Hoşgeldiniz
Ziyaretçi
. Lütfen
giriş yapın
veya
kayıt olun
.
1 Saat
1 Gün
1 Hafta
1 Ay
Her zaman
Kullanıcı adınızı, şifrenizi ve aktif kalma süresini giriniz
Ana Sayfa
Forum
Enstrumantal Albümler
İlahi & Ezgi & Şiir Albumleri
Yabancı Ilahi - Ezgi ve Neşidler
A dan Z ye Tüm Albümler
Diğer Paylaşımlar
Sizlerden Gelen Paylaşımlar
Videolar-Klipler
Islami Multimedya
Yardım
Giriş Yap
Kayıt Ol
Önemli
Muyap
İslâm'da Telif Hakkı
Forum Kuralları
Ilahi-Ezgi - Manevi Dünyanız
»
Full İlahi & Ezgi & Şiir Albumleri
»
U - Ü
»
Uğur Işılak
»
Uğur Işılak - Üstad 2012
« önceki
sonraki »
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Aşağı git
Gönderen
Konu: Uğur Işılak - Üstad 2012 (Okunma sayısı 7433 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
kardelen01
Emektar Üye
İleti: 9331
Etkinlik:
0%
Tesekkur Edildi: 2353 kez
Rep Puanı: 54
Uğur Işılak - Üstad 2012
«
:
21 Temmuz 2012, 15:54:00 »
Uğur Işılak - Üstad - Necip Fazıl Kısakürek 2012 320 Kbps (11 / 55:58)
-----------------------------------------------------------------------
07:52 - Uğur Işılak - 1 Sakarya Türküsü
04:24 - Uğur Işılak - 2 Canım istanbul
04:43 - Uğur Işılak - 3 Geçilmez
06:31 - Uğur Işılak - 4 Kaldırımlar
05:21 - Uğur Işılak - 5 O Var
03:55 - Uğur Işılak - 6 Bekleyen Beklenen
03:30 - Uğur Işılak - 7 Şarkımız
05:19 - Uğur Işılak - 8 Anneciğim
05:31 - Uğur Işılak - 9 Zindandan Mehmed`e
03:02 - Uğur Işılak - 10 Yattığım Kaya
05:55 - Uğur Işılak - 11 Köroğlu
Bu icerigi gorebilmeniz icin yapmaniz gerekenler:
içeriği görmek için tesekkur butonuna tiklamaniz gerekir (Mesajin sag kosesinde)
«
Son Düzenleme: 08 Mart 2023, 03:10:14 Gönderen: yusuf35
»
Kayıtlı
Bu mesaj icin tesekkur eden uyeler:
münih
,
maden
,
zekim
,
Beyaz-NUR
,
habil999
,
okt_337
,
Fedakar
,
kara-44
,
enes
,
alperen44
,
fatihbaysal
,
seyyah
,
askhamali
,
aksa-56
,
mali43
,
SORUN
,
ali_35
,
diyar
,
hak aşığı
,
cartelnl
,
sbayrak27
,
katiper
,
uzunkopru
,
Veys
,
şükrü
,
edhem55
,
Mücahide
,
garfield67
,
cilgin43
,
SalmNajar
,
hakansen967
,
Delikartal
,
metoda
,
sgan
,
yigido8499
,
yemliha2
,
hkkan
,
tekdal47
,
aligungor1041
,
55li
,
aklay
,
EBRAR01
,
zafertalha58
,
djelhamid
,
mwwjk9
,
istanbul1453
,
hersink
,
tufan155
,
tomkedi
,
Mucahid Reis
,
Seddal 66
,
ksaylik77
,
BURAK
,
Barocak111
,
delal0179
,
akif44
,
mesmen
,
hasan işler
,
Ehlibeyt14
,
Kerbela
,
ahmet03salar
,
yusuf35
,
gecemavilim
,
Yahya Çınar
,
43Kütahya
,
tespihci baba
,
ismailuguz
,
KAISERNEWYORKER
,
mkaplan11
,
alikacar
,
sihirmedya
,
kenan27
,
andrewmemut
,
mesutustun
,
ahuzargul
,
davut46
,
Sukrubilgin
,
Uhud
,
SİVASFM
,
Lenovo Günaydın
,
erarslankerem
,
Muhammed150
Mehmedim
Administrator
İleti: 11756
Etkinlik:
0%
Tesekkur Edildi: 317326 kez
Rep Puanı: 585
Cinsiyet:
Ynt: Uğur Işılak - Üstad (2012)
«
Yanıtla #1 :
22 Temmuz 2012, 21:21:09 »
emeğine sağlık .teşekkürler..
Kayıtlı
Linklerin Gorulmesine Izin Verilmiyor.
Kayit ol
ya da
Giris Yap
Bu mesaj icin tesekkur eden uyeler:
hersink
,
Mucahid Reis
Cancazım
Vip Üye
İleti: 2502
Etkinlik:
1%
Tesekkur Edildi: 642 kez
Rep Puanı: 16
Cinsiyet:
Ynt: Uğur Işılak - Üstad (2012)
«
Yanıtla #2 :
22 Temmuz 2012, 22:36:38 »
Paylaşım için teşekkürler ALLAH razı olsun..
Kayıtlı
GÜLLERE VURGUNUM, GÜLLERE SEVDALI.
Bu mesaj icin tesekkur eden uyeler:
hersink
Mâh-ı Tâbânım
Administrator
İleti: 312
Etkinlik:
0%
Tesekkur Edildi: 4588 kez
Rep Puanı: 58
Cinsiyet:
Ynt: Uğur Işılak - Üstad (2012)
«
Yanıtla #3 :
25 Temmuz 2012, 15:31:39 »
Kayıtlı
btekin17
Ziyaretçi
Ynt: Uğur Işılak - Üstad (2012)
«
Yanıtla #4 :
26 Temmuz 2012, 04:32:58 »
teşekkürler
Kayıtlı
halilim
Kahraman Üye
İleti: 2289
Etkinlik:
0%
Tesekkur Edildi: 512 kez
Rep Puanı: 13
Ynt: Uğur Işılak - Üstad (2012)
«
Yanıtla #5 :
26 Temmuz 2012, 19:22:11 »
Allah razı olsun.
Kayıtlı
~YuNuS~
Acemi Üye
İleti: 86
Etkinlik:
0%
Tesekkur Edildi: 165 kez
Rep Puanı: 3
Ynt: Uğur Işılak - Üstad (2012)
«
Yanıtla #6 :
30 Temmuz 2012, 21:09:50 »
Linklerin Gorulmesine Izin Verilmiyor.
Kayit ol
ya da
Giris Yap
Allah razı olsun.
Kayıtlı
Hak_yol
Çalışkan Üye
İleti: 325
Etkinlik:
0%
Tesekkur Edildi: 44 kez
Rep Puanı: 5
GüleSevdali
Ynt: Uğur Işılak - Üstad (2012)
«
Yanıtla #7 :
31 Temmuz 2012, 01:31:18 »
Paylasim icin Allah c.c razi olsun...
Kayıtlı
Ehl-i Diller Babini Kitler Girer,Kitler Cikar..
Kitlemezse Babini Itler Girer,Itler Cikar...
Linklerin Gorulmesine Izin Verilmiyor.
Kayit ol
ya da
Giris Yap
emrah.dedo
Kıdemli Üye
İleti: 1101
Etkinlik:
0%
Tesekkur Edildi: 1107 kez
Rep Puanı: 52
Cinsiyet:
Ynt: Uğur Işılak - Üstad (2012)
«
Yanıtla #8 :
02 Ekim 2012, 20:33:06 »
allah razi olsun
Kayıtlı
halka hizmet.hakka hizmettir
DesiNNe
Ziyaretçi
Ynt: Uğur Işılak - Üstad (2012)
«
Yanıtla #9 :
03 Nisan 2013, 09:36:33 »
paylaşım için tskler
Kayıtlı
ilahiezgi
Kahraman Üye
İleti: 2953
Etkinlik:
0%
Tesekkur Edildi: 1522 kez
Rep Puanı: 0
Ynt: Uğur Işılak - Üstad (2012)
«
Yanıtla #10 :
04 Nisan 2013, 18:41:06 »
Allah razı olsun.
Kayıtlı
diamon63
Emektar Üye
İleti: 3760
Etkinlik:
0%
Tesekkur Edildi: 201 kez
Rep Puanı: 6
Cinsiyet:
Ynt: UĞUR IŞILAK - ÜSTAD - 2012
«
Yanıtla #11 :
19 Ekim 2014, 10:21:17 »
ellerinize emeginize saglik. Allah c.c razi olsun insaAllah kardesimm
Kayıtlı
mmmutlu93
Super Moderator
İleti: 2838
Etkinlik:
0%
Tesekkur Edildi: 24260 kez
Rep Puanı: 49
Cinsiyet:
Ynt: UĞUR IŞILAK - ÜSTAD - 2012
«
Yanıtla #12 :
14 Nisan 2016, 12:15:50 »
ﷲ
razı olsun.
Kayıtlı
Gizli linklerin nasıl açılacağını öğrenmek için Linklerin Gorulmesine Izin Verilmiyor.
Kayit ol
ya da
Giris Yap
feyz_ask
Yeni Üye
İleti: 26
Etkinlik:
0%
Rep Puanı: 0
Cinsiyet:
Ynt: UĞUR IŞILAK - ÜSTAD - 2012
«
Yanıtla #13 :
24 Haziran 2016, 03:40:15 »
Teşekkür ederim. Allah razı olsun. İyi çalışmalar.
Kayıtlı
okt_337
Vip Üye
İleti: 202
Etkinlik:
0%
Tesekkur Edildi: 186 kez
Rep Puanı: 158
Ynt: UĞUR IŞILAK - ÜSTAD - 2012
«
Yanıtla #14 :
20 Temmuz 2016, 07:35:31 »
Allah (cc) Razi Olsun, ellerinize saglik
Kayıtlı
Mihawk
Aktif Üye
İleti: 125
Etkinlik:
0%
Tesekkur Edildi: 6 kez
Rep Puanı: 0
Cinsiyet:
Ynt: UĞUR IŞILAK - ÜSTAD - 2012
«
Yanıtla #15 :
21 Temmuz 2016, 14:29:10 »
Paylaşım için teşekkürler
Kayıtlı
hak aşığı
Vip Üye
İleti: 6084
Etkinlik:
1.2%
Tesekkur Edildi: 3755 kez
Rep Puanı: 85
Cinsiyet:
Ynt: UĞUR IŞILAK - ÜSTAD - 2012
«
Yanıtla #16 :
22 Şubat 2017, 16:50:40 »
Teşekkür ederim ALLAH razı olsun
Kayıtlı
erten86
Emektar Üye
İleti: 6981
Etkinlik:
0%
Tesekkur Edildi: 255 kez
Rep Puanı: 1
Ynt: Uğur Işılak - Üstad 2012
«
Yanıtla #17 :
19 Mart 2019, 11:45:42 »
Allah (C.c.) Tüm Müslümanlardan Razı Olsun İnşaallah...
Kayıtlı
enes
Kahraman Üye
İleti: 1710
Etkinlik:
0%
Tesekkur Edildi: 174 kez
Rep Puanı: 4
Ynt: Uğur Işılak - Üstad 2012
«
Yanıtla #18 :
09 Nisan 2019, 17:01:37 »
Allah razı olsun teşekkür ederim
Kayıtlı
rhg.fatih
Ziyaretçi
Ynt: Uğur Işılak - Üstad 2012
«
Yanıtla #19 :
06 Mayıs 2020, 18:18:05 »
TEŞEKKÜR EDERİM.
Kayıtlı
Hasan_54
Vip Üye
İleti: 4179
Etkinlik:
1.6%
Tesekkur Edildi: 587 kez
Rep Puanı: 150
Cinsiyet:
☾☆ Mekke'ye Hasret Gönüller İçin, MEKKE FM ☆☽
Ynt: Uğur Işılak - Üstad 2012
«
Yanıtla #20 :
17 Eylül 2021, 22:10:03 »
Emeği Geçenlerden ALLAH Razı ve Memnun Olsun...
Kayıtlı
☾☆ Mekke'ye Hasret Gönüller İçin, MEKKE FM ☆☽
owner : Linklerin Gorulmesine Izin Verilmiyor.
Kayit ol
ya da
Giris Yap
owner : Linklerin Gorulmesine Izin Verilmiyor.
Kayit ol
ya da
Giris Yap
mail : mekkefm@msn.com
Merkez : Sakarya
Barocak111
Aktif Üye
İleti: 103
Etkinlik:
0%
Tesekkur Edildi: 11 kez
Rep Puanı: 1
Cinsiyet:
Ynt: Uğur Işılak - Üstad 2012
«
Yanıtla #21 :
22 Ocak 2022, 14:54:07 »
teşekkürler
Kayıtlı
andrewmemut
Vip Üye
İleti: 2613
Etkinlik:
0%
Tesekkur Edildi: 273 kez
Rep Puanı: 6
Cinsiyet:
Ynt: Uğur Işılak - Üstad 2012
«
Yanıtla #22 :
24 Nisan 2023, 12:02:05 »
Allah razı olsun Emeğinize sağlık çok Teşekkür ederim
Kayıtlı
hakansen967
Vip Üye
İleti: 3674
Etkinlik:
3.2%
Tesekkur Edildi: 936 kez
Rep Puanı: 574
Cinsiyet:
Ynt: Uğur Işılak - Üstad 2012
«
Yanıtla #23 :
19 Ağustos 2023, 22:23:14 »
SAKARYA TÜRKÜSÜ
İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.
Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.
Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.
Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;
Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat?
Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,
Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;
Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.
Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?
Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,
Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi vurulur.
Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük?
Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük!..
Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!
Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?
İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.
Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,
Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.
Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân;
Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!
Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;
Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?
Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;
Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?
Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?
Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!
Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;
Sakarya, kandillere katran döktü geceler.
Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,
Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!
İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;
Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.
Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;
Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?
Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl!
Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!
Sakarya; sâf çocuğu, mâsum Anadolu’nun,
Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!
Sen ve ben, gözyaşıyla ıslanmış hamurdanız;
Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!
Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;
Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!
Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;
Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber Kılavuz!
Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;
Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!..
CANIM İSTANBUL
Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;
Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.
İçimde tüten bir şey; hava, renk, eda, iklim;
O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim.
Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;
Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.
Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,
Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale.
İstanbul benim canım;
Vatanım da vatanım...
İstanbul,
İstanbul...
Tarihin gözleri var, surlarda delik delik;
Servi, endamlı servi, ahirete perdelik...
Bulutta şaha kalkmış Fatih'ten kalma kır at;
Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat...
Şahadet parmağıdır göğe doğru minare;
Her nakışta o mana: Öleceğiz ne çare? ..
Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet;
Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet...
O manayı bul da bul!
İlle İstanbul'da bul!
İstanbul,
İstanbul...
Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği;
Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği.
Oynak sular yalının alt katına misafir;
Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir.
Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar,
Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar...
Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?
Cumbalı odalarda inletir ' Katibim'i...
Kadını keskin bıçak,
Taze kan gibi sıcak.
İstanbul,
İstanbul...
Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler!
Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler...
Eyüp öksüz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu,
Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu.
Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından
Hala çığlıklar gelir Topkapı Sarayından.
Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar;
Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar...
Gecesi sünbül kokan
Türkçesi bülbül kokan,
İstanbul,
İstanbul...
GEÇİLMEZ
Bu kapıdan kol ve kanat kırılmadan geçilmez;
Eşten, dosttan, sevgiliden ayrılmadan geçilmez.
İçeride bir has oda, yeri samur döşeli;
Bu odadan gelsin diye çağrılmadan geçilmez.
Eti zehir, yağı zehir, balı zehir dünyada,
Bütün fani lezzetlere darılmadan geçilmez.
Varlık niçin, yokluk nasıl, yasamak ne, top yekûn?
Aklı yele salıverip çıldırmadan geçilmez.
****
Ne okudun, ne öğrendin, ne bildinse berhava;
Yer çökmeden, gök iki sak yarılmadan geçilmez.
Geçitlerin, kilitlerin yalnız Onda şifresi;
İşte, işte o eteğe sarılmadan geçilmez!
Eti zehir, yağı zehir, balı zehir dünyada,
Bütün fani lezzetlere darılmadan geçilmez.
Varlık niçin, yokluk nasıl, yasamak ne, top yekûn?
Aklı yele salıverip çıldırmadan geçilmez.
KALDIRIMLAR
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.
Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.
Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!
****
Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya;
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya,
Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi...
Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!
****
Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin;
İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.
Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin;
Yolumun zafer takı, gölgeden taş kemerler.
Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.
Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!
****
Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya;
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya,
Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi...
Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!
O VAR
Her defa haberi taze bir müjde; O var!
Her defasında, geç, gafletten vecde; O var!
Ne sen varsın,ne ben,ne yar,ne kimse; O var!
Bütün sevdiklerin elden gittiyse; O var!
Kalacak kim varsa dost tomarından? O var!
Sana daha yakın şah damarından; O var!
Arama, ilaç yok eczanede! O var!
Gayede,sebepte ve bahanede; O var!
Sevdiğini ebed boyu tutan dinç; O var!
Yıkılmaz dayanak, kırılmaz destek; O var!
Tekten de tek; bir tek, tek başına tek; O var!
BEKLEYEN BEKLENEN
Sen kaçan bir ürkek ceylânsın dağda,
Ben, peşine düşmüş bir canavarım!
İstersen dünyayı çağır imdada;
Sen varsın dünyada, bir de ben varım!
Ne hasta bekler sabahı
Ne taze ölüyü mezar
Ne de şeytan bir günahı
Seni beklediğim kadar
****
Seni korkutacak geçtiğin yollar,
Arkandan gelecek hep ayak sesim.
Sarıp vücudunu belirsiz kollar,
Enseni yakacak ateş nefesim.
Kimsesiz odanda kış geceleri,
İçin ürperdiği demler beni an!
De ki: Odur sarsan pencereleri,
De ki: Rüzgâr değil, odur haykıran!
Göğsümden havaya kattığım zehir,
Solduracak bir gül gibi ömrünü,
Kaçıp dolaşsan da sen, şehir şehir,
Bana kalacaksın yine son günü.
Ölürsün... Kapanır yollar geriye;
Ben mezarla sırdaş olur, beklerim.
Varılmaz hayale işaret diye,
Toprağında bir taş olur, beklerim...
Ne hasta bekler sabahı
Ne taze ölüyü mezar
Ne de şeytan bir günahı
Seni beklediğim kadar
ŞARKIMIZ
Kırılır da birgün bütün dişliler,
Döner şanlı şanlı çarkımız bizim.
Gökten bir el yaşlı gözleri siler.
Şenlenir evimiz barkımız bizim.
Yokuşlar kaybolur çıkarız düze.
Kavuşuruz sonu gelmez gündüze.
Sapan taşlarının yanında füze,
Başka alemlerle farkımız bizim.
Kurtulur dil,tarih,ahlâk ve iman.
Görürler nasılmış neymiş kahraman.
Yer ve gök su vermem dediği zaman,
Her tarlayı sular arkımız bizim.
Gideriz nur yolu izde gideriz.
Taş bağırda, sular dizde, gideriz.
Birgün akşam olur, biz de gideriz.
Kalır dudaklarda şarkımız bizim.
ANNECİĞİM
Ak saçlı başını alıp eline,
Kara hülyalara dal anneciğim!
O titrek kalbini bahtın yeline,
Bir ince tüy gibi sal anneciğim!
Sanma bir gün geçer bu karanlıklar,
Gecenin ardında yine gece var;
Çocuklar hıçkırır, anneler ağlar,
Yaşlı gözlerinle kal anneciğim!
Gözlerinde aksi bir derin hiçin,
Kanadın yayılmış, çırpınmak için;
Bu kış yolculuk var, diyorsa için,
Beni de beraber al anneciğim!
ZİNDANDAN MEHMED’E
Zindan iki hece, Mehmed’im lâfta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de, geri adam, boynunda yafta…
Halimi düşünüp yanma Mehmed’im!
Kavuşmak mı?.. Belki… Daha ölmedim!
Avlu… Bir uzun yol… Tuğla döşeli,
Kırmızı tuğlalar altı köşeli.
Bu yol da tutuktur hapse düşeli…
Git ve gel… Yüz adım… Bin yıllık konak.
Ne ayak dayanır buna, ne tırnak!
Bir âlem ki, gökler boru içinde!
Akıl, olmazların zoru içinde.
Üstüste sorular soru içinde:
Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu?
Buradan insan mı çıkar, tabut mu?
Bir idamlık Ali vardı, asıldı;
Kaydını düştüler, mühür basıldı.
Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı.
Ondan kalan, boynu bükük ve sefil;
Bahçeye diktiği üç beş karanfil…
Müdür bey dert dinler, bugün “maruzât”!
Çatık kaş… Hükûmet dedikleri zat…
Beni Allah tutmuş, kim eder azat?
Anlamaz; yazısız, pulsuz dilekçem…
Anlamaz; ruhuma geçti bilekçem!
Saat beş dedi mi, bir yırtıcı zil;
Sayım var, maltada hizaya dizil!
Tek yekûn içinde yazıl ve çizil!
İnsanlar zindanda birer kemmiyet;
Urbalarla kemik, mintanlarla et.
Somurtuş ki bıçak, nâra ki tokat;
Zift dolu gözlerde karanlık kat kat…
Yalnız seccademin yününde şefkat;
Beni kimsecikler okşamaz mâdem;
Öp beni alnımdan, sen öp seccadem!
Çaycı, getir, ilâç kokulu çaydan!
Dakika düşelim, senelik paydan!
Zindanda dakika farksızdır aydan.
Karıştır çayını zaman erisin;
Köpük köpük, duman duman erisin!
Peykeler, duvara mıhlı peykeler;
Duvarda, başlardan, yağlı lekeler,
Gömülmüş duvara, baş baş gölgeler…
Duvar, katil duvar, yolumu biçtin!
Kanla dolu sünger… Beynimi içtin!
Sükût… Kıvrım kıvrım uzaklık uzar;
Tek nokta seçemez dünyadan nazar.
Yerinde mi acep, ölü ve mezar?
Yeryüzü boşaldı, habersiz miyiz?
Güneşe göç var da, kalan biz miyiz?
Ses demir, su demir ve ekmek demir…
İstersen demirde muhali kemir,
Ne gelir ki elden, kader bu, emir…
Garip pencerecik, küçük, daracık;
Dünyaya kapalı, Allah’a açık.
Dua, dua, eller karıncalanmış;
Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış.
Gözyaşı bir tarla, hep yoncalanmış…
Bir soluk, bir tütsü, bir uçan buğu;
İplik ki, incecik, örer boşluğu.
Ana rahmi zâhir, şu bizim koğuş;
Karanlığında nur, yeniden doğuş…
Sesler duymaktayım: Davran ve boğuş!
Sen bir devsin, yükü ağırdır devin!
Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin!
Mehmed’im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!
YATTIĞIM KAYA
Bu akşam o kadar durgun ki sular
Gömül benim gibi kedere diyor.
İçimde maziden kalma duygular
Ağla geri gelmez günlere diyor.
Ey gönül, gidenden ümidini kes!
Kaçan bir hayale benziyor herkes,
Sanki kulağıma gaipten bir ses
Buluşmalar kaldı mahşere diyor.
Enginden engine koşarken rüzgar,
Bende bir yolculuk heyecanı var...
Yattığım kayaya çarpan dalgalar
Çıkıver bir sonsuz sefere diyor.
KÖROĞLU
Sırmalı cepkeni attı koluna,
Tek elle dizgini gerdi Köroğlu.
Tozlarla atılıp dağın yoluna,
Yeşil muradına erdi Köroğlu.
Dağlar, omuz omza yaslanan dağlar,
Sular kararınca paslanan dağlar,
Azatlık ufkunda rastlanan dağlar;
Bu dağlara gönül verdi Köroğlu.
Dağların ardında kalınca çile,
Köroğlu yeniden gelmişti dile;
Ak saçlı anadan geçilse bile,
Dağlardan geçilmez derdi Köroğlu...
Kayıtlı
Linklerin Gorulmesine Izin Verilmiyor.
Kayit ol
ya da
Giris Yap
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Yukarı git
« önceki
sonraki »
Ilahi-Ezgi - Manevi Dünyanız
»
Full İlahi & Ezgi & Şiir Albumleri
»
U - Ü
»
Uğur Işılak
»
Uğur Işılak - Üstad 2012
Ilahi-Ezgi - Manevi Dünyanız
kayıtlı değil gibi görünüyorsunuz. Kayıt olmak için buraya tıklayın...
Tesekkur ederken bir hata olustu
Tesekkur ediliyor...