En merhametli en cömert en güzelsin
Seni tanıyan malı canı neylesin
Ben Muhammed’e âşığım
Vallahi senden başkasına âşık olmadım ben
Bundan sonra da kimseye bağlanmam ben
Varsan sen yoksan sen
Ben Muhammed’e âşığım
Hazret-i Süleyman’ın servetini serseler önüme
Hazret-i Yusuf’un güzelliğini giydirseler tenime
Onun devesi olmayı değişmem şerefime
Ben Muhammed’e âşığım
Ben Muhammed’e âşığım
Ben Muhammed’e âşığım
Âlemlere rahmet en sevgiliye
Benim dermanım tek sensin inan
Hep yanına al lutfunu yaşat
İster isen beni bir köle yap
Öyle bir aşka düşütüm ki ben
Mecnun misali yollara düştüm
Sen yoksan inan hepsi de yalan
Tut elimi ey sevgili sultan

MUSTAFA CAYMAZ-KUM TANELERİ
Çöllerdeki kum taneleri ne kadar bahtiyarsınız. Kâinatın sultanıyla beraber çöllerde yaşadınız. Yeşilliğiyle mi serinliğiyle mi övünsün ormanlar, siz çöllerde nadide gülü kokladınız. Cenneti dahi aramazdı kimse onun yanında. Hangi yaratılan huzurludur ondan uzakta. Kâinatın sultanıdır çölleri de çevirdi bahara. Onsuz güneş bile kalırdı zifiri karanlıkta. Senin yaşadığın çöller saadettedir. Seni gören her kum taneleri hâlâ zikirdedir. Bir daha mümkün mü sensizken alsınlar lezzeti cennete götürsün sürgünde hissedecekler kendilerini. Senin yaşadığın çöllerde kum tanesi ben olaydım. Çöl rüzgârıyla Bedir’e Uhud’a ben savrulaydım. Neferin olamadım hiç olmazsa kum tanesi olaydım. O Nebinin ihtişamıyla duruşuna bakaydım. O gittiği günden beri ağlar ağlar her kum taneleri. Çöl rüzgârı savururken bir ileri bir geri çölün cehennem sıcağı yakmazken onları onun hasretiyle yanar kavrulur her kum taneleri.

MUSTAFA CAYMAZ-AŞKI MUHAMMED
Kerem Ferhat Mecnun görselerdi sevdiğimin yüzünü
ne Aslı ne Şirin ne Leyla kalırdı
Kerem yanmış Aslı için
Ferhat dağları delmiş Şirin için
Mecnun delirmiş Leyla için
bende eridim bir gül için
Kerem Ferhat Mecnun görselerdi sevdiğimin yüzünü
ne Aslı ne Şirin ne Leyla kalırdı
istersen topla bütün yaratılanları
sevdiğimin yanında dona kalırdı
bütün aşıkları maşukları topla buraya
sevdiğimi görselerdi aşkından utanırlardı
dünyada ne aşık maşuk kalırdı
hepsi sevdiğinin etrafında pervane dolanırdı
gece herkes uyuduğunda yalnızlık korkusu çöker üzerime
gökyüzünde kayan yıldızlar beni de götürsün senin gittiğin yere
rüyamda görmüştüm seni ne muhteşemdi cemalin
tarif kıyasla olur nasıl anlatayım yüzündeki nur ne ayda ne güneşte bulunur.

MUSTAFA CAYMAZ-BOYACI
Nasıl bir çocukluğum oldu düşününce ürperiyorum,
Evin geçimini sağlamak uğruna,
Sırtımızdaki boyacı sandığıyla,
Seher vaktinde çıkardık yollara.
****
Mısır tarlaları arasında kilometrelerce yaya yürürdük,
Köpek havlamaları bozardı sahurun sessizliğini,
Müthiş bir korku sarardı bedenimizi,
Minicik yüreğim çıkacak gibi olurdu yerinden.
****
Şehrin apartman kapılarında,
Atlatabilirsek binanın bekçisini,
Evlerin kapılarını çalardık, çıkan olursa:
“Boyacı geldi, parlasın” derken ne de kibarlaşır, incelirdik.
****
Yağmur yağdığı zaman ıslanırdı bedenimiz,
Soğuktan olsa gerek buharlar çıkardı tenimizden,
Sıcacık bir evde ısındığımızı düşlerdik,
O an neşe, gülücükler belirirdi yüzümüzden.
****
Yaşımız ancak sekiz veya dokuzdu,
Minicik omuzlarımıza hayatın acıları binmişti,
İleride bitecekti kurtulacaktık bu hayattan,
Yoksa umutsuz nasıl yaşanırdı?
****
Yıllarca boyadım kunduraları ama bir tek kunduram olmadı,
Kara lastikten ayakkabılarım vardı,
Uzun zaman sonra delinirdi ayakkabılarım,
Deliğini kibrit çöpü tıkayarak yamardım.
****
Yıllarca yaşadım bu hayatı.
Salıncakta sallanan çocuklara imrenirdim,
Annesinin koklayarak okşadığı çocukların neşesi;
Benim yüzümde kâbuslara dönüşürdü,
****
Kebapçının önünden geçerdik,
Etin kokusu mis gibi tüterdi burnumuza,
Nasıl da nefsimiz kabarırdı,
Tok muyuz, aç mıyız kimin umurundaydı?
****
Her gün akşamlara kadar çalışırdık,
Bulabilirsek zeytinle ekmeği,
Bir de yanında bir baş soğan,
Kurtarmış olurduk o günü.
****
Rabbim düşünmez olur mu kulunu?
Uyurken bile rüyalar vermiş,
Ne rüyaları görürdük çocukluğumuzda ne,
Acılar gider gülücükler gül gibi açardı,
O soğuk ve donuk yüzümüzde.

MUSTAFA CAYMAZ-BİR YİĞİT VARDI
Bir yiğit vardı, yaşarken hiç gülmedi,
Yaşadığı asırda bir örneği bulunmaz unvanı vardı,
Cemiyetin imanını kurtarmak için dünyasını harcadı,
Bir yiğit vardı, yaşarken hiç gülmedi.
Harp meydanlarında, esaret zindanlarında,
Memleket hapishanelerinde, mahkemelerde,
Görmediği ceza, çekmediği eza kalmadı,
Bir yiğit vardı, yaşarken hiç gülmedi.
Divanı harplerde cani gibi yargılandı,
Bir serseri gibi diyar diyar sürgüne yollandı,
Zindanlara atıldı, vücuduna defalarca zehir yapıldı,
Bir yiğit vardı, yaşarken hiç gülmedi.
Bir kış mevsimiydi Afyon’da,
Altmış kişilik koğuşta tek başına,
Zemin buz, camlar kırık, sızan kar koğuşta,
Bir yiğit vardı, yaşarken hiç gülmedi.
Bir köşeye yaslanmıştı, bir yiğit ihtiyar,
Abdest alınacak sular donmuş oturacak yer yok,
İnsanların imanını kurtarmaktan başka derdi de yok,
Bir yiğit vardı, yaşarken hiç gülmedi.
Hayatın son demleriydi Isparta’da
Hazreti İbrahim (as) ı gördü rüyasında,
Urfa’ya çağırıyordu çilekeş dostunu,
Bir yiğit vardı, yaşarken hiç gülmedi.
Davete icabet etti, yerleşti Urfa’da İpek Palasa,
O Zat’ın Hakk’a kavuştuğu son nokta
Kadir Gecesi 23 Martta,
Bir yiğit vardı, yaşarken hiç gülmedi.
Arkasından bıraktığı dünya mirası,
Bir çift lastik dört adet sefer tası,
Bir adet çinko tencere, bir küçük çaydanlık,
Bir eski gömlek, bir sarık, bir adet kırık gözlük,
Ve milyonlarca seveni…
Bir yiğit vardı, yaşarken hiç gülmedi.
Bir yiğit vardı, yaşarken hiç gülmedi

MUSTAFA CAYMAZ-NE SANIRSIN
Bütün nimetleri kendinden mi sanırsın, her lutfu boş ikram mı sanırsın?
Yarım yamalak yaşantınla kulluğu Hakkıyla yaptığını mı sanırsın?
Bütün ömrünü başıboş kayıtsız mı sanırsın, ölümün öldürülmediği diyara varılmaz mı sanırsın?
Dağların taşların titrediği haşirde sen salına salına gezilecek mi sanırsın?
Hz. Ebubekir bile cehennemden çekinirken sen kendini cennetlik mi sanırsın?
Yaptıklarını yaşantını vicdanında bir tart acaba sen terazinin hangi kefesinde kalırsın?

MUSTAFA CAYMAZ-KUSVA
Ne mübarek bir devesin Kusva.
Kâinatın Efendisini taşıdın sırtında.
Onu bir kez düşte görebilmek için bizler yanarken
sen onun hizmetinle şereflendin be Kusva
Keşke değişebilseydik bedenlerimizi.
Sen ben ben de sen olsaydık.
Ne akıl ne şuur ne de başka şey isterdim.
Bineği olup da o Nebiye hizmet etseydim.
Efendimin yanında ar ederdim.
Ne böğürür ne de bir şey yerdim.
Anasını kaybetmiş yavru gibi yolunu gözlerdim.
Ne zaman binecek üzerime diye o anı özlerdim.
Ey şerefli Kusva. Hangi hayvanat erişebildi senin makamına.
Kim taşıyabildi ki kâinatın en mukaddes emanetini senin kadar onuruyla sırtında.

MUSTAFA CAYMAZ-ŞEFAAT
Aşkından çöllerde dolaşsam tek,
Ahirzaman lut kavmine denk mi, denk,
Bunca günahlarım arasında seni düşünmek,
Şefaat eder misin bana da Ya Resulallah,
****
Düğümlendi boğazım, nutkum tutuldu,
Aşkından gözlerime kilit vuruldu,
Günahlarım geldi aklıma utandım,
Şefaat eder misin bana da Ya Resulallah,
****
Ahirzaman dehşetliymiş, yaşayarak anladım,
İmanı muhafaza elde tutulan kor,
Sana layık ümmet olamadım, vicdanıma sor,
Şefaat eder misin bana da Ya Resulallah,
****
Dünyanın çivisi çıkmış çoktan,
Cazibesi hepimizi bir nebze daha olsa aldatmış,
Baki alem kısacık bir ömre saklanmış,
Şefaat eder misin bana da Ya Resulallah,
****
Bende aldandım kandım,
Baki alemi kısacık bir ömre sattım,
Şu dünyada pusulasız çok dolaştım,
Şefaat edermisin bana da Ya Resulallah,
****
Allah seni herşeyden çok sevdi,
Habibullahsın merhametin yüceler yücesi,
Bu kul haşirde dehşete düşeceği belli,
Şefaat eder misin bana da Ya Resulallah,
****
Günahlarım diz boyu, yüzüm kara,
Battım batacağım kadar günaha,
Yüzüm paspas olsa ayağının altına,
Şefaat eder misin bana da Ya Resulallah,
****
Düğümlendi boğazım, nutkum tutuldu,
Aşkından gözlerime kilit vuruldu,
Günahlarım geldi aklıma utandım,
Şefaat Şefaat Ya Resulallah,
****
Ayağının altında paspas en yüksek rütbedir bana,
Ama mukaddes ayağın değmesin bu günahkara,
Bastığın kum taneleri, elmastan değerlidir inanana,
Şefaat eder misin bana da Ya Resulallah,
****
Varlık Seninle oldu anlamlı ve yüce,
Bütün yaratılanlar mahşerde seni görünce,
Nasılda umurlar yeşerecek yüreğinde,
Şefaat eder misin bana da Ya Resulallah,
****
Sen iste cehennemler mum gibi söner,
Allahın Habibisin şefaatine şeytanı affeder,
Ama sen adilsin susuyorum,
Şefaat eder misin bana da Ya Resulallah,
****
Ne Muhteşemsin görenler bilir,
Aşkından derde düşenler bilir,
Gizli gizli hicranınlar bu kul, gün ve gün erir,
Şefaat eder misin bana da Ya Resulallah,
****
Sevemedim senden başkasını ben,
Ne olur hicranınla yakma beni sen,
Umudumsun, aşkımsın, her şeyimsin,
Şefaat eder misin bana da Ya Resulallah,
****
Korkum var kavuşamayacağım diye,
Ahirette huri, köşk, cennet neyime,
Bir nazar eyle, bu aciz perişan mücrime,
Şefaat eder misin bana da Ya Resulallah,
****
Adını andım titredi yine vücudum,
Senin yanında utanmadan nasıl dururum,
Rabbim Settardır örtmese günahlarım utanırım,
Şefaat eder misin bana da Ya Resulallah,
****
Ne Muhteşemsin görenler bilir,
Aşkından derde düşenler bilir,
Gizli gizli hicranınlar bu kul, gün ve gün erir,
Şefaat Şefaat Ya Resulallah,
****
Sen ki Ebu Cehilin kurtulması için,
Yüzlerce kez vardın kapısına,
Medet merhamet Allah aşkına,
Şefaat eder misin bana da Ya Resulallah,
****
Avuç açtım yalvarıyorum ümmetin olarak,
Günahlarım çok boynum bükük,
İmanlı ölmek ne müjdesi büyük,
Şefaat eder misin bana da Ya Resulallah,
****
Dünyaya daldım zevk ve sefa içinde,
Şeytanla nefis halime bakıp da sevinmekte,
Ahmakça yaşadım aldandım pişmanım,
Şefaat eder misin bana da Ya Resulallah,
****
Sen ki geleni geri hiç çevirmedin,
Sen ki ümmetinin aşkıyla yandın eridin,
Sen ki şefkatinle alemi kucakladın,
Şefaat eder misin bana da Ya Resulallah,
****
Peygamberlerin arzusu vardı ümmetin olmak,
Nasıl bir gaflet ki seni anlamamak,
Şefaatin olmadan mümkünmü cenneti kazanmak,
Şefaat eder misin bana da Ya Resulallah,
****
Sen olmasaydın alemler yaratılmazdı,
Rahmetin gazabını geçmeseydi,
Şefaat yetkisi tanınmazdı,
Kulunu sevmese en sevdiğini bizlere yollamazdı,
Şefaat eder misin bana da Ya Resulallah,
****
Arsızım kendimi biliyorum,
Hangi yüzle şefaatini istiyorum,
Kendimi şefkatli ellerine bırakıyorum,
Şefaat edermisin bana da Ya Resulallah,
****
Bir nazar eyle bu aciz kula,
Medet merhamet Allah aşkına,
Vücudum tirer her an adına
Şefaat Şefaat Ya Resulallah,

MUSTAFA CAYMAZ-NASIL ANLATILABİLİR O NEBİ
Nasıl anlatılabilir hakkıyla o Nebi?
Ne siyer, ne tarih verebildi hakkını,
Perde açılsa da görebilsek gayiptekilerini,
Anlatılanlar; okyanuslar da damla dahi etmezdi
****
Hurma çekirdeğine takılı kalanlar,
Hurma ağacını ve meyvesini bilemezler,
Hz Peygamber’i de yalnız beşer cihetiyle görenler,
Miraç’ta Hz Cebrail’i neden arkada bıraktığını;
Asla idrak edemezler
****
Herkes bilmelidir ki;
Gelmeseydi dünyaya O Nebi,
Aklını kaybedecekti dünya, delirecekti,
Yıldızlara çarpıp intihar edecekti
****
Sen olmasaydın çiçekler açmazdı diyorlar,
Biliyorlardı ki; varlığın sebebi sensin,
Güller; dalında kururdu diyorlar,
Biliyorlardı ki; âlemin çekirdeği sensin
****
Çile, acı kaderimizmiş kaç yazar,
Sen olmasaydın tadı bile bilemezdik,
Bütün kâinat dönmüş sana bakar,
Gelmeseydin, huzur alabilir miydik?
****
Seni anlatmak kolay mı?
Şuurlu bütün yaratılanlar her an seni anar,
Her geçen gün katlanan dualar;
Senin nuruna nur katar
****
Senin derecen sabit kalmaz yerinde,
Sayının bittiği yerlerden bile öte,
Hiçbir şuurlu izah edemez dereceni;
Tek Allah bilir senin o kudretli mevkiini
****
Şükür sayende yarattı Rabbim bizi,
İsyan edilir mi hiçbir derde,
Sebebim, varlığım sensin biliyorum,
O yüzdendir ki; âlemde en çok seni seviyorum!

MUSTAFA CAYMAZ-MAHŞERDE GÖR BENİ
Her gün biraz daha uçuruma giderken kendim bile tutamadım kendi elimden
Halim nedir diye bilmek istersen hesabın verildiği mahşerde gör beni
****
Savrulur insan yaprak misali tutunacak dallar kurumuştur elinde
El aman dilerken yerde ve gökte hesabın verildiği mahşerde gör beni
****
Ağlamaktan gözlerimde kalmadı derman senden başka bütün kurtarıcılar yalan
Avuçlarımı açtım ağlıyorum feryat figan hesabın verildiği mahşerde gör beni
****
Zamanım varken dünyada kurtaramadım kendimi annem istemezdi cehenneme girmemi
Annemden yüz bin kat daha merhametli hesabın verildiği mahşerde gör beni   

MUSTAFA CAYMAZ-HZ.EYYUB VE BEN
Hz. Eyyub’un vücuduna hastalık musallat olmuştu. Yatmış mübarek boylu boyunca yatağa. Kurtlar yuva yapmış gül tenine. Ne sabırmış ya Rab imrendim haline. Kurtlar düşünce diline o zaman yalvarmış hasta haline. Dilimi azad et kurtlardan, zikirler de sözcükler de anlamını yitirmekte. İsyan değil zikirde hali. Hastalık umrunda değil Rabbiydi derdi. Kalbiyle sitem dahi etmedi haline. Sabretti Hz Eyyub sabretti. Büyüdü Hz. Eyyub sabrettikçe. Yüceldi ilâhi dergâhta makamı. Değil kurtlar dünya da çökseydi üstüne şerbet gibi içer güler geçerdi. Hazreti Eyyub halim senden daha vahim, nefsim kemiriyor kurtlar misali beni. Kuşatıldım fitne ve günahlarla ebediyetim gidiyor kurtar kurtar beni. Seni yiyen kurtlar canım feda. En fazla dünya hayatını bitirebilirdi. Kalbimi kemiren nefsim var ya ahirette istikbalimi karartmakta. Hz. Eyyub’um ebedi âleme göçün. Acıların elemi gitti lezzeti kaldı. Ekmiş olduğun sabır tohumları cennette meyvelerini verdi. Benim halim perişandır ne ektim ki meyve beklerim. Savruldum deli rüzgâr gibi. Kıblemi arar dururum. Yol gösterenim çok oldu bunca zaman. Tatbikat kolay mı ahirzaman. Nerede polis ve gardiyanlar içimdeki nefsi tutuklasalar. Bütün benliğimi attım da geldim. Başka kapımı var da gideyim. Kovsan da atsan da yaksan da beni ben ruhumla ben ruhumla Hz. Eyyub gibi ya Rab seninim.

MUSTAFA CAYMAZ-HZ.VEYSEL
Bir aşk ki tarif edilmez sanırım, her an onu düşünerek erimek Hz. Veysel’in has özelliğiydi bilirim. Ben bu sevgiyi nasıl tarif edebilirim. Gece gündüz ağlamaktan çökmüştü. Gözleri kan çanağına dönmüştü. Bu aşktandır ki ne yemiş ne de gülmüştü. Ben bu sevgiyi nasıl tarif edebilirim?
Yanmadım ki Hz. Veysel gibi, Uhud’da dişinin kırıldığını duyunca Nebinin yumruğuyla dökmüştü ağzındaki dişlerini. Ben ben bu sevgiyi nasıl tarif edebilirim?
Hırkasını hediye etmişti o Nebi. Hz. Veysel alınca eline koklamıştı emaneti. Anlamıştı o an kendisine verilen kıymeti. Ben bu sevgiyi nasıl tarif edebilirim?
Bir sır ziliydi belki, görmeden iman etmenin mertebesi sana verilen bu hırkayla bizlere gösterildi. Ben bu sevgiyi nasıl tarif edebilirim?
Ne cennet sevdan vardı, ne de cehennem korkun. O Nebiyi görmekti tek umudun. Ayıldın bayıldın seraplara daldın. Ben ben bu sevgiyi nasıl tarif edebilirim? Ben bu sevgiyi nasıl tarif edebilirim?

MUSTAFA CAYMAZ-HZ.MUHAMMED(S.A.V.)
Bütün âleme kitap nazarıyla baksan,
Hz. Muhammed (a.s.m.) O kitabın kâtibinin mürekkebidir,
Bütün âleme ağaç nazarıyla baksan,
Hz. Muhammed (a.s.m.) O ağacın hem çekirdeği hem de meyvesidir.
Bütün kâinata canlı nazarıyla baksan,
Hz. Muhammed (a.s.m.) O canlının ruhudur,
Bütün dünya’yı insan tasavvur etsen,
Hz. Muhammed (a.s.m.) O insanın aklıdır.
Bütün dünya’yı cennet kabul etsen,
Hz. Muhammed (a.s.m.) O cennetin en güzel bülbülüdür,
Bütün dünya’yı saray kabul etsen,
Hz. Muhammed (a.s.m.) O sarayın haşmetini tanıtan rehberidir.
Hz. Muhammed (a.s.m.) bütün Resullere Seyyiddir,
Hz. Muhammed ( a.s.m.) bütün Enbiyanın imamıdır,
Hz. Muhammed (a.s.m.) bütün Asfiya’nın serveridir,
Hz. Muhammed (a.s.m.) bütün Allah’a yakınların en yakınıdır.
Hz. Muhammed (a.s.m.) bütün mahlukâtın en mükemmelidir,
Hz. Muhammed (a.s.m.) bütün insanların en olgunudur,
Hz. Muhammed (a.s.m.) bütün mahlukâtın en kusursuzudur,
Hz. Muhammed (a.s.m.) bütün insanlığın tek umududur.

MUSTAFA CAYMAZ-ASIR O ASIRDI
Düştüm senin aşkına,
Bağrımda yanıyor alevin,
Hangi deniz söndürür ateşimi,
Sen olmayınca Muhammed’im.
Sen olmadan güler mi yüzüm?
Ölümden sonra dirildiğim o gün:
Ne annemi, ne eşimi, ne de evlatlarımı arar gözüm.
Seni arar, seni arar Ya Muhammed iki gözüm.
Aşkından oldum mecnun,
Yaşamak vardı senin devrinde,
Vallahi değişmezdim çöl sıcağına,
Cennetin en güzel yerine.
Asır O Asırdı…
Güneş başka parlar,
Çiçek ayrı açardı,
O’nu gören göz;
Hz. Davut’un demiri gibi erirdi,
Hz. İbrahim’in ateşi gibi yanar,
O’nu göremezse Hz. Eyüp gibi yatardı.
Ne çekmedi ki;
Taif’te taşladılar,
Mekke’den kovdular,
Uhut’da dişini kırdılar.
Aç, susuz bıraktılar da,
Beddua dahi etmedi,
O ne sabırdı!
Nurların nurunun yaşadığı asırdı.
O asırla bu asrı mukayese,
Köre renkleri anlatmak gibi,
O zatı anlatmak ise,
Denizler mürekkep,
Ağaçlar kalem,
Günler sayfa olsa imkânsız!
Ne muhteşem yaratmış yaratan,
Ay’dan parlak yüzüne,
Baldan tatlı sözüne,
Sakalının bir teline,
Canını verir O’nu tanıyan.
Ahir zaman boğdu beni,
Umudunla yaşıyorum,
Aklımdan çıkaramam seni,
Kavuşmak için yanıyorum.
Cennette köşkler varmış,
Irmaklar baldan akarmış,
Yanında da huriler.
Bir elin yağda, bir elin balda,
Kimin umurunda,
Sen varsan her şey var.
Yoksan hiç.
Anlamı yok ki sensiz var olmanın.

MUSTAFA CAYMAZ-GÜL TANEM
Bir daha görmez oldum yüzünü,
Halim nedir bilmez misin bir tanem?
Ben seninle söndürmüştüm yanan gönlümü,
Rüyalarıma bir kez daha gelmez misin Gültanem!
****
Cemal’in gözümün perdesi olsun,
Başka şey görmeyeyim bir tanem,
Emsali bulunmaz güzelliğin gönlüme dökülsün,
Başka şey ister miyim Gültanem!
****
Dünyada hiçbir şey senden ihtişamlı değil,
Gel de rüyalarımı süsle bir tanem,
Gönlüm; henüz muradını almış değil,
Gördükten sonra uyandırmasınlar beni Gültanem!
****
Anladım kavuşmak; başka bahara kaldı,
Sensiz bu kâbus kaç asır sürecek bir tanem!
Beni görenler; delirdiğimi sandı,
Ne zaman geleceksin artık Gültanem!
****
Gözlerimi kapattığımda hep seni aradım,
Gelirsin diye rüyalarıma diye ne dualar okudum,
Çatlamış tohum gibi bittim, susuzum,
Gel de sula gönlümü en sevgili Gültanem
Gel!
Gel artık gel gül tanem seni çok özlüyoruz gel artık gül tanem

MUSTAFA CAYMAZ-KÜTÜK VE İNSAN
Bir hurma kütüğü vardı mescitte,
Peygamberimiz; yaslanırdı ona hutbede,
İlim verir, aydınlatırdı ashabını,
Kuru kütük de dinlerdi, sessizce.
Yeni bir minber yapılınca mescide,
Kütüğü kaldırmışlardı, başka bir yere,
Acı acı hıçkırarak ağlıyordu kütük,
Ashabı da dayanamadı o hâli görünce.
Sevgilisinden ayrılmanın acısıydı,
Hiçbir şey teselli etmiyordu O’nu,
Peygamberimizin yanına getirilince sustu,
Okşanınca başı adeta sevinçten uçtu.
Peygamberimiz buyurdu ki;
Seni dikeyim istersen kök sal dünyaya,
İstersen cennete dikeyim, meyve ver insanlara,
Kütük bile ebediyeti seçti fani dünyada.
Ey dostlar bizler olamadık bir kütük kadar,
Kavuşmasaydı Nebi’ye, ağlayacaktı kıyamete kadar,
O kuru bir kütükken gerçekleri biliyor da,
Bizler insan olarak nasıl yaşıyoruz dünyada?

MUSTAFA CAYMAZ-HZ.YUNUS MİSALİ
Hz. Yunus’u denize atmışlar,
Deniz dalgalı, gece zifiri karanlık,
Bir de koca balık yutmuş Hz. Yunus’u,
Kim kurtarabilirdi ki onu?
*****
Onu kurtaracak kuvvet; öyle büyük olmalıydı ki,
Hem denize, hem balığa hem de aya hükmedecek!
Hz. Yunus’u elinden tutup, kurtaracak,
Yoksa dünya dostu olsaydı kurtaramazdı onu.
*****
Hz. Yunus (a.s.) iltica etmiş Allah’a,
Deniz dönmüş sahraya,
Bulut dağılmış, ay olmuş bir lamba,
Balık; deniz altı gemisi olmuş, inanana.
*****
Hâlimiz Hz. Yunus’tan daha vahim,
Bizi de atmışlar dünya denizine,
İstikbalimiz; gece gibi karanlık,
Bir de nefsimiz yutmuş balık misali bizi.
*****
Hz. Yunus’u yutan balık dünya ömrünü bitirecekti,
Bizi yutan nefsimiz; ebediyetimizi bitirmekte,
Biz de iltica etmesek Hz. Yunus gibi Allah’a,
Kim kurtaracak bizi anlasana!

[Mehmedim]

Albüme 320 Kbps + Wav Kalite Eklenmiştir. Cd Paylaşım İçin Gelgit'e Teşekkürler.