Dursun Ali Erzincanlı - En Sevgiliye 8 Adın Geçer... 2009

Gönderen Konu: Dursun Ali Erzincanlı - En Sevgiliye 8 Adın Geçer... 2009  (Okunma sayısı 7641 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

KurbanAmca

  • Vip Üye
  • *****
  • İleti: 2991
  • Etkinlik:
    0%
  • Tesekkur Edildi: 19227 kez
  • Rep Puanı: 275
  • Cinsiyet: Bay
  • Kütahya'nın Pınarları
    • www.ilahi-ezgi.com
Dursun Ali Erzincanlı - En Sevgiliye 8 Adın Geçer... 2009 - 320 Kbps + Wav
8 / 00:01:08:44 / 157,32 MB - 693,69 MB





Dursun Ali Erzincanlı - En Sevgiliye 8 Adın Geçer... 2009 - 320 Kbps - Wav (8 / 1:08:44)
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Dursun Ali Erzincanlı - 01 Adın Geçer  12:03
Dursun Ali Erzincanlı - 02 Ümmü Zer  07:07
Dursun Ali Erzincanlı - 03 Hatırlayın (Hendek)  09:03
Dursun Ali Erzincanlı - 04 Seni Duydum  06:50
Dursun Ali Erzincanlı - 05 Bekliyorlar (Hicret)  10:29
Dursun Ali Erzincanlı - 06 Öncümüzsün  04:12
Dursun Ali Erzincanlı - 07 Mahşer  08:30
Dursun Ali Erzincanlı - 08 İlk Yıldızlar  10:26

Bu icerigi gorebilmeniz icin yapmaniz gerekenler:
  • içeriği görmek için tesekkur butonuna tiklamaniz gerekir (Mesajin sag kosesinde)
« Son Düzenleme: 20 Nisan 2022, 15:50:01 Gönderen: HARUN »
Linklerin Gorulmesine Izin Verilmiyor. Kayit ol ya da Giris Yap
 
Bu mesaj icin tesekkur eden uyeler: münih, admnbr342, Efendi, hiranurticaret, maden, kalashcnikow, musa2001, yusuf11, suraka, alirizapeker, Beyaz-NUR, zesapa, okt_337, 82_yusuf, hayran, salih41, alaattin, menomenli, xkarginx, yunus emre54, ozdemir2626, cennet vadisi, kara-44, TABİP, Nuri1957, EGD, elazigli, YILMAZ63, kardelen01, Phoenix Rising, zeynel eren, askhamali, Güllere Sevdalı, tevekkul, sulseven, fatma, aksa-56, nisay, garip81, mali43, SORUN, aylin2003, ömerfaruk, mizan-1905, RahmetFm, diyar, eyüp, hak aşığı, ayparcam1, cartelnl, zoryasam, HARUN, sbayrak27, ronaldoapo, CelaleddinYetisgin, Lale-Gül, fikosel, Abulbart, kemalorakci, şükrü, yusufahmet, Mücahide, SalmNajar, karaca700, hakansen967, Delikartal, mehmet55, meg41, yigido8499, chheess, fujimen45, tekdal47, emrekrs, tulek06, s.nezir, KARAHİSARLI ARŞİVCİ, 55li, Direnis56, talha el barani, zafertalha58, flamenkom, kagant, ercanhoca, erkandyk23, ahmetmanav, bulent51, M. ALİ, musti55, sabr_yolcusu, senel45, yasaresen, heker, djelhamid, cavusakinal, mwwjk9, mrsamirkazimli, istanbul1453, soydan, hasanaga00, tufan155, shakespeare, efsane1, Mucahid Reis, muhammedhasan, mibura, Ogrencix, ksaylik77, ali, Bekir, Emin06, BURAK, frey1966, Dindar, delal0179, mesmen, karalca, ZeyMer, salih aziz, Ehlibeyt14, erguvanka, Kerbela, ahmet03salar, yusuf35, gecemavilim, Edhem, 43Kütahya, tespihci baba, Medcezyr, ozqurcocuq, hbilge, ene, abdurrezzak27, Adembey, ismailuguz, Eagle.1903, efecanacu, sihirmedya, kenan27, Kalbin_Şhryn, andrewmemut, Hasan_54, Mehmet kocalılar, Mehmet Dinçel, 61memo, dostadogru23, efsanefmmedya, hakaslan, Sukrubilgin, Uhud, sercan32, ersincetinkaya5778, taner_asilkan

durdu

  • Ziyaretçi
Ynt: Dursun Ali Erzincanlı - En Sevgiliye 8 - Adın Geçer ((2009))
« Yanıtla #1 : 07 Eylül 2009, 00:04:26 »
sa.aro
 

gurbetgulu

  • Ziyaretçi
Ynt: Dursun Ali Erzincanlı - En Sevgiliye 8 - Adın Geçer ((2009))
« Yanıtla #2 : 25 Eylül 2009, 22:45:08 »
selamun aleykum

Allah razi olsun:) Emeginize saglik
 

mesut

  • Kıdemli Üye
  • ******
  • İleti: 1494
  • Etkinlik:
    0%
  • Tesekkur Edildi: 159 kez
  • Rep Puanı: 5
Paylaşım için teşekkürler
« Son Düzenleme: 05 Mayıs 2011, 14:54:32 Gönderen: mesut »
 

yader

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 7
  • Etkinlik:
    0%
  • Tesekkur Edildi: 1 kez
  • Rep Puanı: 0
abicim bu ne ya hangi albümü indirsem.mp3 ler bozuk.yapıyosanız tam yapın şu işi ALLAH AŞKINA
 

KurbanAmca

  • Vip Üye
  • *****
  • İleti: 2991
  • Etkinlik:
    0%
  • Tesekkur Edildi: 19227 kez
  • Rep Puanı: 275
  • Cinsiyet: Bay
  • Kütahya'nın Pınarları
    • www.ilahi-ezgi.com
Linklerin Gorulmesine Izin Verilmiyor. Kayit ol ya da Giris Yap
abicim bu ne ya hangi albümü indirsem.mp3 ler bozuk.yapıyosanız tam yapın şu işi ALLAH AŞKINA

Kardeşim hiddetini anlamış değilim. Bu siteden her kes indiriyor sorun yok sen indirince mi  mp3 ler sorunlu.
O zaman sorun kimde bir düşün istersen.
  >:( >:( >:(
Linklerin Gorulmesine Izin Verilmiyor. Kayit ol ya da Giris Yap
 

leta

  • Ziyaretçi
elinize saglik tesekkürler
 

mnuri

  • Ziyaretçi
Allah razı olsun kardeşim. ellerine sağlık
 

kenankamil

  • Ziyaretçi
Dursun Ali Erzincanlı - En Sevgiliye 8 - Adın Geçer ((2009))
« Yanıtla #8 : 05 Mayıs 2011, 06:12:56 »
paylaşım için teşekkür ederim eline sağlık
 

emrah.dedo

  • Kıdemli Üye
  • ******
  • İleti: 1102
  • Etkinlik:
    0%
  • Tesekkur Edildi: 1068 kez
  • Rep Puanı: 52
  • Cinsiyet: Bay
ALLAH SIZE KULUM DESIN
halka hizmet.hakka hizmettir
 

muvahhidim

  • Kahraman Üye
  • *******
  • İleti: 1697
  • Etkinlik:
    0%
  • Tesekkur Edildi: 1147 kez
  • Rep Puanı: 43
  • Cinsiyet: Bay
Dursun Ali Erzincanlı - En Sevgiliye 8 - Adın Geçer ((2009))
« Yanıtla #10 : 09 Aralık 2011, 20:29:32 »
Paylaşım için Allah (c.c) razı olsun..

 

ilahiezgi

  • Kahraman Üye
  • *******
  • İleti: 2957
  • Etkinlik:
    0%
  • Tesekkur Edildi: 1481 kez
  • Rep Puanı: 0
Allah razı olsun.
 

diamon63

  • Emektar Üye
  • ********
  • İleti: 3761
  • Etkinlik:
    0%
  • Tesekkur Edildi: 194 kez
  • Rep Puanı: 6
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Dursun Ali Erzincanlı - En Sevgiliye 8 - Adın Geçer 2009
« Yanıtla #12 : 28 Ekim 2014, 07:31:16 »
Allah razı olsun.
 

hak aşığı

  • Vip Üye
  • *****
  • İleti: 6039
  • Etkinlik:
    3.4%
  • Tesekkur Edildi: 3662 kez
  • Rep Puanı: 85
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Dursun Ali Erzincanlı - En Sevgiliye 8 - Adın Geçer 2009
« Yanıtla #13 : 30 Haziran 2016, 23:14:21 »
Teşekkür ederim ALLAH razı olsun
 

yigido8499

  • Aktif Üye
  • ***
  • İleti: 127
  • Etkinlik:
    0%
  • Tesekkur Edildi: 5 kez
  • Rep Puanı: 0
Ynt: Dursun Ali Erzincanlı - En Sevgiliye 8 - Adın Geçer 2009
« Yanıtla #14 : 05 Nisan 2017, 13:29:08 »
Allah razı olsun...
 

erkandyk23

  • Kıdemli Üye
  • ******
  • İleti: 1318
  • Etkinlik:
    0.8%
  • Tesekkur Edildi: 329 kez
  • Rep Puanı: 3
  • Cinsiyet: Bay
  • ÇORUM
Ynt: Dursun Ali Erzincanlı - En Sevgiliye 8 - Adın Geçer 2009
« Yanıtla #15 : 29 Ocak 2018, 19:57:36 »
PAYLAŞIMLARINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ.
EMEĞİNİZE VE ELLERİNİZE SAĞLIK SAĞOLUN...
DARISI DİĞER ALBÜMLERE...
 

mibura

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 10
  • Etkinlik:
    0%
  • Rep Puanı: 0
Ynt: Dursun Ali Erzincanlı - En Sevgiliye 8 - Adın Geçer 2009
« Yanıtla #16 : 15 Şubat 2018, 18:31:17 »
-Teşekkürler..
 

kardelen01

  • Emektar Üye
  • ********
  • İleti: 9346
  • Etkinlik:
    0%
  • Tesekkur Edildi: 2301 kez
  • Rep Puanı: 54
Ynt: Dursun Ali Erzincanlı - En Sevgiliye 8 - Adın Geçer 2009
« Yanıtla #17 : 11 Mayıs 2018, 08:07:42 »
ALLAH (C.C) Razı Olsun kardeşim.
Paylaşım İçin Teşekkürler
Ellerinize ve  Emeklerinize Sağlık
 

menomenli

  • Vip Üye
  • *****
  • İleti: 3039
  • Etkinlik:
    0.6%
  • Tesekkur Edildi: 540 kez
  • Rep Puanı: 150
Ynt: Dursun Ali Erzincanlı - En Sevgiliye 8 - Adın Geçer 2009
« Yanıtla #18 : 17 Mayıs 2018, 01:54:41 »
Allah razı olsun
 

emrekrs

  • Kıdemli Üye
  • ******
  • İleti: 1223
  • Etkinlik:
    0%
  • Tesekkur Edildi: 145 kez
  • Rep Puanı: 1
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Dursun Ali Erzincanlı - En Sevgiliye 8 - Adın Geçer 2009
« Yanıtla #19 : 19 Aralık 2018, 16:13:37 »
Allah razı olsun emeqinize saqlık teşekkürler
كُنْ فَيَكُونُ
 

erten86

  • Emektar Üye
  • ********
  • İleti: 6995
  • Etkinlik:
    0%
  • Tesekkur Edildi: 239 kez
  • Rep Puanı: 1
Ynt: Dursun Ali Erzincanlı - En Sevgiliye 8 - Adın Geçer 2009
« Yanıtla #20 : 07 Mart 2019, 10:08:27 »
Allah (C.c.) Tüm Müslümanlardan Razı Olsun İnşaallah...
 

hasanyöndem

  • Super Moderator
  • *
  • İleti: 3280
  • Etkinlik:
    1.8%
  • Tesekkur Edildi: 1525 kez
  • Rep Puanı: 151
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Dursun Ali Erzincanlı - En Sevgiliye 8 - Adın Geçer 2009
« Yanıtla #21 : 27 Mayıs 2021, 18:19:24 »

Sessizlik; söyleyecek sözü olmayanın değil, boş lafta gözü olmayanın işidir
Linklerin Gorulmesine Izin Verilmiyor. Kayit ol ya da Giris Yap
 

hakansen967

  • Vip Üye
  • *****
  • İleti: 3622
  • Etkinlik:
    4.6%
  • Tesekkur Edildi: 863 kez
  • Rep Puanı: 574
  • Cinsiyet: Bay
    • ilahisözleri.net
Ynt: Dursun Ali Erzincanlı - En Sevgiliye 8 - Adın Geçer 2009
« Yanıtla #22 : 16 Ocak 2022, 10:43:16 »
ÜMMÜ ZER
Şiir gibi bir ev
Yeryüzünün en saadetli evi
Efendimiz ve Âişe annemiz
11 kadının hikâyesini anlatıyor annemiz
Yemenli 11 kadının hikayesi
Bu kadınlar bir araya gelmiş kocalarının hallerini anlatıyorlar
Ama önce kesin söz veriyorlar
Hiçbir şey gizlemeyecekleri hususunda
Ve birinci kadın başlıyor
Benim kocam yalçın bir dağın başındaki zayıf bir deve gibidir
Kolay değil ki çıkılsın semiz değil ki götürülsün
Sert mizaçlı huysuz gururlunun tekidir
İkinci kadın anlatır
Ben kocamın kötü huylarını anlatmak istemem, korkarım
Eğer anlatmaya başlarsam
Büyük küçük her şeyini söyleyip geriye hiç bir şey bırakmamam gerekir
Bu da kolay değil vakit yetmez
Sıra üçüncü kadındadır
O da kocasını kötüler
Benim kocamın boyu uzundur ama aklı kısa
Konuşursam boşanırım
Konuşmazsam muallâkta kalırım
Dördüncü kadın kocasını över
Benim kocam Tihame gecesi gibidir
Ne sıcaktır ne soğuk
Ne korkulur ne de usanılır
Söz beşinci kadındadır
Kocam içeri girince pars
Dışarı çıkınca arslan gibidir
Bana bıraktığı ev işlerinden hesap sormaz
Altıncı kadın anlatır
Benim kocam da yedimi üst üste katlayıp yer
Çok yer içti mi sömürür
Yiyip içmekten başka bir şey düşünmez
Yedinci kadın bir ah çeker
Benim kocamın işi sadece beni dövmektir der
Başımı yarar vücudumu yaralar
Bunları yapmak için eline ne geçerse kullanır
Sekizinci kadın kocasını tavşana benzetir
Ve bir cümle ile anlatır
Güzel kokulu bitki gibi hoş kokar
Dokuzuncu kadın anlatır
Benim kocam boylu postludur evi rahattır
Ocağının külü çoktur
Evi meclis gibi bir adamdır
Misafirperverdir
Onuncu kadın anlatır
Benim kocam da maliktir
Akıl ve hayalinizden geçen her hayra maliktir
Onun çok devesi vardır
Develer kesilmek üzere bekletilir
Ve söz on birinci kadındadır
Söz Ümmü Zer’dedir
Ebu Zer’in hanımı fakat Ebu Zer Gıfari değil
Söz Ümmü Zer’dedir
Kocam Ebu Zer’di, ama ne Ebu Zer
Ebu Zer beni Şıp denen bir dağ kenarında
Bir miktar davarla geçinen bir ailenin kızı olarak buldu
Kulaklarımı ziynetlerde doldurdu
Beni hoşnut kıldı
Kendimi bahtiyar ve yüce bildim
Beni atları kişneyen develeri böğüren
Ekinleri sürülüp daneleri harmanlanan
Müreffeh ve Mesut bir cemiyete getirdi
Ben onun yanında söz sahibiydim
Hiç azarlanmadım
Akşam yatar sabaha kadar uyurdum
Doya doya süt içerdim
Bir gün Ebu Zer evden çıktı
Her tarafta süt tulumları yağ çıkarılmak için çalkalanmaktaydı
Yolda bir kadına rastladı
Kocam bu kadını sevmiş olacak ki beni bıraktı
Onunla evlendi
Ondan sonra ben de bir başkasıyla evlendim
O da iyi bir adamdı
Bu kocamda bana Ey Ümmü Zer ye iç yakınlarına ihsanda bulun derdi
Buna rağmen ben bu ikinci kocamın bana verdiklerinin hepsini bir araya toplasam
Ebu Zerin en küçük kabını dolduramaz
Yemen’de 11 kadının hikâyesi bitmişti
Efendimiz Âişe annemize gülümseyerek baktı
Ey Âişe
Ben sana Ebu Zer’in Ümmü Zer’e nisbeti gibiyim
Şu farkla ki Ebu Zer Ümmü Zer’i boşadı
Ben seni boşamayacağım
Biz beraber yaşayacağız
Âişe annemiz Ya Resulullah dedi
Beni nasıl seviyorsunuz?
Efendimiz yine tebessümle cevap verdiler
Ey Âişe
İlk günki gibi kördüğüm gibi
Şiir gibi bir ev
Yeryüzünün en saadetli evi
Yemenli 11 kadının hikâyesi
Efendimiz ve Âişe annemiz
Yüzünde tebessüm, gönlünde huzur
Mutludur evin sahibesi
Mü’minlerin şerefli annesi…

SENİ DUYDUM
Elest Meclisi’ni hatırlamıyorum
Ama soğuk Erzurum gecelerinde dedemi hatırlıyorum. Allah rahmet eylesin
Üç kız kardeşimle bana seni anlatırdı dedem
Sert mizaçlı biriydi ama konu sen olunca ağladığına şahit olurduk
Babam köy meydanında oyun oynarken annesiz kaldığını haber vermişler
Babam da 6 yaşındaymış Efendim senin gibi
O da dedemden duyduklarını anlatırdı bize
Allah babama da rahmet eylesin senin hatırına
Soğuk Erzurum gecelerinde gözlerini duydum Efendim, o simsiyah gözlerini
Gözlerinin beyazına kırmızılık hâkimmiş Hz. Nuh’un gözleri gibi
Ağlar gibiymiş gözlerin
Senin bu hüznün müdür bizi deli divane eden?
Hüznün müdür kalbimizde seni bir tane eden?
Onun için mi biz ne zaman hayal etsek gözlerini ağlar gibiyiz?
Ümmü Mabedi duydum hicrette çadırını ziyaret ettiğin seni anlatıyordu
“Aydın yüzlü ve güzel yaradılışlıydı. Zayıf ve ince de değildi.
Gözlerinin siyahı ve beyazı birbirinden iyice ayrılmıştı.
Saçıyla kirpik ve sakalları gümrahtı. Sesi kalındı.
Sustuğu zaman vakarlı, konuştuğu zaman da heybetliydi.
Çok tatlı konuşuyordu. Orta boyluydu.
Bakan kimse ne kısa ne de uzun olduğunu hissederdi.
Üç kişinin arasında en güzel görüneni ve nur yüzlü olanıydı.
Arkadaşları ortalarına almış durumda hep onu dinlerler,
Buyurduğu zaman da buyruğunu hemen yerine getirirlerdi.
Konuşması tok ve kararlıydı.”
Yürüyüşünü duydum Efendim Ebu Atabe’den
“Yürürken kuvvetli adımlarla yürürdü.
Ayaklarını yerden biraz kaldırıp önlerine hafif eğilerek yürürlerdi.
Ayaklarını ses çıkarıp toz kaldıracak şekilde sert vurmazlar,
Adımlarını uzun ve seri atmakla birlikte sükûnet ve vakar üzre yürürlerdi.
Yürürken sanki meyilli ve engebeli bir yerden iniyor gibi görürnürlerdi.
Bir tarafa dönüp baktıklarında bütün vücutlarıyla birlikte dönerlerdi.
Rastgele sağa sola bakmazlardı. Yere bakışları göğe bakışlarından daha çoktu.
Çoğunlukla göz ucuyla bakarlardı.
Ashabı ile birlikte yürürken onları öne geçirir kendileri arkada yürürlerdi.
Yolda karşılaştığı kimselere onlardan önce hemen selam verirdi. ”
Ebu Hureyre’yi duydum seni anlatıyordu.
“Ben Resulullah Efendimizden daha güzel birisini göremedim.” diyordu.
“Sanki güneş O’nun mübarek yüzünde devrediyor gibiydi.
Peygamber Efendimizden daha hızlı yürüyen birisini de görmedim.
Yürürken adete yeryüzü ayakları altında dürülürdü.
Bizler arkalarından giderken geri kalmamak için büyük çaba sarf ederdik.”
Kayle bin Mahreme’yi duydum oturuşunu anlatıyordu.
“Resulullah’ı sonsuz bir alçakgönüllülük ve tevazu içinde otururken görünce
Heybetinden vücudum titremeye başladı.”
Cabir bin Semure de diyor ki:
“Ben Peygamber Efendimizi sol tarafına konmuş bir yastığa dayanmış vaziyette gördüm.”
Konuşmanı duydum Aişe annemizden.
“O, sizin konuştuğunuz gibi, lafları çabuk çabuk ve peş peşe sıralamazdı.”diyor.
“Sözleri az ve özdü. Hâlbuki sizler cümleleri birbirine ekleyip duruyorsunuz.
Allah Resulü çok veciz konuşurdu. Böyle konuşmasını kendisine
Allah katından Cebrail getirmişti. Kısa cümleler içinde bütün maksadını yansıtırdı.
Veciz sözlü cümleler söylerdi. Sözlerinde ne fazlalık ne de eksiklik bulunurdu.
Kelimeleri bir ahenk içinde birbirini izlerdi. Sesi gürdü ve tatlıydı.
Gerektiğinde konuşurdu. Kötü laflar etmezdi.
Hiddetli ve hiddetsiz anlarında hep Hakk’ı söylerdi.
Sahabelerinin yüzlerine karşı son derece güler ve gülümserdi.”
Elest Meclisi’ni hatırlamıyorum
Ama soğuk Erzurum gecelerinde seni duyduğumu hatırlıyorum.

ÖNCÜMÜZSÜN
Ya Resulallah senin sözünde övünme yok
Ama biz övünüyoruz
Biz seninle övünüyoruz
Sana ümmet olmakla övünüyoruz
Sen bizim dünya ahret övüncümüzsün
Sen bizim iki dünyada da öncümüzsün
Kıyamet günü yerden başını kaldıranların
Kabirlerinden çıkanların ilki sensin
Senin sözünde övünme yok
Çıkar çıkmaz sana cennet elbiselerinden bir elbise giydirilecek
Sonra arşın sağında duracaksın
O makamda varlıklardan senden başka kimse durmayacak
Kıyamet gününde Âdemoğullarının efendisi sensin
Hamd sancağı sana verilecek
Hamd sancağını sen taşıyacaksın
Senin sözünde övünme yok
Kıyamet günü peygamberlerin imamı, hatibi
Ve onların şefaat sahibi de sen olacaksın
O gün Âdem aleyhisselam ve diğer peygamberlerden
Hiçbiri yoktur ki senin sancağın altında bulunmasın
Her peygamberin kabul olunan bir duası vardır
Her peygamber de o duasını önceden yapmış bulunmaktadır
Fakat sen duanı kıyamet gününde
Ümmetine şefaat etmek için kullanacaksın
Kıyamet günün de ilk şefaat eden ve şefaati kabul buyurulan sensin
Senin sözünde övünme yok
Cennet kapılarının halkalarını ilk sen vuracaksın
Allah sana kapıları açacak
Yanında Mü’minlerin fakirleri olduğu halde seni cennete koyacak
Öncekilerin ve sonrakilerin Allah katında en değerlisi sensin
Kıyamet gününde sustukları zaman insanların hatipleri sensin
Tutuldukları zaman şefaatçileri sensin
Ümitsizliğe düştükleri zaman cennetle müjdeleyicileri sensin
Senin sözünde övünme yok
Ama biz övünüyoruz
Biz seninle övünüyoruz
Sana ümmet olmakla övünüyoruz
Sen bizim dünya ahret övüncümüzsün
Sen bizim iki dünyada da öncümüzsün

MAHŞER
Gün öyle bir gün ki, baba evladından kaçar, evlat annesinden…
Ne mal fayda verir insana, ne de çoluk çocuk.
İnsan amelleriyle baş başa…
Gün öyle bir gün ki, mahşer gibi değil; mahşerin ta kendisi.
Her insanın mutlaka göreceği, yaşayacağı bir gün.
O gün ile aramızda sadece ölüm var…
Anlatan Hazreti Peygamber;
Allah mahşer günü öncekileri ve sonrakileri tek bir düzlükte toplar.
Bakan onlara bakar, çağıran onları işitir.
Güneş onlara yaklaşır.
Gam ve sıkıntı insanların tahammül edemeyecekleri dereceye ulaşır…
Öyle ki insanlar: “İçinde bulunduğumuz şu hali görmüyor musunuz?
Bizlere şefaat edecek birini bilmiyor musunuz?” demeye başlarlar.
Birbirlerine: “Babamız Âdem var” derler ve O’na gelirler.
“Ey Âdem! Sen insanların babasısın. Allah seni kendi eliyle yarattı.
Kendi ruhundan sana üfledi. Bütün isimleri sana öğretti.
Meleklerine senin önünde secde ettirdi.
Rabbin nezdinde bizim için şefaatte bulunmaz mısın?” derler.
Âdem Aleyhisselam: “Bugün Rabbim öyle bir gazaba gelmiş ki;
bundan önce ne bir böyle gazaba gelmişliği var ne de bundan sonra gelecek.
Aslında şefaate benim yüzüm yok.
Çünkü cennette iken Allah beni o ağaca yaklaşmaktan men etmişti. Ben bu yasağa asi oldum.
Nefsim… Nefsim… Nefsim…
Benden başkasına gidin. Nuh Aleyhisselam’a gidin.” diyecek.
İnsanlar Nuh Aleyhisselam’a gelecekler.
“Ey Nuh! Sen yeryüzü ahalisine gönderilen Resullerin ilkisin.
Allah seni çok şükreden bir kul; Abden şekûrâ diye isimlendirdi.
İçinde bulunduğumuz şu hali görmüyor musun?
Rabbin nezdinde bizim için şefaatte bulunmaz mısın?” diyecekler.
Nuh Aleyhisselam da şöyle diyecek:
“Bugün Rabbim öyle bir gazaba gelmiş ki;
bundan önce ne bir böyle gazaba gelmişliği var ne de bundan sonra gelecek.
Benim bir dua hakkım vardı. Ben onu kavminin aleyhine, beddua olarak yaptım.
Nefsim… Nefsim… Nefsim…
Benden başkasına gidin. İbrahim Aleyhisselam’a gidin.”
İnsanlar İbrahim Aleyhisselam’a gelecekler.
“Ey İbrahim! Sen Allah’ın Peygamberi ve arz ahalisi içinde yegâne Halilisin.
Bize Rabbin nezdinde şefaat et. İçinde bulunduğumuz şu hali görmüyor musun?” diyecekler.
İbrahim Aleyhisselam onlara:
“Rabbim bugün öyle bir gazaba gelmiş ki;
bundan önce ne bir böyle gazaba gelmişliği var ne de bundan sonra gelecek.
Şefaat etmeye kendimde yüz de bulamıyorum.
Nefsim… Nefsim.. .Nefsim…
Benden başkasına gidin. Musa Aleyhisselam’a gidin.”
İnsanlar Musa Aleyhisselam’a gelecekler.
“Ey Musa! Sen Allah’ın Peygamberisin.
Allah seni risaletiyle ve hususi kelamıyla insanlardan üstün kıldı.
Bize Allah nezdinde şefaatte bulun.”
Musa Aleyhisselam da:
“Bugün Rabbim öyle bir gazaba gelmiş ki;
bundan önce ne bir böyle gazaba gelmişliği var ne de bundan sonra gelecek.
Esasen Rabbim nezdinde şefaate yüzüm de yok.
Çünkü ben öldürülmesiyle emrolunmadığım bir cana kıydım.
Bugün ben mağfirete mazhar olursam bu bana yeter.
Nefsim… Nefsim… Nefsim…
Benden başkasına gidin. İsa Aleyhisselam’a gidin.” diyecek.
İnsanlar İsa Aleyhisselam’a gelecekler.
“Ey İsa! Sen Allah’ın Peygamberisin.
Meryem’e attığı bir kelamısın. Ve kendinden bir ruhsun.
Üstelik sen beşikteyken insanlarla konuşmuştun.
Rabbin nezdinde bize şefaat et.”
İsa Aleyhisselam da diğer peygamber kardeşleri gibi:
“Bugün Rabbim öyle bir gazaba gelmiş ki;
bundan önce ne bir böyle gazaba gelmişliği var ne de bundan sonra gelecek.” diyecek.
Nefsim… Nefsim… Nefsim…
Benden başkasına gidin. Muhammed Aleyhisselam’a gidin.” diyecek.
Ve insanlar bana gelecekler.
“Ey Muhammed! Sen Allah’ın Peygamberisin.
Bütün peygamberlerin sonuncususun.
Allah senin geçmiş, gelecek bütün günahlarını mağfiret buyurdu.
Bize Rabbin nezdinde şefaatte bulun.
Şu içinde bulunduğumuz hali görmüyor musun?” diyecekler.
Bunun üzerine ben Arş’ın altına gideceğim.
Rabbim için secdeye kapanacağım.
Derken Allah, benden önce hiç kimse için açmadığı meth-ü senaları benim için açacak.
Ben onlarla Rabbime meth-ü senalarda bulunacağım.
Sonra:
“EY MUHAMMED!
BAŞINI KALDIR VE İSTE.
İSTEDİĞİN SANA VERİLECEK.
ŞEFAAT TALEP ET. ŞEFAATİN YERİNE GETİRELECEK.” denilecek.
Ben de başımı kaldıracağım:
“Ey Rabbim! Ümmetim.”
“Ey Rabbim! Ümmetim.”
“Ey Rabbim! Ümmetim.”
“EY MUHAMMED!” denilecek.
ÜMMETİNDEN HESABI OLMAYANLARI
VE KALPLERİNDE HARDAL TANESİ KADAR İMAN BULUNANLARI
CENNET KAPILARINDAN İÇERİ AL.” denilecek.
Gün öyle bir gün ki, baba evladından kaçar, evlat annesinden…
Ne mal fayda verir insana, ne de çoluk çocuk.
İnsan amelleriyle baş başa…
Gün öyle bir gün ki, mahşer gibi değil; mahşerin ta kendisi.
Her insanın mutlaka göreceği, yaşayacağı bir gün.
O gün ile aramızda sadece ölüm var…

HATIRLAYIN(HENDEK)
Karanlık ve fırtınalı bir gece
Mevsim kış gece soğuk
Gökyüzünden yağmur gibi ok yağmakta
Medine-i Münevvere ayakta
O günü hatırlayın; adı Hendek diğer adı Ahzab
Hendeğin öbür tarafında Hayberlilerin kışkırtmasıyla on binlere varan düşman
Bu tarafında üç bin Müslüman
Müşriklerin başbuğu Ebu Süfyan ve iki kol Gatafanlılardan Fezare ve Mürre
Onlara da kendilerinden birer komutan
O günü hatırlayın…
Muhacirlerin sancaktarı Zeyd bin Harise
Ensarın sancaktarı Sad bin Übade
Ve baş komutan Resul-ü Zişan
İşte Hendek’in tarafları bunlar
Bu savaşın bir tarafı daha var; Gökyüzü Ordusu
Sancakları Saba rüzgârıyla dalgalanır
Onlar yeryüzünde yalnız Resulullah’ı tanır
Şimdi gözleri büyük melekte ve onlar iniş anını beklemekte
Evet, o günü hatırlayın, karanlık ve fırtınalı bir gece
Mevsim kış gece soğuk
Gökyüzünden yağmur gibi ok yağmakta
Medine-i Münevvere ayakta
İnen oklardan birinin hedefi Sad bin Muaz ve kesilen ana bilek damarı
Müşriklerden Amr bin Abdivet adamlarıyla hendeği geçer
Ve üç kez meydan okur sahabeye:
“Aranızda benim elimle cennete gitmek isteyen biri varsa çıksın”
Üçünde de Hz. Ali kalkar yerinden
Üçünde de Efendimiz tutar ellerinden
Sonunda kendi eliyle giyindirir zırhını
Kendi eliyle beline taktığı meşhur Zülfikar
Ve çıkarır mübarek sarığını Hz. Ali’nin başına bağlar
Allah’ın Arslanı yürürken düşmana
Nazlı Nebi’den içli bir dua yükselir semalara
“Ya Rab. Amcamın oğlu Ubeyde Bedir’de şehid oldu, Amcam Hazmaysa Uhud’da.
Geriye bir Amcaoğlu Ali kaldı. O’na yardım eyle. O’nu muhafaza buyur.
Beni de yalnız bırakma. ”
Peygamberin duası biter bitmez bir toz bulutu
Allah’ın Arslanı görünmez oldu
Ve Amr ikisi de görünmüyorlar, kılıç sesleri, naralar…
Çok sürmez birden kesilir sesler
Yavaş yavaş dağılan toz bulutu, yavaş yavaş beliren suret
Önce Zülfikar çıkar toz bulutundan sonra yeleleri toza bulanmış Arslan
Ve kükrer er oğlu er, kükrer: Allahu Ekber!
Müşrikler anlar ki bu hendek kesinlikle geçilemeyecek
O zaman toplanır bütün kuvvetler on binlere varan sayılarıyla
Ellerinde ok ve yaylarıyla hep birden saldırıya başlar
Ne şiddetli bir gündü o, tam dört vakit secdeye uzanamadı başlar
Ne karanlık bir geceydi, kendi elini uzatsan göremiyordun
Karanlık böyle bir derecedeydi
İşte bu karanlıktan istifade eden azılı müşriklerden
Nefel bin Abdullah hendeği atlar, ama onu da Hz. Zübeyr haklar
Ve ayaklar… Titreyen ayaklar…
Peygamberin ordusunda ayakları titreyenler var
Ayakları titreyen münafıklar
Çünkü Ben-i Kureyza ahdinden dönmüş
Bugün savaşı bırakıp evlerine dönecekleri günmüş
Hadi Allah’ın Nebisi münafıkları anlar ya şu bazı Müslümanlar
Bahaneleri çoluk çocuk endişesiydi
Bir bir mazeret beyan edip döndüler gerisin geri
Oysa ölümüne biad etmemişler miydi?
Üç bin kişilik Peygamber ordusundan geriye kalan üç yüz arslan
Ama onlar da korkunun pençesindeydi
Önlerinde Ebu Süfyan ve müşrik ordusu arkalarında Ben-i Kureyza korkusu
Yağmur gibi yağan ok ve açlık ve soğuk
Açlık solgun bir renkle yüzleri gölgeliyor
Bakın bir sahabe Fahr-i Kainatın yanına geliyor
Güç yok, takat yok
“Varlığım sana feda olsun Efendim. ” diyor ve başını öne eğiyor.
“Dayanacak halim kalmadı, açım ya Resulallah.
Açlığımı bastırmak için midemin üstüne taş bağladım”
Ve kuşağını açıyor. Bir taş düşüyor toprağa.
Efendimiz önce taşa sonra hüzünle sahabeye bakıyor
Ve elini uzatıyor kendi kuşağını açıyor
Toprağa iki taş düşüyor
Sahabe gözleri yaşlı, Efendimize bakıyor
Hiçbir şey söylemeden karanlığa akıyor
Kolay değil, bir ay boyunca içtikleri su yedikleri hurma
Gündüzü açlıkla bitirdiler hendekte
Hendekte soğukla geçirdiler geceyi
Bir ay boyunca savaştılar
Ne bu düşmanın gideceği var ne de bu savaşın biteceği
Allah Resulü mübarek ellerini semaya uzattı
Ve dua…
Hayır. Dua değil beddua…
“Ey Kur’an’ı indiren. Hesabı en çabuk gören.
Kavim ve kabileleri bozguna uğratan Allah.
Şu kabileleri de hezimete uğrat. Sars onları Allahım.”
Dua biter bitmez yavaş yavaş çoğalan bir ses
Gökyüzünün karanlığından yeryüzüne doğru akan bir serinlik
Önce Sel dağının eteklerinden gücünü hissettirmeden
Âlemlere rahmet Peygamberin mübarek ellerinden öperek geçti
Sonra hendeğin üzerinde kuşandı azameti, kasırga adını aldı
Ve kendine mahsus hışmıyla müşrik ordusunun içine daldı
İki bin melekle inmişti yere. İki bin melek kalplere korku salmakla görevliydi
Düşmanın altını üstüne getirmekse kasırganın görevi
O kasırganın adı Gündoğusu’ydu ve zaten o tek başına, Allah’ın bir ordusuydu
Bir süre sonra durdu kasırga. Göklere çekildi melekler
Allah’ın Resulü o gecenin sabahı ashabıyla birlikte Medine’ye döndü
Şimdi hamd ve şükredilecek andı
Çünkü Hendek, Allah’ın yardımıyla zaferle noktalandı
Hatırlayın Ahzab suresindeki ayeti
“Ey Mü’minler. Üzerinize ordular gelmişti de biz onlara
Kasırga ve sizin görmediğiniz askerler göndermiştik.”
İşte o günü hatırlayın.

BEKLİYORLAR(HİCRET)
Yesrib’in Medine-i Münevvere olmasına çok var
Daha çok var veda tepelerinden ayın doğmasına
Bir dağın Uhud adını almasına,
Medine’nin hicret yurdu olmasına daha çok var
Tüban isimli bir hükümdar Yesrib’e saldırı için ordusunu durdurur
Yanında bulunan Ehl-i Kitap: “Ey hükümdar” der
“Yalvarırız dur. Çünkü burası son peygamberin hicret yurdudur.
Bir de bize izin ver O’nu bekleyelim.”
Ehl-i Kitaptan bu dört yüz âlim Yesrib’de kalır
Hükümdar onlara evler yaptırır
Bir ev daha eklenir evlerine ortasına
Hükümdarın gözleri nemli ve alevlidir
“Bu ev” der “hicret edecek peygamberin evidir.”
Ve bir mektup Tüban’dan son peygambere
“Ben Hz. Ahmed’in gönderileceğine inanıyorum.
Eğer ömrüm O’nun ömrünü yakalarsa
O’nun uğrunda savaşır kalbindeki kederi dağıtırım.”
Bir mektup saklanır çölde
Altın mühürle mühürlenmiş
Kem göz görmemiş, el değmemiş
Sır gibi saklanır yedi asır
Bir mektup, bir ev, Uhud adında bir dağ
Yesrib adında diyar, bekliyorlar…
Yedi asır sonra Darun Nedve’de yeryüzünün en karanlık evinde
İçerde küfür, içerde nefret, içerde şeytan ve dilekleri
Dışarıda iman, dışarıda selamet, dışarıda Hafaza melekleri
Şeytan Necitli bir ihtiyar
Ölümüne konuşuyorlar, ölümünü konuşuyorlar
İlk söz alan Ebu’l Bahteri bin Hişam:
“O’nu demir bir kafese kilitleyin ve ölümünü bekleyin.”
Son söz alan Ebu Cehil bin Hişam:
“Her kabileden bir yiğit keskin bir kılış alsın, aynı anda saldırsın.”
Ebu Cehil’in bu fikri son karar.
Mekke’li müşrikler ve Necitl’i ihtiyar bekliyorlar…
Bekliyorlar nursuz, onursuz yüzler kılıçları kınında
Nur saçan bir evin yakınında
Mızraklarının ucuna dokunuyor ay
Gözlerinde kin sözlerinde alay
Bunlar zulmetin çocukları, bunlar şeytanın kulu gibiler
Nefes alıp veriyorlar ama toprağın üzerinde ölü gibiler
Cehennem çukurundan çıkmışlar sanki akıl yok, kalp yok deli gibiler
Ancak o bir peygamber, göklerden haber habersiz iner
Anlatır Cebrail olup biteni
Peygamber yatağında Hz. Ali korkusuzca uzanır uykuya dalar
Başlarına toprak saçılmış adamlar göremediler aralarından çıkıp giden Nebi’yi
Gözlerine perde gibi inen sureyi duyamadılar
“Ya Sin. Hikmet dolu Kur’an hakkı için.
Sen şüphesiz peygamberlerdensin. Doğru yol üzerindesin.
Önlerinden bir set ve arkalarından bir set çektik. Onları kapattık.
Artık göremezler. Uyarsan da uyarmasan da onlar için birdir.
İnanmazlar.”
Nur saçan bir ev, Sevr’e doğru yürüyen Yâr
Yatağında uyuyan Haydar-ı Kerrar, bekliyorlar…
Sevr mağarası hicretin çöle açılan kapısıydı
Geçince o kapıdan iki dost
Mağaranın önünde birdenbire büyüyen bir ağaç kaldı geride
Ümmü gaylan ağacı.
Ağacın dalında yuva yapan iki dağ güvercini
Bir örümcek ağı, Resulullahın muhafızları
Ve Kâbe-i Muazzama, Mekke-i Mükerreme geride kaldı
Bir hafta süren hicret yolculuğu
Bir hafta süren kum rüzgârları
Kumları, yolları, dağları okşayan peygamber nazarları
Ve önce Harre mevkiinde yiğitler selamladı O’nu
Ve güneş selamladı Seretan burcunda 23 derece ve 6 dakikada
Ve Kamer selamladı Esed burcunda 6 derece ve 35 dakikada
Sonra Kuba, ilk mescid ve ilk Cuma
Günlerdir sözler yollarda
Günlerdir ağızlarda yürekler
O’nu sadece Ensar mı bekler?
Bir mektup, bir ev
Uhud adında bir dağ, Yesrib adında diyar
Bekliyorlar…
Vakit ikindi vakti
Yesrib’in gözü Veda tepelerinde
Önce bir sessizlik, sonra bir uğultu
Ve haykırışlar çınlıyor çölde
Çünkü Sevgili görünüyor ufukta
Yesrib Medine-i Münevvere oluyor
Dolunay doğuyor Veda tepelerinden
Gül değil canlar atılıyor yollara
İşte geliyor, Resulullah geliyor
Medine-i Münevvere ağlıyor
Medine-i Münevvere gülüyor
İşte Resulullah geliyor
Ardından Ebu Bekir
İşte Dost, işte Yâr
Ey rüzgâr al Resulullah’ın kokusunu Uhud’a götür
Bitsin hasreti Uhud’un
Ey Ensar, ey şerefli insanlar
Açın Kasva’nın yolunu, nereye çökeceği ona bildirilmiştir
Yetmez mi size Resulullah’ın komşuluğu?
Ey Eba Eyyubel Ensari sevin
Kasva’nın çöktüğü yere en yakın senin evin
Ama bilir misin bu ev 7 asır önce yapılan 401. evdi
Bu ev zaten Resulullah’ın eviydi
Ey Eyüp Sultan sevin sonunda geldi ev sahibin
Medine mesud, sevinçli Uhud
Ev şükrediyor kendi dilinde
Ve mektup şimdi sahibinin elinde
Ya Resulullah 7 asır önceden seni bekleyen ev gibi kalplerimiz
Uhud’umuz yok ama umudumuz var
Geleceksin değil mi?
Bir de kardeşlerimiz var yeryüzünde
Her biri başka bir kapının eşiğinde
Ama değil mi ki bütün kapılar senin?
Değil mi ki üzerlerinde gözlerin?
Onlar hicret niyetiyle gezen bugünün Muhacirleri
Gittikleri yerde Ensar’dan kalma bir ruh var mı acaba?
Anadolu’daki gibi ezanların okunmuyor oralarda
Adın yankılanmıyor semalarında
Belki bugün okunur diye tutuyorlar fecrin elinden
Onlara bir sabah vakti Hz. Bilal’i gönderirsin değil mi?
Gittikleri yer Medine-i Münevvere değil ama
Niyetleri ilahi rıza, hicretleri sana
Ya Resulullah
Garip bir diyar, bir eş ve çocuklar
Bekliyorlar…

ADIN GEÇER
Allahın Adıyla Rahman Ve Rahim Olan
Onun adıyla isimler unutulur
İsimler unutulur Unutturur Yaradan Adın Geçer
Kalbe Nur Gönle Safa
Eşşrefil Vera Seyyidina Hazreti Muhammet Mustafa
Adın geçer
Ebabil çığlığı vurur dağlarına
Ve gölgesi toprağına düşer
Toprak Sensiz karanlıktır mekke sensiz karanlık
Karanlıkta duyulan kürek sesleri
Karanlıkta açılan karanlık çukurlar
Karanlıkta bir kız çocuğunun anne diyen feryadı
Kranlıkta Bir kız cocugunun toprağa gömülen adı
Çukurun Yani Başında terlik belliki digeri ayağındaydı
Ve çukura bir yıldızın ışığı düşer
bu yıldız yazar gökyüzüne adını
Gökyüzüne sürünce cebrail kanadını
Rengarenk melekler iner semadan
Bir melek seslenir maberadan
Alemlere kutlu doğum haberini yayın müjde vermedik bir varlık bırakmayın
Ve ey medayin şefi titreyerek uyan
İstahrabatta yanan eteşlere sön emri verilsin
Ey Kabedeki putlar yüzünüzü toprağa gömün
Ey toprak sahabe gölünün suyunu çek
Ey yer altı suları çıkın ve semaveyi doldurun
Ve durun durun sessiz olun
Bakın yıldızlar yaklaşıyor
Salkım salkım yıldızlar yaklaşıyor
Annesinin yüzüne işte gözleri gözlerinde simsiyah nur denizi gözlerine
Doya doya bakıyor hazreti Amine
Her asra uzanacak ellerinden öpüyor
Arşa reyhan kokusu salan o minik nefesini kokluyor
Cennet kokuları sarıyor gökleri ve yeri
Nurdan ayaklarını okşuyor annesinin eli
Ve eğiliyor kulağına ismini fısıldıyor
Muhammet Muhammedim
Adın Geçer
Beni bekliyordun beş süt kardeşten birisin
Hevazin sofrasında
Halimenin evinde şeref misafirisin
Adın geçer
Anasız kalırsın şehirlerin arasında bir elinden deden tutar
Diğerinden ebu talip
Seni büyütmek fatımaya nasipmiş
Şefkat kanatlarını yerlere serip saçlarını toplamak
Bir anne gibi saçlarını taramak ona nasipmiş,
Adın geçer
Haticenin kalbinde en sevgili yar
Haticenin evinde hazırlık başlar
Önce sadık rüyalar gece ne görürsen gündüz onunla şekillenir
Ve ardından geçince yanından
Ağaç yapraklarından sana selamlar gelir
Sen herşeye aşinasın herşey aşina sana
Ruhul kudüs inecek bugece nur dağına
Ağır bir yük binecek geniş omuzlarına
Adın geçer
Vahyin arafesinde nur dağının zirvesinde
Dünyayı teşrif buyurduğun gibi yine pazartesinde
Adın geçer
Hirayı vahyin kokusu sarar nur yağar nur dağına
Mübarek ayağına sabahın serinliği vurur
Ardından nurdan bir anafor kaplar hirayı
Ve insan suretinde cebrail karşında durur
Oku sen okuma bilmezsin efendim doğru
Ancak sen oku ki okuma bilenleri hepsi susacak
Allah seninle konuşucak
Oku yaradan rabbinin adıyla oku
O insanı bir kan pıhtısından yarattı
Oku senin Rabbin kalamele yazmayı bilmeden
İnsana bilmediğini öğreten bol kerem ve ihsan sahibidir
İşte nur dağının Zirvesinden Eteklerine doğru inen son peygamber
İnsanlığın kurtuluşu inen bu nurda
Semada yıldızlar mekkede dağlar el bağlamış huzurda
Sevinin ey insanlar
Bu inen baştacımız ,övüncümüz ilacımız
Bu inen iki dünya servetimiz sevincimiz , acımız
Bu inen nur denizi verlığın en şereflisi
İbrahim milletinin biricik seyyididir o
Savaşların bileği bükülmemiş yiğididir o
Şanını Anlatmaya kelimelerin yok sonu
Çünkü onsekizbin alem onu Muhammet Mustafa diye tanır
Adın geçer
Yirmiüç yıl Süren ilahi davet
Alevden bir şehirdir mekkeyi mükerreme
Girdiğin kalbi ateşe vermek ister
Sonra hicret bir serinlik
Ana kucağı gibidir medineyi münevvere
Nazarınla büyür yesribin çocukları
Nazarınla taşları elmasa çevirirsin
Gökyüzünden ayet yağar cibril yağmurlarıyla
kalbine inenleri İnsanlığa veririsin
Ve sonkez Açılır semanın kapıları
Sonkez vahyi getirir cibrili emin sana
Sen hüzün peygamberisin ama bu son ayette daha bir hüzünlü sesin
Demekki gidiceksin efendim
Gidiceksin sen medine yetim fatıma yetim kalacak
Cebrail kapını son kez çalacak
Yanında ölüm meleği azrail girmiyecek huzura sen izin verene dek
Ne senden önce kimseden izin istedi nede senden sonra isteyecek
Demekki gidiceksin efendim
Matem şehri olacak medine kimse inanmayacak gittiğine
Taki sabah ezanını okurken bilal mübarek ismine sıra gelince
Ve bilalin sesi titreyince işte o an sensizlik kıyameti kopacak
Yıldızlara benzettiğin ashabın birbir düşücek toprağa
Ve ehlibeytin yüreği param parça olmuş gibi
İşte fatıma zelzeleye tutulmuş bir dağ gibi Fatıma
Hazreti Aliye bakıcak ama bu bakış başka
Ey hasanın babsı diyecek
Resulullahı toprağa gömüp dönmeye kalbin nasıl dayanır
Onun üzerine toprak saçmaya gönlün nasıl razı oldu
Oysa o rahmet ve merhamet peygamberi
Fatıma zelzeleye tutulmuş bir dağ gibiydi
Ve adın geçer
Her asır adını hatırlatır müjdelediğin kardeşlerin gelir sonra
Abdulkadir geylaniler Şah-ı Nakşibendiler ,İmamı rabbaniler
Adını ezberlettiler
Aşkını kalplere nakş ettiler
Şah-ı haznevinin bahçesinde nurundan bir güneş doğdu
Ve aydınlattı anadoluyu o güneşten güneşler doğdu
Söndürmesin Allah
Şimdi ne güzel güneş var semamızda Elhamdülillah
Adın Geçer
Bilalin bıraktığı yerden sayısız minareden ezanların yükselir
Susturmasın Allah ondört asrın ardından cıkıpta vatanından
Yeryüzüne yayılan Peygamber çiçekleri
Musat bin umeyr gibi uhud kokan elleri
Sevgini insanlığın kalbine merhem diye sürüyor
Onlar toprağın her karışında adın geçsin diye yürüyor
Durdurmasın Allah
Ve gün biter saat biter vakit gelir görmez olur gözler kulaklar duymaz olur
Diller tutulur dünyalık felakette biter saadette
Ama Efendim inşallah son nefeste Kelime-i Şehadette Adın gecer
Allahın Adıyla Rahman ve Rahim olan Onun Adıyla isimler unutulur
Unutturur yaradan adın geçer
Kalbe Nur Gönle Sefa Eşrefil Vera hazreti Seyyidina Muhammedinil Mustafa

İLK YILDIZLAR
Asrısaadette doğan on binlerce yıldız var ama
Onlar rasululahın semasında parlayan ilk yıldızdırlar.
En önce O. Fahri kâinatın muhterem zevcesi.
İslamdan önceki vasfı Tahire yani temiz;
İslamdan sonraki vasfı Kübra yani büyük.
Müminlerin annesi Temiz ve büyük Hz. HATİCE.
Anneleriyle birlikte islama girdiler peygamberin gül çiçekleri.
Rukayye, Zeynep, Ümmü Gülsüm, Fatıma
Fatıma, başlı başına bir şiir.
Fatıma, peygamberden bir parça,
Fatıma babasının annesi.
Peygamberlik pazartesi verildi salı günü O islama girdi.
Rasulu ekremın amca oglu,
Fatımetu zehranın eşi,
Savaş meydanlarının güneşi,
Haydarı kerrar Hz. ALİ
Ardından azatlı bir köle 15 yaşında bir fidan
Rasulu ekremi üstün tuttu anne ve babasından
Destanlaşan şehitlerden
Maksat peygamberin il yıldızlarını görmekse
İşte bir yıldız ZEYD BİN HARİSE
Ve O nebilerden sonra insanların en hayırlsıı
Ayşe annemizin babası
Allah’ ın cehennem ateşindne azad edilmiş kulu
Mağarada dost, hicrette yoldaş, kevser havuzunda arkadaş
İtikatta en ileri cömertlikte yok benzeri
Sıddıkıyet makamının sahibi…HZ. EBUBEKİR
Dinlemek için
Hamame hatunun oğlu annesi de köle kendisi de
Kızgın taşların altında Allah bir diyen gönül
Peypamber muezzini BİLAL-İ HABEŞİ
Gördüğü rüyayla islama giren yıldız,
Geniş bir ateş kenarında O.
Babası onu ateşe iter Allah’ ın rasulu belinden tutar
Ateşten kurtuluş ve tam uyanış
Koşarak peygamberin elinden tutar
Ardından zevcesi ümeyne hatun, ama babası nasipten yoksun
Baba eliyle açlık ve evlatlıktan red…
O her şeyiyle İslama ait HZ. HALİD BİN SAİD
Peygambere iki kez damat olma şerefi
Dünyada ve ahirette Allah rasulunun dostu
Kanı kurana damlayan şehit
Meleklerin bile edep tuttgu insan
Emirul müminin HZ. OSMAN
Ve 15 yaşında bir yıldız
Allah rasulu için kuşanan ilk kılıç onun belinde
En büyük iftiharı rasulullahın dilinde
Onu öldürene cehennem ateşini müjdeleyin
Rasullahın cenneteki komşusu
Ve söyleyin o kalpte bulunur mu keder ve gam
O kalbin sahibi ki ZÜBEYR BİN AVVAM
İsmi Rasulullah tarafından değiştirildi
Habeş ve Medine muhaciri
Üç defa malının yarısnı sadaka verdi
Uhud savasında yirmi bir yara aldı
Aldığı yaralardan ayağı sakat kaldı
O gökte de yerde de insanların emini
Cennete ikramla girecek kul
İman dairesinin ilk yıldızılarından
Afv’ın oğlu HZ. ABDURRAHMAN
17 yaşında bir yıldız
Rasulallah’ ın anam babam sana feda olsun dediği yiğit
İranın’ ın fatihi eğer sen dininden dönmezsen
Hiçbir şey yemiyeceğim diyen annesine
Bin tane canın olsa ve hepsini teker teker versen
Ben bu dinden asla dönmem diyen delikanlı
Hak yolunda büyük sebat
O ki Vakkas’ ın oğlu HZ. SAD
Bir başka yıldız 12 yaşında islam dairesinde
Soyu yedinci babada peygamberle birleşir
Zengin cömert ve yiğit
Uhud savaşında rasulullaha gelen bir oka elini tuttu
Parmaklar parçalandı
Seksenin üzerinde yarası vardı
Yeryüzünde yürüyen bir şehitti O
Cennette peygamberin komşusu
O’ na rahmet eylesin Allah
O TALHA BİN UBEYDULLAH
Mekke’nin en yakışıklısı en zengini
Medineye ilk hicret eden genç
Vatanından cıkan ilk öğretmen
Fahr-i Kâinata benzeyen yiğit
Uhud savasının sancaktarı
Vücuduna kefen bulunamayan şehid
Uhudun eteklerinden Allaha doğru seyr
HZ. MUSAB BİN UMEYR
Hz peygamberin sırtını yasladıgı dağ
Aslanların korkulu rüyası
Savaş meydanına inen nur
Meleklerin bu kim diye sordugu zat
Döne döne savaşan yiğit
Uhud’ un bağrında yatan aslan
Uhud’ un sinesine atılan en büyük imza
Peygamberin amcası HZ. HAMZA
Hak ve batılı ayıran faruk
yeryüzünün adalet timsali
Şeytan’ ın bile yolunu değiştirdiği heybet
Allah rasulunun ikinci halifesi
Korkunun giremedigi kalbin sahibi
İslamın yeryüzüne uzanan eli
İsmini duyunca hizaya gelir beşer
Hattab’ın oğlu HZ. ÖMER
Asrısaadette doğan on binlerce yıldız var
Onlar Rasulullahın semasında parlayan ilk yıldızlar.
Linklerin Gorulmesine Izin Verilmiyor. Kayit ol ya da Giris Yap
 

HARUN

  • Administrator
  • *
  • İleti: 3283
  • Etkinlik:
    8.8%
  • Tesekkur Edildi: 31406 kez
  • Rep Puanı: 4
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Dursun Ali Erzincanlı - En Sevgiliye 8 Adın Geçer... 2009
« Yanıtla #23 : 20 Nisan 2022, 12:55:55 »
320 Kbps + Wav Kalite Güncellendi...
 
Bu mesaj icin tesekkur eden uyeler: hak aşığı, hakansen967

43Kütahya

  • Vip Üye
  • *****
  • İleti: 3014
  • Etkinlik:
    2.2%
  • Tesekkur Edildi: 620 kez
  • Rep Puanı: 56
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Dursun Ali Erzincanlı - En Sevgiliye 8 Adın Geçer... 2009
« Yanıtla #24 : 21 Nisan 2022, 07:43:21 »
Emeğinize sağlık Allah razı olsun Teşekkür ederim
 
Bu mesaj icin tesekkur eden uyeler: HARUN

cemoli

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 1
  • Etkinlik:
    0%
  • Rep Puanı: 0
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Dursun Ali Erzincanlı - En Sevgiliye 8 Adın Geçer... 2009
« Yanıtla #25 : 25 Nisan 2022, 21:33:05 »
!!! çünkü mp3 değil WAV yada FLAC türü yasal olmadığı için koymamışlar !!!!
 

andrewmemut

  • Vip Üye
  • *****
  • İleti: 2614
  • Etkinlik:
    0.4%
  • Tesekkur Edildi: 248 kez
  • Rep Puanı: 6
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Dursun Ali Erzincanlı - En Sevgiliye 8 Adın Geçer... 2009
« Yanıtla #26 : 29 Eylül 2023, 01:44:41 »
ALLAH Razı Olsun Ellerinize ve  Emeklerinize Sağlık çok Teşekkür ederim